Ölümsüz Kral - Kitap 2: Karanlığın Yükselişi

Kitap 2 - 95.Bölüm: Çıkma Zamanı!

İyi okumalar dostlarım...

----------

Ela yavaşça gözlerini açarken eliyle başını tuttu ve kafasını kaldırdı. Başı hiç olmadığı kadar ağrıyordu. Neler olduğunu düşünürken en son yaşadıkları zihnine akarken gözleri bir anda fal taşı gibi açıldı. "N-Neredeyim ben!?" diye sordu kendi kendine. Gözlerini çevirip etrafına bakarken şu anda Sirius Düzleminin büyüleyici göklerine doğru yükselmeye başladığını fark etti. Hemen yanında ise Asedat ve Bilge Heraklin uçuyordu. Ela şaşkınlıkla sırtını kontrol ederken kara kanatlarının kendiliğinden oluştuğunu ve istemsizce gökyüzüne doğru süzüldüğünü fark etti.

Başını Bilge Heraklin'e çevirirken tekrardan aynı soruyu sordu. "Neredeyim ben!? Ne oldu?" Ela'nın sorusuyla birlikte Bilge Heraklin saygı dolu bakışlarını ona çevirdi. Derin bir nefes alırken çoktan bulutların tepesine çıkmışlardı.

"Geri dönüyorsunuz imparatoriçem... Sizin olanı aldığınıza göre Sirius Düzleminde kalmanızın bir anlamı yok. Bu yüzden sizin için ayrılmış olan çıkışa yani gökyüzüne yükseliyorsunuz."

Bilge Heraklin'in konuşmasıyla birlikte Ela bir anda kanatlarını çırpmayı bırakmış ve aklına önemli bir şey gelmiş gibi heyecanla konuşmaya başlamıştı. Rabuga ile konuştuktan sonra bir İmparatoriçe olduğunu zaten öğrenmişti. Bu yüzden Bilge Heraklin'in bu şekilde hitap etmesine her ne kadar alışık olmasa da aldırış etmemişti.

"Peki ya Liam? O da buradan çıkmak istiyordu. Sirius Halkına ne oldu?" diye sordu merakla. Bilge Heraklin ve Asedat da Ela gibi uçmayı kesip havada asılı duruyordu. Bilge Heraklin başını yere doğru çevirirken sakin bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"O genç adam ve geri kalan Sirius Halkı hala burada. Onların ne olacağına siz karar vereceksiniz efendim." dedi Bilge Heraklin. Ela düşünceli bir ifadeyle Bilge Heraklin'e bakarken "Dış dünyaya açılan sıradan bir çıkış oluşturabilir miyim?" diye sordu.

Sirius Halkının bu gerçekleri kabullenmesi bir süre alacaktı. Bu yüzden Ela onları hemen bu boyutsal düzlemden çıkarmak istemiyordu. Liam gibi özgürlüğü arzulayanların çıkabileceği, yargıçlar gibi geri kafalıların isterlerse içeride kalabileceği bir geçit olması iyi olurdu.

"Sadece bunu düşünmeniz bile yeterli Efendim. Sirius Boyutu tamamen size aittir." dedi Bilge Heraklin saygıyla. Ela ciddi bir ifadeyle başını aşağı çevirirken gözlerini kapattı. Aziz Gölge Dağlarının zirvesinde bir geçit olduğunu düşünürken bunun oluştuğunu rahatça hissedebiliyordu. Geçidin nereye açıldığını bilmiyordu fakat dış dünyaya açılan bir geçit olduğuna emindi!

Gözlerini tekrardan açarken derin bir nefes aldı. Sirius Halkını bu durumdan haberdar etmeliydi. Bu yüzden sesinin bütün boyutsal düzlemde duyulmasını isterken bir yandan da neler söyleyeceğini düşündü. Cümlelerini kafasında oturttuktan sonra ciddi ve otoriter bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Beni dinleyin Sirius Halkı..." dedi ve sesinin bütün boyutsal düzlemde duyulduğuna emin olduktan sonra konuşmaya devam etti.

"Ben Yüce Şo tarafından yargılanması için yakalanan yabancıyım! Yüce Şo bana güçlerini bahşetti ve Yüce Ata Rabuga'nın tapınağını ziyaret ettim! Öğrendiğim şeyler oldukça sarsıcıydı! Yani sizin bu gerçekleri öğrendiğinizde neler hissedeceğinizi biliyorum. Fakat gerçeklerin sarsıcı yönünü tatmak yalanlarla yaşamaktan kesinlikle daha iyidir! Bunu asla unutmayın! Şu anda bulunduğunuz, eviniz olarak benimsediğiniz bu yer, bir boyutsal düzlem! Sırlardır hiçbir çıkış yolu bulamadığınızın farkındayım! Yargıçlar ve atalarınız sizi kandırdı! Tanrının çocukları olduğunuza inandınız! Dünyanın yalnızca bu kadardan ibaret olduğunu sandınız! Yüce Ata Rabuga ve Lanetli İblis Chomi'nin arasında geçen büyük savaştan yalnızca sizlerin hayatta kaldığını düşünüyorsunuz! Fakat bunlar tamamen yalan! Ben Sirius'un sahibi Ela Samu! Aranızda özgürlüğü arzulayanların olduğunu biliyorum! Bu yüzden Aziz Gölge Dağlarının zirvesinde dış dünyaya açılan bir geçit var! Kendinizi gerçeklerle yüzleşmeye hazır hissettiğinizde geçitten geçip dış dünyayı kendi gözlerinizle görün! Yargıçların yalanlarına inanmayın! Onlara boyun eğmeyin! Bundan sonraki önderiniz Özgürlüğün Kanadı Liam! O dış dünya hakkında bilgili bir kişi! Ve benim, yani Yüce Şo'nun güçlerini bahşettiği kişinin, korumam altında! Ona el kaldırmaya kalkışan herkes taşa dönüşecek! Bundan sonra o hem burada hem de dış dünyada önderlik edecek! Sizi dış dünyaya açılmanız için hazırlayacak! Bu dediklerime inanmayanlar Liam'a el kaldırmaya çalışsın! Emin olmak isteyenler ise Aziz Gölge Dağlarının zirvesine uçsun! Gerçekleri kendi gözlerinizle görün! Ve son olarak... Dış dünyada görüşmek üzere Liam!"