Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi

Kitap 2 - 65.Bölüm: Küreler

İyi okumalar dostlarım...

----------

"Echo kutsal bir varlıktır. Zamanı gelince Gökyüzü Küresinin içerisinden istediğin zaman çıkacak ve Tao'nun Yüce gücünü sana bahşedecek... Bu arada Gökyüzü Küresi'nin gerçekte ne olduğunu biliyor musun Aiden?"

Yami'nin ani sorusuyla birlikte Aiden bir süre düşündü ve başını olumsuz anlamda iki yana salladı. Yami derin bir nefes aldı ve sakin bir yüz ifadesiyle konuşmaya devam etti.

"Gökyüzü Küresi senin hayat özünle meydana gelmiş bir tür kutsal güç... Sen arafta kaldığın zaman seninle iletişime geçen ve alternatif bir geleceği görmeni sağlayan iblisi hatırlıyorsun, değil mi Aiden? O evrenin başlangıcından itibaren Yin ve Yang'ın füzyonuyla ortaya çıkmış bir varlıktı. Geçmiş yaşamların ona 'Era' diye seslenirdi. Çünkü onun iradesini bedenine mühürlemeyi başaran kişi Era idi. O geçmiş yaşamlarının bir çoğuna çok zor durumlarda yol göstermiş bir varlıktı. O senin ve senden öncekilerin ruhlar dünyasıyla olan bağlantındı. Benim, bedenini kontrol altına aldığım sırada kendisini bu forma soktu. Bu Döngü Taosu Aiden... Ruhun, sen istesende istemesende Döngü Taosunu kavrıyor. Echo'yu Gökyüzü Küresinin içerisine mühürleyince ikisinin güçleri bir oldu. Artık Taoları kavrama hızın ulaşılamaz bir seviyede. Gökyüzü Küresi ruhunu sarsılmaz bir forma sokuyor. Ayrıca artık bazı ruhani varlıkları görebilir ve onlarla iletişime geçebilirsin..."

Yami'nin konuşmasıyla birlikte Aiden'in aklına arafta kaldığı zaman gördüğü iblis geldi aklına. Görünüşleri neredeyse birebir olan o iblis sayesinde Kaotik Kılıç Taosunda muazam bir atılım gerçekleştirerek daha önce geçmiş yaşamlarının maksimum 6 yıldızlı aşamasına ulaşabildiği 9 yıldızlı Kaotik Kılıç Kudreti tekniğini öğrenmişti. Bu yüzden ona minnettardı. Yami'nin anlattıklarının bazılarını ondan da duymuş olsada onun Gökyüzü Küresi formunu almasına biraz şaşırmıştı. Fakat bundan şikayetçi de değildi. Çünkü bu sayede daha önce adını bile duymadığı Döngü Taosunu kavrıyordu.

Aiden anladığını belirtir nitelikte başını olumlu anlamda salladı ve 3 farklı renkteki küreleri işaret edip meraklı bir ifade tekındıktan sonra sorgulayıcı bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Peki ya bu renkli küreler ne oluyor Yami?"

Yami Aiden'in sorusuyla birlikte derin bir nefes aldı ve bakışlarını renkli kürelere çevirip konuşmaya başladı.

"Onlar Kristal Küreler Aiden. Benliğini özümseyip alem sınırlamalarını kırdıktan sonra yetişimin Kaotik Çağ da yapılan yetişime göre şekillendi. Kaotik Çağ'da yetişimciler element yatkınlıklarını ölçmek ve bu element güçlerini geliştirmek için ruhuyla bağlantı kurar ve hangi Kristal Kürelere sahip olduğunu görürdü. Kristal Kürenin büyüklüğü, yatkınlığın ile doğru orantılıdır. Küre ne kadar büyükse yatkınlığında o kadar fazla olur. Bu gördüğün 3 küre senin sahip olduğun elementleri ve yatkınlıklarını gösteriyor. Gördüğüm kadarıyla Karanlık elementine olan yatkınlığın Ateş ve Hava elementine olan yatkınlığından daha fazla. Bunun sebebi Era'nın sana verdiği Gloomy... Gloomy Kristal Küre şekline aldığı zaman senin karanlığını beslemiş olmalı. Bu sayede yatkınlığın artmış. Ayrıca o Gloomy bir Zihin Gezgini olduğundan Zihin elementi yavaş yavaş şekillenmeye başlamış. Kısa bir süre sonra Zihin elementini belkide uyandırabilirsin..."

Yami, Aiden'in sorusunu elinden geldiğince açıklayıcı bir şekilde yanıtladı ve derin bir soluk aldıktan sonra tekrardan konuşmaya devam etti.

"Şimdilik sohbetimizin sonuna geldik Aiden. Sanırım gerçek dünyada arkadaşlarının başı dertte. Olaylara el atma zamanı geldi ve geçiyor... Benimle iletişime geçmek istersen zihninde seslenmen yeterli olur. Sesini duyar duymaz seninle iletişime geçeceğim. Bu arada Darqus Boyutuna geçtiğinden beri gerçek dünyada yaklaşık 1 saat geçti. Şu an bedeninin gözetimi Oogie de olsada Haku ve Rebius biraz zor bir durumda sanırım. Elinizden geleni yapın Lordum..."