İyi okumalar dostlarım...
----------
Yuna yavaş adımlarla koridorda yürürken hemen arkasında Bei ve Aiden vardı. Aiden yürümekte zorlanıyordu. Bu yüzden Bei'den destek almaz zorundaydı.
Haku hava gemisini hızla indirirken düz bir alan bulmaya çalışıyordu. Hava gemisi, metal bir uçan balon olsada oldukça büyüktü. İçerisinde birçok oda bulunduruyordu. Tyhu'nun ilk prototiplerinden birisi olan bu hava gemisi, ilk olarak bir ticaret ve ulaşım aracı olarak tasarlanmıştı. Fakat, prototip geliştirildikçe bir nevi savaş gemisine dönüşmüştü. 10 kişilik küçük bir bölük için karargah görevi bile görebilirdi.
Ay yavaş yavaş yükselmeye başlarken Haku, aracı neredeyse indirmek üzereydi. Yuna bir kapının önüne geldikten sonra derin bir iç çekti ve yavaşça kapıyı aralayıp odaya girdi. Ela, bir yatağın üzerinde uzanmış uyuyordu. Yuna birkaç adım atıp Ela'nın yanına geldi ve onun alnındaki terleri sildi. Ela, uyku durumunda olsada sanki kötü kabuslar görüyormuş gibi sürekli kıvranıyor ve soğuk terler döküyordu.
"Beni duyduğunu biliyorum. Lütfen uyan artık Ela..."
Yuna, Ela'nın saçlarını okşarken endişeli bir tonda söyledi. Ela onun en yakın dostuydu. Hatta dosttan öte kardeşiydi. Ela, Samu Klanına mensuptu. Fakat klan ile pek bir ilişkisi yoktu. Her ne kadar klan liderinin torunu olsada Samu Klanı onun ne kadar güçlü olduğundan habersar bile değildi. Ela onlara ayda 1 defa hayatta olduğunu belirtmek için mektup gönderiyordu. Samu klanı Ela'nın Mavi Ejder akademisine katıldığını duyunca çok sevinmişti. Tabiki bu çıkarları içindi. Fakat, Ela akademiye katıldıktan birkaç ay sonra klana, akademiden atıldığını ve artık bir gezgin olarak güçlenmek istediğini söyleyen bir mektup gönderdikten sonra klan ile bağını neredeyse kesmişti. Ela'nın bir kardeşi yoktu. Ona anlatıldığı kadarıyla da annesi öldürülmüştü. Babasını ise sadece yılda birkaç defa görüyordu. Babası sürekli özel görevlere çıktığını söyleyip uzun süreliğine ayrılıyordu...
Ela derin nefesler alıyor ve sürekli sayıklıyordu. "Aiden... Gitme!" Ela, korku dolu bir ses tonuyla mırıldandı. Kabuslar gördüğü yüz ifadesinden bile anlaşılıyordu. Yuna, bir kaç adım geri çekilirken Aiden, yavaş adımlarla yürüyüp Ela'nın yanına geldi ve sessiz bir şekilde yatağa oturdu. Bir süre Ela'yı seyrettikten sonra sakin bir ses tonuyla konuşmaya başladı. Sesinin derinliklerindeki suçluluk duygusu belli oluyordu.
"Zihni ve duyguları karmaşa içerisinde. Kabuslar görüyor ve korkuyor. Ela ve ustası arasında sıradan bir usta-çırak ilişkisi yoktu. Bunun daha ötesinde bir bağa sahiplerdi. Ruhları birbirleri ile uyumluydu. Ela'nın ve onun kişilikleri bir bütün haline gelmiş. Ve şimdi Gölge Ustası, Ela'nın bedenini terk edince aradaki bağda kopmuş oldu. Bu yüzden Ela'nın ruh gücünde ve aurasında dalgalanmalar oluyor. Kendisini kontrol edemiyor. Ayrıca sağlıklı bir şekilde düşünemiyor. Zihni onu ele geçirmiş ve Ela kontrolünü kaybetmiş. Kendi karanlığında kaybolup gitmiş..."
Aiden konuşurken derin bir iç çekti. Bunları sadece onun aurasındaki dalgalanmalardan ve suratındaki ifadeden anlayabiliyordu. Aiden, bu olanların hepsini kendi güçsüzlüğüne bağlıyordu.
"Üzgünüm Ela... Eğer daha güçlü olsaydım Ustanın ruhunu feda etmesine gerek kalmayacaktı! Fakat başaramadım, yapamadım! Güçlü olamadım! Ama söz veriyorum! Bir daha kimsenin benim için kendisini feda etmesine izin vermeyeceğim!"
Aiden kararlılık ve birazda olsa pişmanlıkla söyledi. Titreyen elini kaldırdı ve işaret parmağını yavaşça Ela'nın alnına dokundurdu. Göz bebekleri yavaşça büyüdü ve hafifçe parıldadı. Aynı anda bilge bir tavırla mırıldandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi
Fantasy👑ÖLÜMSÜZ KRAL👑 🌟Kitap 2: Karanlığın Yükselişi🌟 Karanlık Yükseliyor! Kara Güneş'in doğuşu çok yakın! Felaket kapıda! Kuzey Riha Çöllerinde başlayan karanlık fırtına bütün Dünya'yı sarmalıyor! İşte Kader'in Oyunu şimdi Başlıyor! Kehanet derki: Kar...