Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi

Kitap 2 - 12.Bölüm: Lord Kara Kuzgun

İyi okumalar dostlarım...

----------

Eric, derin bir iç çekip karşısındaki nefes nefese kalmış olan askere bakmaya başladı. "Dük Nei Yun'a yönetim salonuna kadar eşlik et asker." Eric, sakin bir yüz ifasiyle konuştuktan sonra asker başını olumlu anlamda salladı ve hızlı adımlarla yönetim salonunu terk etti. Eric, önce Rai Ku'ya sonra salonda bulunanları durgun bir gülümsemeyle süzdü.

"Bu önemli bir toplantı dostlarım. Dük Nei Yun, buraya bir toplantı için gelmişse kesinlikle önemli bir konu olmalı."

Eric'in konuşmasıyla herkes başını olumlu anlamda salladı. Heyecanlı ve gerginlerdi. Kimisi ilk defa bir Dük ile yüz yüze gelecekti. Bu yüzden Eric, onların hata yapmasını istemiyordu. Bunun önemli bir toplantı olacağı açıktı.

Birkaç dakikanın ardından salonun kapısı aralandı ve asker ile birlikte 3 kişi odaya girdi. Ortadaki kadının Dük Nei Yun olduğu üzerindeki Şehir Lorduna ait olan cübbeden ve güçlü bakışlarından anlaşılıyordu. Kadının beline kadar uzanan saçları at kuyruğu şeklinde örülmüştü. Dolgun  dudakları kiraz kadar kırmızıydı. Hafif mor renkli gözlere ve kusursuz bir fiziğe sahipti. Ayrıca hafif kaslı olduğuda ilk bakışta görünüyordu. Üzerindeki zırh ve sırtında asılı duran ikiz kılıçlarıyla birlikte oldukça güçlü bir savaşçı olduğunu anlamak pekte zor değildi.

Kadının yanında ise ondan birkaç yaş küçük olduğu belli olan genç bir kız ve kızla yaşıt olan genç bir adam duruyordu. İkiside yirmili yaşların ortalarındaydı. Sağında duran genç adamın ağırbaşlı birisi olduğu bakışlarından ve yüz ifadesinden belli oluyordu. Sol kaşının üzerinden başlayıp yanağına kadar ilerleyen bir savaş yarası vardı. Kısa siyah saçlara ve savaşçı olduğunu belli eden kaslı bir bedene sahipti. Belinde asılı duran kılıcı oldukça ilgi çekiciydi.

Dük Nei Yun'un solundaki genç kız ise güzelliğiyle nefes kesiciydi. Dük Nei Yun'dan bile güzel olduğu söylenebilirdi. Omuz altında duran küt saçları ve kalem kaşlarıyla su kadar berrak bir yüze sahipti. Bakışkarından, duruşundan ve üzerindeki şık kıyafetlerden asil bir aileye mensup olduğunu anlamak pekte zor değildi. Bu genç adam ve kız, her ne kadar ihtiyacı olmasada Dük Nei Yun'un korumalarıydı. Eric ve Rai Ku ile birlikte salonda bulunan herkes ayağa kalkmış ve saygıyla Dük Nei Yun'u karşılamıştı.

"Kasabamıza gelerek bizi onurlandırdığınız için teşekkür ederim Dük Nei Yun."

Rai Ku, durgun bir ses tonuyla konuşurken yüzünde hafif bir gülümseme vardı. Dük Nei Yun ve korumaları, hafifçe eğilip aynı şekilde salondakileri selamladı. "Bu onur bana ait genç yönetici Rai Ku." Dük Nei Yun, sıcak bir gülümsemeyle söyledi. Rai Ku, eliyle konuklara özel olarak ayırttığı koltukları gösterirken oturmalarını söyledi.

Dük Nei Yun ve yanındaki genç korumalar koltuğa otururken ayağa kalkmış olanlarda yerlerine geçerek oturmuşlardı. Ortama gergin bir hava hakimdi. Yaşlılar heyeti toplantı için gerekli evrakları ve belgeleri çıkartırken diğer kıdemlilerde toplantı için son hazırlıklarını yaptılar. Dük Nei Yun, sakin bir gülümsemeyle salondakileri süzüyordu. Bakışları Zamihura Üstatlarına geldiğinde bir süre durdu ve konuşmaya başladı.

"Sizi burda görmek şaşırtıcı. Soğuk Yıldız Şirketler Grubunun savaşın başlamasıyla birlikte iflasın eşiğine sürüklendiğini duydum. Bu doğru mu Üstat Namiru?"

Dük Nei Yun'un konuşmasıyla birlikte Namiru derin bir nefes aldı ve saygıyla konuşmaya başladı.

"Bu doğru efendim. Savaş başladığı sırada Soğuk Yıldız Şirketler Grubu çok fazla üye kaybetti. Kimsi öldü kimisi ise istifa etti. Sonuç olarak iflasın eşiğine geldiler. Bizde, Zamihura Üstatları olarak Rumiza kasabasına yerleşmeye karar verdik. Eski kasaba yöneticisi Aiden Chei ile birlikte çok iyi işler yapmıştık. Bu yüzden kıdemli yönetici Rai Ku bizi bu savaş zamanında hoşgörüyle karşıladı ve kasabaya yerleşmemiz için bize olanak sağladı."