Kitap 2 - 106.Bölüm: Zerdikon Boyutunun Habis Lordu

1.2K 143 76
                                    

İyi okumalar dostlarım...

----------

Asunami şaşkın bir ifadeyle Aiden'in uzattığı ele bakarken derin düşüncelere dalıp gitmişti. Aiden'in ondan çok daha güçlü olduğunun farkındaydı. Ayrıca Bei, Yuna, Haku ve hatta Ela'nın bile tam olarak bilmediği bir sırrı biliyordu. Aiden'in gerçekte kimliğini... Yani gelecekte onu nelerin beklediğini çok iyi biliyordu. Ya kan, vahşet, ümitsizlik dolu bir geleceğe sürükleneceklerdi ya da umut, sevgi ve barış dolu bir dünya düzeni sağlayacaklardı. Belki de ikisi birden gerçekleşecekti... Fakat asıl önemli olan bunlar gerçekleşirken Asunami'nin hangi tarafta yer alacağıydı. İblislere karşı mutlak bir öfke ve nefret beslediği kesindi. Fakat Aiden'dan da pek hoşlandığı söylenemezdi. Hatta en az iblisler kadar ondan da nefret ediyordu. Ne de olsa özgürlüğünü elinden alan adamdı o. Üstüne üstlük o da gerçekte bir iblis meleziydi...

Asunami'nin yegane amacı Yedi Denizi, yani evini, Necromanger Tarikatından ve iblislerden arındırmaktı. Dostlarını kurtarmak için kaçmıştı fakat şimdi damarlarında akan muazzam gücü hissedebiliyordu. Belki de Yedi Denizi kurtarabilecek kadar güçlenmişti. Fakat bu gücün kaynağı Aiden'in ta kendisiydi. Onun iradesinin bir parçası olduğu için bu gücü elde etmişti. Nefret ettiği o adam sayesinde... Ve o genç adam geçmişte yaşanan kin ve öfke duygularını bir kenara atıp dostane bir teklifle karşısında duruyordu. Yedi Denizi birlikte kurtarabileceklerini ve çok daha güçlü olabileceklerini söylüyordu...

"Hadi ama Asunami. Bu dostluk teklifini kabul edersen sana küçük bir sürprizim var. İpucu vermemi istersen sana ne olduğunu söyleyebilirim. Baş harfi, özgürlük..." dedi ve gülümsedi Aiden. Asunami'nin neler düşündüğünü gelişmiş olan duyuları sayesinde az çok tahmin edebiliyordu. Bu yüzden ona teklifimi kabul etmesini kolaylaştıracak bir şeyler söylemişti.

Asunami, Aiden'in konuşmasıyla birlikte daldığı derin düşüncelerden çıkarken şaşkın ve meraklı bir ifade takınmıştı. "Nasıl bir özgürlük bu?" diye sordu ciddi bir ses tonuyla. Teklif giderek daha da cezbedici bir hal alıyordu.

Aiden daha da gülümserken derin bir nefes aldı. "Bildiğin gibi şu anda kadanosuma hapsolmuş bir haldesin, öyle değil mi Asunami? Fakat eğer Beyaz Lotus Loncasına katılırsan artık kadanosumdan çıkabilecek ve istediğin zaman geri dönebileceksin. Seni Ela'nın bedeninden söküp aldığımda büründüğün o karanlık duman gibi bir formda olacaksın. Dilediğin gibi kara elf şekline bürünebileceksin. Hem soyut hem de somut bir varlık haline geleceksin. Kadanosum senin evin haline gelecek. Daha da fazlasını düşün Asunami... Beni kim olduğumu bilen yegane kişilerdensin ve neler yapabileceğimi biliyorsun. Bu yüzden bana katılırsan emin ol bu yolda muazzam bir gelişim göstereceksin." dedi Aiden.

Ses tonunda en ufak bir art niyet yoktu. Tamamen samimi ve sıcak bir sesle söylemişti bunları. Ayrıca söylediği her kelimede ciddi olduğu yalnızca gözlerindeki bakışlardan bile anlaşılıyordu. Asunami derin bir nefes alırken elini kaldırıp yavaşça Aiden'in uzattığı eli tuttu. Suratında ciddi bir ifade vardı. "Yedi Denizi kurtardıktan sonra beni tamamen azat edeceksin. Anlaştık mı?" diye sordu Asunami.

Aiden'in teklif ettiği özgürlük tam anlamıyla bir özgürlük değildi. Sürekli Aiden'e bağlı kalacaktı. Tasması ise bağlı olduğu kadanostu. Yani tasmalı bir köpekten farkı olmayacaktı. Aiden onu istediği zaman çağıracak istediği zaman ise kadanosuna geri gönderecekti. Savaşta zorlandığı zaman yardım isteyecek geri kalan zamanda ise onu umursamayacaktı bile. Bir silah gibi kullanacaktı onu. Tabii bunlar tamamen Asunami'nin aklından geçen düşüncelerdi. Kalbini sarmalayan kin ve öfke o kadar fazlaydı ki karşısında duran bu genç adamın gerçekten de ona arkadaşlık teklif ettiğinin farkında bile değildi. Çıkar ilişkisinden ibaret olacağını sanıyordu. Bu yüzden zamanı geldiğinde tamamen Aiden'den kopması gerekiyordu. Eğer Aiden bu konuda ona söz verirse Asunami istemeyerek de olsa Aiden'e karanlık hakkında birçok şey anlatacaktı ve Beyaz Lotus'un bir üyesi haline gelecekti.

