Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi

Kitap 2 - 8.Bölüm: Antik Orman Ruhu [2]

İyi okumalar dostlarım...

---------

Aiden'i sesi tüm ağacın içerisinde yankılandı. İçinden gelen bir ses onun buraya 8 elementin sırlarını, doğanın derinliklerini ve geçmişi öğrenmek için geldiğini söylüyordu.

"Sana öğreteceğim genç keşiş. Sen yozlaşmış medeniyetler arasında 8 elementi kavrama potansiyeline sahip yegane kişisin. Bunu görebiliyorum. Şimdi öncelikle dinle Aiden, çevreni ve doğayı dinle..."

Kudretli sesin tekrardan duyulmasıyla birlikte Aiden'in kalbi heyecanla çarpmaya devam ediyordu. Kalbini muazzam bir öğrenme isteği doldururken gözlerinde minnet dolu bakışlar vardı. Orman ruhunun ona zarar vermeyeceğini biliyordu. Fakat, sadece bakarak ona 8 elementi kavrayabileceğini söylüyordu. Bu Aiden'i oldukça heyecanlandırmıştı. Daha önce hiç 8 elementi bir arada kullanan bir yetişimciyi duymamıştı.

Aiden, sabırsızlık ve heyecanla üzerinde bulunduğu sekizgene bir bakış attıktan sonra lotus pozisyonunu alarak derin nefesler almaya başladı. Vahadan yükselen buharlar Aiden'i iyileştirmenin yanında tüm hücrelerini enerji ile besleyerek güçlendiriyordu. Aiden derin derin nefesler alırken bakışları sakin bir hal almıştı. Kudretli sesin söylediği gibi sessizce çevresini dinliyor ve doğanın sesini duymaya çalışıyordu.

Ağacın içerisinde kendisine ait bir ekosistem oluşmuştu. Fakat, bunun yanı sıra tuhaf bir şekilde büyüleyici bir gökyüzünede sahipti. Aiden'in aklında onlarca soru işareti belirmişti. Fakat, beklemeye ve çevresini dinlemeye devam etti. Aradan neredeyse 1 saat geçmişti. Aiden'in yüzündeki durgun ifade yerini korusada beklemekten sıkıldığı iç çekişlerinden anlaşılıyordu.

"Şey... Bay Orman Ruhu, 1 saattir sadece kuşların cıvıltalarından ve şelalenin su sesinden başka hiçbir şey duyamadım. Acaba doğanın sesini nasıl duyabileceğimi açıklasanız daha kolay olmaz mıydı?" Aiden, suratına aptal bir gülümseme takınırken umutla sordu. Aslında bu soruya hayır cevabını alacağını tahmin etsede şansını denemek istemişti. Ayrıca beklemekten oldukça sıkılmıştı.

1 saat boyunca lotus pozisyonunda çevreyi dinliyordu. Ve kuşların cıvıltılarıyla birlikte şelalenin güçlü akıntıntısı dışında pek bir şey duyamamıştı. Orman Ruhunun doğayı dinle derken tam olarak ne demek istediğini kavrayamadığı açıktı.

"Doğanın gerçeklerini kendi başına kavrayamadığın zaman bunun sana hiçbir katkısı olmaz genç keşiş. Eğer bilginin efendisi olmak istiyorsan çalışmanın kölesi olmak zorundasın... Fakat, her kapının bir anahtarı olduğu gibi gözlerinin açılması için de öncelikle dinlemen gerekir. Sana geçmişi ve yaşananları anlatacağım. Bu defa sadece beni dinle Aiden..."

Orman Ruhunun kudretli sesi bir kez daha yankılanırken Aiden, pür dikkat onu dinlemeye başlamıştı. Karşısında somut bir varlık olmasada Aiden, onun varlığını hissedebiliyordu. Birkaç saniye sonra Aiden'in üzerinde bulunduğu sekizgen hafifçe titredi ve yavaşça havalandı. Aiden'in suratında merak dolu bir ifade belirmişti. Kaya gökyüzüne doğru yükseldikten sonra bir anda gökyüzünde bazı görüntüler belirmeye başlamıştı. Aynı anda Orman Ruhu tekrardan konuşmaya başladı.

"Antik çağlarda 6 Ulus huzur ve barış içerisinde yaşıyordu. Kimisi yer altında kimisi ormanların derinliklerinde yaşamlarını sürdürüyordu. Fakat buna rağmen  refah içerisinde anlaşmaya devam ediyorlardı. Ne savaşlar patlak veriyordu ne de haydutlar boy gösteriyordu. Yetişim ve ekim yolundan bi haber olan ırklar,  büyülü yaratıklar ve vahşi hayvanlar için birer besin kaynağı haline gelmişlerdi. Devler, cüceler, goblinler, elfler, orklar ve insanlar...