46

896 36 54
                                    

Ne hatasıydı bu? Neyin pişmanlığı? Beni öptüğü için mi, yoksa uzaklaşmak istediği için mi yoksa o adamla arasında yaşananlar için mi pişmandı? Hangisiydi büyük hatası? İkincisi olmasını çaresizce umuyordum...

Eylül: Cemre, biriyle tanışmamı istedi.

Serkan: bunları biliyorum... o herifi de gördüm. Dün gece buraya geldiğini de gördüm, az önce kapının önünde olanları da..

Eylül: ama sen...

Serkan : benim ne yaptığımı boşver... sen bu büyük hatan ne, onu söyle..

Eylül: onunla tanıştım, iyi de bir adam. Masal'la da anlaşıyorlar...

Bu konuşmanın nereye gittiğini tahmin edebiliyordum. Eylül onu istiyordu, onunla olmak istiyordu. Masal'a babalık yapacak, hep Eylül'e yardım edecek, hep yanında olacak olan o adam olacaktı.

Ama o devam edecekken Masal geldi koşarak, birden ayaklarıma sarıldı, üzerinde tatlı bir pijaması vardı, sanırım yatmak üzereydi...

Masal : Serkan amca, geldin! Annem bir daha görmeyeceksin demişti! Ama sen geldin!

Serkan: işim vardı güzellik, ondan gelemedim...

Masal : o kadınla mı işin vardı? O gıcık!

Güldüm... keşke annesi de biraz kıskansaydı... imkansız olduğunu biliyordum ama yine de istiyordum işte...

Serkan : hayır... ofisimde işim vardı.

Masal : annem bir daha gelmeyeceğini söyledi, çok ağladım ama beni dinlemedi, sana getirmedi!

Serkan : geldim ya işte, fıstık.

Eylül: uyku vaktin geldi...

Masal : beni Serkan amcam yatırsın... noolur...

Bir noolur'a teslim olmuştum bile. Elini tutarak onu yatağına götürüp yatırdım...

Serkan : hangi masalı anlatayım sana?

Masal : masal istemiyorum ki. Ben büyüdüm, kocaman oldum, masal olmadan uyuyabilirim...

Serkan: aferin sana...

Saçlarına minik bir öpücük bırakıp üzerini örttüm ve odadan çıkacaktım ki bana seslendi...

Masal : bir daha işin olduğunda bana önceden söyler misin? Gelmeyeceğin zaman bana söyler misin?

İçim sızlamıştı... bu kızı hiç bırakmak istemiyordum ki zaten...hepsi annesinin yüzündendi...

Serkan : tamam fıstık...

Masal : peki yarın işin var mı?

Serkan : hayır...

Masal mutlulukla kendini uykuya bırakırken ben de odadan çıktım.

Eylül, salonda oturmuş beni bekliyordu. Şimdi daha sakin görünüyordu. Ben de yanına oturdum.

Serkan: evet... seni dinliyorum

Eylül: ne diyordum en son?

Serkan : o adamın ne kadar iyi olduğundan, Masalla ne kadar iyi anlaştıklarından bahsediyordun...

Eylül: evet.. şey evet öyle. İyi biri, onunla konuşmak güzel. Ama...

Serkan: dur bir dakika. Öncesinde sana bir şey söylemek istiyorum Eylül. Bir şansın daha var, o tek şansın değil...

Eylül: ne şansı?

Serkan : hayatına birini almak istiyorsan tek şansın o değil... ben de varım. Ben de seni mutlu ederim. Ben senin için savaşırım... o adam senin tek şansın değil...

Eylül şok olmuş şekilde yüzüme bakıyordu...

Eylül: benim kararıma bırakmaya ne oldu? Hani savaşmazdın?

Serkan: öyleydi ama işler değişti. Bir başkası daha var. Eğer hayatında birini istiyorsan o zaman savaşırım...

Eylül: onu istemiyorum Serkan... evet konuştuk, anlaşıyoruz, kızımla da anlaşıyorlar ama ne olacak? Nereye gidecek bu? Ben bunu istemiyorum...

Serkan: onu sevmiyor musun?

Eylül: hayır... hayır tabii ki... bir arkadaş olarak bile yanında hiçbir zaman rahat olamadım yani şey kadar...

Serkan : benimle olduğun kadar...

Eylül kafasını salladığında dünyalar benim olmuştu.

Eylül: iyi ama şimdi ne olacak? Tüm bunlar ne demek oluyor?

Serkan: senin hayatında olabilirim... senden hiçbir şey istemem, hiç... ama Masal'ın yanında olurum, senin yanında olurum... hiç yalnız olmazsın...

Eylül: ama bu çok saçma. Kendini neyin içine attığının farkında değil misin?

Serkan: gayet farkındayım

Eylül: böyle bir hayatı kim ister? Sıfırdan başlama şansın var, bir aile kurarsın, seni arzulayan bir karın, bir çocuğun olur...

Serkan: benim yanımda rahat ve mutlu olman yeter, ben senden hiçbir şey istemem Eylül. Beni, benim seni sevdiğim gibi sevmediğini biliyorum. Ayrıca böylelikle bir çocuğum olacak zaten, Masal...

Eylül: kendi kanından bir çocuk... bunu isteyeceksin.

Serkan: hayır istemem... zaten bir günaha battım, bari açık açık her şeyi söyleyeyim...

Biraz durakladım... o da beklentiyle bana bakıyordu. Her şeyi duymaya hazırdı...

Serkan : benim istediğim sensin Eylül... yanımda olman, mutlu olman. Bu içerdeki minikle olmama izin vermen, sana yardım etmeme izin vermen - hem maddi hem manevi olarak- . Bana aşık olmanı, yatağımı paylaşmanı ya da tüm o diğer şeyleri... bunların hiçbirini istemiyorum...

Eylül bana yanaşıp sarıldığında bunun bir evet olduğunu biliyordum... daha mutlu olamazdım. Hayatımın aşkını bulmuştum ve o da yanımda olmayı kabul etmişti...

EmanetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin