Serkan
Mine... Mine ile sözde sevgililiğimiz bir seneyi aşkın bir süredir devam ediyordu. İkimiz de işimizde gücümüzde, işimize aşık, çok yoğun insanlardık. Bizimki çift taraflı bir oyundu... ikimiz için de çok avantajlı bir oyun... o da çevresinin baskısından çok sıkılmıştı, biraz benim gibi... bu yüzden çevrede herkes bizi sevgili sanıyordu ve ben bunun gerçek olmayacağını ona daha en başından açık bir şekilde söylemiştim...Ama bir süre önce bir şeyler değişti ve Mine beni daha fazla tanımak istediğini söyledi. Aslında ben de sıcak bakıyordum bu fikre. Çünkü karşıma hep "biri"nin çıkmasını bekliyor, günlerimi onu arayarak geçiriyordum ama belli ki onu bulana kadar günlerim yapayalnız geçip gidecekti. Belki de hiç bulamayacaktım. Bu yüzden Mine'yle kendime bir şans vermek istedim. O güzel ve bakımlı bir kadındı. Kendine has bir duruşu var ve aynı meslekte olduğumuz için birbirimizi çok iyi anlıyorduk, ortak noktamızın olması çok iyi bir şeydi. Yine de Mine'nin "o" olduğunu bilmemek... bazen emin olamıyordum. Yine de en kötü ne olabilir diye düşünüyor insan... en kötü ne olabilir?
Ben düşüncelere dalmışken Eylül benden bir cevap bekliyordu...
Serkan: bir zararı olmaz değil mi? Bunu sık sık yapıyordum önceden.. size sık sık ziyarete gelirdim.
Eylül: ama bu aynı şey değil
Serkan: Ali benim dostumdu, kardeşimdi ama sen de benim arkadaşımsın Eylül... hem biz yabancı değiliz... bu çok doğal... hem bunu Ali benden istememiş olsa bile yapardım.
Eylül cevap vermedi... ben de daha fazla zorlamadım. İkimizin de gözünde herhangi bir uyku belirtisi yokken gün doğmaya başlamış, perdelerden hafifçe ışık sızmaya başlamıştı...
Serkan: ben gitsem iyi olur...
Eylül: nereye gideceksin?
Serkan: önce karakola... sonra da belki olay mahaline... bu işin peşini bırakmaya hiç niyetim yok, bundan emin olabilirsin
Eylül: senden isteyeceğim tek şey bu olabilir
Serkan: ve ben de yapıcam... kendine iyi bak Eylül...
Kendimi bir an önce dışarı attım. Kardeşimin ölümünü öğrendiğimden beri ilk defa bu kadar iyi hissediyordum kendimi... rahatlamış.. hafiflemiş...
Karakola geldiğimde sessizlik hakimdi, herkesin suratı asık, modu düşüktü. Tam bir yas evi gibiydi. Dün gece hiç uyumamış ve ağlamış olmamın etkisi yavaş yavaş kendini gösteriyordu ama aldırmadım. Davalarım biraz daha bekleyebilirdi, beklemek zorundaydı. Kardeşimi bulamadan hiçbir işe yoğunlaşamayacağımı gayet iyi biliyordum.
Can : Ali komiserimin odasını topluyorlar bugün. Yarın yeni bir komiser gelecekmiş...
Serkan: yeni birini bu kadar kolay bulmuşlar yani...
Can : evet...
Serkan : odasında kişisel eşyaları varsa ki eminim vardır, onları ayrı bir yerde toplarsanız sevinirim. Eşi mutlaka onları saklamak ister
Can : evet abi, ben de öyle düşündüm. Ali komiserimin bende emeği çok büyük... burdaysam bu onun sayesinde. Bu onun benim için yaptıklarının yanında çok çok ufak bir şey ama... odayı toplama işini kimseye bırakmadan ben yapmaya başladım, başkası hiçbir şeyi saklamaz ama ben en değersiz gibi görünen şeyi bile saklayacağım. Önemli olabilecek bir kol saati ve çerçevede bi resim var şimdilik. Kilitli bir çekmecesi de var, içi dolu gibi ama anahtarı bulamadık, muhtemelen üstündeydi...
Can, onun cansız bedenini düşünmüş gibi irkildi... ben de öyle...
Can : şey... ben de onu açabilmesi için birini ayarladım. Eğer açamazsa en kötü ihtimalle kırarız
Sadece kafamı salladım, boğazım düğümlenmişti... buraya daha defalarca geleceğim ama hiçbirinde Ali olmayacaktı... bu düşünce beni mahvetmişti... artık düşüncelerimi paylaşacağım, konuşup tartışacağım kardeşim olmayacaktı... evet Güney de vardı ama o bir Ali değildi...
Ali'nin odasının önüne geldim ve içeri girdim. Bir adam masasının önüne eğilmiş, kilitli olan çekmeceyi açmaya çalışıyordu. Birkaç dakika odaya bakınırken adam kilidi açtığını söyledi. Hemen çekmeceye baktım, hepsi önemsiz şeylerdi, birkaç kalem, kullanmadığı bir silah... ama bir şey gözüme çarptı... bir zarf... Zarfı hemen elime aldım, çevirdiğimde üstünde "Eylül'üme" yazdığını farkettim... onu tabii ki açmayacaktım ama en kısa zamanda sahibine götürecektim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Emanet
ChickLitKarısıyla çok mutlu olan bir adam en yakın arkadaşına eşini ve çocuğunu emanet eder ve sonradan olanlar ile her şey değişir...