Aiden sakin bir ifadeyle Asunami'nin gözlerine bakarken başını olumlu anlamda salladı ve durgun bir ses tonuyla konuşmaya başladı. "Söz veriyorum Asunami. Yedi Denizi kurtardıktan sonra seni tamamen azat edeceğim. Umarım o zamana kadar güzel bir dostluk bağı kurabiliriz." dedi. Asunami, hiç sanmıyorum, dermişçesine birkaç bakış atarken Aiden iç çekmekten başka hiçbir şey yapamadı. Asunami ile gerçekten sıkı birer dost olmak istiyordu. Bunun için ise sadece ve sadece zamana ihtiyaçları vardı. Aiden, Yedi Denizi kurtarana kadar Asunami ile aralarında bir dostluk köprüsü kurulacağını düşünüyordu. Bu yüzden bu konuyu daha fazla üstelemeye gerek yoktu.

"Şimdi..." diye söz başladı ve oldukça ciddi bir ifade takındı Aiden."Ne kadar güçlendiğini görme zamanı Asunami." dedi. Elini kaldırıp Asunami'nin alnına koyarken bir anda kalbinin üzerindeki menekşe yaprağı dövmesi mor bir şekilde parıldamaya başladı. Aynı anda Asunami'nin gözleri de parıldamaya başlamıştı.

Aiden sıçrayarak Asunami'den birkaç on metre uzaklaşırken Oggie çoktan kanatlarını çırpıp havalanmıştı. Asunami'nin bedeninden muazzam bir aura fışkırıyordu. Tamamen karanlık ve uğursuz bir auraydı. Kasvetli, soğuk, ürkütücü ve bir o kadar da korkunç bir aura... Aiden'in gözlerinde şaşkınlık belirirken keyifli bir ses tonuyla konuşmaya başladı. "O gerçekten de Karanlık Elementinin bilinç bulmuş hali! Şunu hissediyor musun Oggie!? Bu güç... O kesinlikle Karanlığın Habis Lordu! Bu güç karanlığın mutlak kudreti!" diye haykırdı Aiden. Heyecan ve şaşkınlık dolu gözlerle Asunami'yi izliyordu.

Kadanosu adeta çıldırmışçasına sarsılıyordu. Gökyüzü kara bulutlar ve yıldırımlarla dolmuştu. Asunami'nin çevresi tamamen karanlık bir duman ile çevrelenmişti. Aiden ve Oggie uzaktan yaşananları izlerken bile karanlığın mutlak kudretini iliklerine kadar hissedebiliyorlardı. Aiden daha önce hiç bu kadar güçlü bir karanlık elementi ustası görmemişti. Ne Aiden'in ne Ela'nın ne de Ela'nın fedakar ustası olan Gölge Ustasının karanlığı bu kadar güçlüydü. Bu tamamen farklı bir seviyedeyi. Aiden, Karanlığın Saf İradesi derken kesinlikle bunu kastediyordu. Asunami kesinlikle karanlık elementinin vücut bulmuş hali olmalıydı! Yoksa bu kadar güçlü bir karanlığa sahip olması imkansızdı!

"O Zerdikon Boyutunun Habis Lordu Aiden! Hemen Aiden'in zihnini koruma altına al Oggie! Yoksa Aiden'in kadanosu da dahil olmak üzere zihni büyük bir hasar alacak! Anıları zarar görürse kesinlikle büyük bir sorun oluşabilir!"

Aiden'in kadanosunda Yami'nin kudretli sesi yankılanırken Oggie çoktan harekete geçmiş ve koruma işlemini başlatmıştı. Kadanosu da dahil olmak üzere Aiden'in bütün zihnini ruhsal bir enerji dolduruyordu. Aiden şaşkın bir ifadeyle Asunami'ye bakmaya devam ederken gerçekten de muazzam bir güç uyandırdığının farkındaydı. Boyut Lordları kesinlikle geçmiş yaşamlarının anılarında yer alan bir kavramdı. Her boyutta elementler arası armoniyi, yani dengeyi, sağlayan Lordu vardı. Her elementin Boyut Lordu genelde bir önce Lordun seçtiği kişilerin güçlerini bahşetmesiyle ve bir zaman sonra bu güçlerin uyanmasıyla ortaya çıkan özel kişilerdi. Tek bir elemente sahip olmalarına rağmen bu elementte bütün boyutun en iyisi haline gelme potansiyeline sahiplerdi. Ve Aiden Armoni'nin İradesiyle bütünleştiği için Asunami de Karanlığın Armonisiyle bütünleşmiş ve bir Boyut Lordu haline gelmişti. İşte bu fışkıran güç Zerdikon Boyutunun yeni Habis Lorduna ait olan güçtü!

°°°°°°°°°°

➡️ Asunami ne kadar güçlendi?

➡️ Aiden'in zihni zarar görecek mi?

➡️ Asunami nasıl bir değişim geçirecek?

➡️ Yedi Denizi kurtardıktan sonra özgür kalacak mı?

➡️ Zerdikon Boyutunda elementler arası armoniyi sağlayan başka Boyut Lordu var mı? Varsa hangi elementin Boyut Lordu kim olabilir?

Görüşlerinizi yorumlarda belirtmeyi ve oy vermeyi unutmayın dostlarım. Yeni bölümlerde görüşmek üzere. Sağlıcakla kalın...

Mr.Ksasuke

Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin