5

1.5K 50 25
                                    

Temmuz 2016
Güney ve Serkan, tek günlük tatillerini hafta sonu ile birleştirmiş, erkek erkeğe bir tatil planı yapmışlardı. Serkan, Ali'nin de gelmesini istiyordu ama daha yeni bebeği olan bir adamın karısını ve kızını bırakıp iki bekar arkadaşı ile hafta sonu kamp yapmaya gelip gelmeyeceğini bilmiyordu... Güney araması için ısrar etse de o emin olamıyordu, yine de arayıp haber verdi, belki de gelirdi...

Serkan: ... biz Güney ile her şeyi ayarladık kardeşim, iki hafta sonra, cumadan yola çıkıp pazar günü dönücez. Sen de gel bizimle dicem ama...

Ali : isterim Serkan ama biliyorsun... yani Eylül daha yeni doğum yaptı, onu birkaç günlüğüne bile olsa evde yalnız bırakma düşüncesi pek sıcak gelmiyor bana. Gerçi ben bıraksam kızlar kesin eve yatıya kalmaya gelir ama...

Serkan: biliyorum ben de öyle düşündüm, gelmeyeceğinden emindim ama Güney ısrar etti. O senin geleceğini düşünüyordu, o kadar da hanımcı değilmişsin, öyle dedi...

Ali kahkaha attı...

Ali : o hele bir evlensin, hanımcılığı sorarım ben ona... sorun o değil be oğlum, Eylül daha ilk aylardan kaçtığımı düşünmesin, yoksa gelemeyeceğimden değil...

Serkan: biliyorum biliyorum. Gelirsen haber ver ama...

Ali : tamam... siz de gelin bir ara, kızlar bebek sevmesinden çıkmıyor, siz de gelip görün kızımı...

Serkan: biz pek rahatsız etmeyelim diye gelmedik ama geliriz bu hafta sonu o zaman

Ali : bekleriz... Güney'e söyle, gelince ona bez değiştirmeyi öğreteyim, lazım olur belki...

Serkan güldü...

Serkan : söylerim... Ali, kendine dikkat et kardeşim.

Ali : sen de...

O hafta sonu Serkan ve Güney beraber gitmişlerdi Ali'nin evine. Kızlar da ordaydı, bebeği kimin kucağına alıp almayacağına karar vermeye çalışıyorlardı. Serkan, Songül'ün kucağından bebeği almak istediğinde Songül ona karşı çıkmadı ama muhtemelen Cemre olsa buna izin vermezdi...

Eylül, kızlarla birlikte mutfağa geçerken Güney Serkan'ın yanında durup bebeğe bakıyordu. Ali de karşıdan onları seyretti...

Ali : Serkan, hiç bocalamadın, bu senin ilk bebek tutuşun değil galiba

Serkan: hayır değil... daha önce müvekkillerimin bebeklerini de sevmişliğim var ama Ali, var ya bu gördüğüm en güzel bebek..

Ali : benim de öyle... ama ben ilk kez kucağıma alırken çok korkmuştum, baksana, öyle ufak ki...

Serkan : öyle ama büyüyecek... kocaman olacak..

Ali : eline de yakıştı biliyor musun? Senden baya güzel baba olur. Hatta biraz etrafına baksan şimdiye kadar çoktan baba olmuştun bile

Serkan : yine mi aynı mesele?

Güney : Serkan'a kimi ayarlamaya çalışıyorsun Ali? Cemre'yi mi?

Ali : aslında kim olsa farketmez, ama bu işkolik Serkan pek hoşuma gitmiyor, biraz çevresine bakmasını isterdim. Birini sevse hayatı daha güzel olacak, eminim. Kim olursa farketmez ama yine de Cemre ona yakışan biri olurdu herhalde...

Serkan : istemiyorum Ali... defalarca söyledim

Güney sızlandı...

Güney : oh, bana gelince ondan uzak dur Güney, Serkan'a gelince araları yapılmaya uğraşılıyor... hani, adalet nerde?

Serkan : çünkü sen direkt yürüyorsun kardeşim. Ciddi bir ilişkiye girmeyeceksen Eylül'ün arkadaşını da bu işe karıştırma diye söylüyoruz. Sonuçta baksana sürekli bir araya geliyoruz, birkaç gün çıkıp sonra ayrılacağın biriyle böyle sürekli görüşebilir misin?

Güney : olmaz tabii... ama belki hayatımın aşkı o, nerden biliyorsunuz ki? Bunu denemeden bilemem

Serkan : sen önce bu kafadan uzaklaş, söz sana o kızı ben kendim ayarlarım. Ama sen Güneysin be kardeşim... o yüzden olmaz. Hem merak etme, onu ben de istemiyorum

Güney: ohoo istesen onlardan bile çabuk evlenirdin zaten

Serkan : bilmiyorum, belki de...

Ali : kucağına hiç bebek almış mıydın Güney?

Güney : şey hayır... ben...

Serkan gülerek, Güney'e yardım etmiş, Masal'ı onun kucağına vermişti...

Güney : hakkaten bu ufacık... nasıl öyle rahat tutuyosun oğlum, bir şey yapmıyorum dimi?

Ali : yok yok...

Kızlar içeri girmiş, Güney'in şekilden şekile girerek Masal'ı tutuşuna bakıp gülmüşlerdi...

Songül : şu duruşa bak, daha önce kucağına hiç çocuk almamış belli

Güney : almadım evet...

Eylül: olsun, her şeyin bir ilki vardır... Ali de ilk başlarda tutarken böyle rahatsızdı, şimdi işten sonra bezini bile değiştiriyor.

Güney : hadi canım!

Eylül: doğru söylüyorum... istersen sana öğretebilir

Güney : yok kalsın...

Hepsi gülüşmüştü...

EmanetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin