Büyük bir şişenin içine sıkıştırılarak yapılmış bir gemi maketi, gerçekten de görüp görebileceğim en hoş hediyeydi. Bunları çok severim, hatta ailemle yaşadığım evde bunlardan sayısız tane biriktirmiştim ama birçoğu kırılmış ya da kaybolmuştu. Ben de artık biriktirmeyi bırakmıştım çünkü bütün hevesim kaçmıştı.Bu hobimi bilebilecek çok fazla kişi yoktu, yoksa sadece tesadüf müydü? Eğer tesadüfse gerçekten harika bir denk gelişti. İstemsizce direkt Güney'e döndüm... burda bunu sevdiğimi bilecek başka insan yoktu, bilse bilse bir o bilirdi...
Serkan : Güney! İki hediye mi? Bu sefer kendini baya bir aştın kardeşim...
Güney : yok be kardeşim... ama keşke ben alsaydım, gerçekten hiç aklıma gelmemişti benim...
Masal : hayır, onu biz aldık!
Şaşırdım...
Serkan : siz mi? Eylül... tabii ya, sen de biliyorsun. Ama şaşırdım, yani unutmamışsın...
Eylül: unutur muyum? Yani çok hoşuma gitmişti, ordan aklımda kalmış. Sen bunlardan biriktirirdin eskiden. Ama çoğu kırılmıştı değil mi? Sonra da hevesin kaçmıştı.
Serkan: evet... biriktirdiklerim kaybolup bir çoğu da kırılınca ben de biriktirmeyi bırakmıştım. Gerçekten baya uzun zaman oldu... birden geçmişe gittim sayende. Bu gerçekten çok harika bir şey oldu. Çok teşekkür ederim...
Eylül hafifçe gülümsedi ama hala inanamıyordum. Çok uzun zaman olmuştu, öyle ki ben bile unutmuştum bunları biriktirdiğimi, ama bu inanılmazdı. Ofisimde bunu koyabileceğim harika bir yer vardı...
Mine : ben de benim hediyem özel olmuştur diye düşünmüştüm... bunun yanında hiçbir şey kaldı...
Serkan: seninki de çok özel Mine... biliyorsun.
Mine : ama sen bana ipucu vermiştin. Ben senin ne istediğini biliyordum çünkü sen ne istediğini söylemiştin. Bir de şuna bak...
Serkan : bu benim için de sürpriz oldu gerçekten... Eylül, nasıl buldun bunu? Bunlardan hala yapıldığını bilmiyordum...
Eylül: aslında tesadüfen oldu. Aklımda kesinlikle bu yoktu. Bir parfüm ya da gömlek falan almayı düşünüyordum, aklıma hiçbir şey gelmemişti çünkü. Ama Masal tesadüfen bir eski eşya satan dükkan buldu ve içeri girdi. Ben de içeri girdiğimde direkt bunu gördüm, aklıma hemen senin eski hobin geldi, eskiden bize fotoğraflarını gösterdiğini hatırlıyorum. Ben de güzel olabileceğini düşündüm ve aldım...
Eylül biraz mahçup görünse de beğendiğim için mutlu ve rahatlamış görünüyordu. Nasıl beğenmezdim? Bayılmıştım. Oysa o, bunun bu gece aldığım en güzel hediye olduğunu bilmiyordu... sadece onu daha fazla utandırmamak ve Mine'yi üzmemek adına bunu dile getirmemiştim... gerçekten Mine'nin hediyesi bunun yanında hiçbir şey kalmıştı...
Masal : bunu da aç Serkan amca!
Masal'ın bana ufak bir hediye paketi uzatmasıyla şaşkına döndüm... iki hediye mi?
Eylül: senin doğum günün olduğunu duyduğunda Masal bunu kendi hazırladı... ben sadece paketlemesinde yardım ettim o kadar...
Masal'ın bana hazırladığı hediyeyi açarken meraklıydım. İçinden ne çıkacaktı acaba?
Masal'ın paketinden bir çerçeve içinde ufak bir yapboz çıktı. En fazla 10-15 parçadan oluşan bu yapbozda sadece bir ayı resmi vardı ve ayı aynı ona geçen gün aldığım ayıya benziyordu. Haa, şimdi anlaşıldı...
Serkan: bu bugün aldığım en harika hediye biliyor musun? Hepsinden güzel ve anlamlı.Hemen yarın bunu ofisime koyacağım... çok teşekkür ederim fıstık
Masal : gerçekten mi?
Serkan: evet...
Elimdeki yapbozu herkese gösterdim ve miniği yanağından öptüm. Mine yanımda kahkahalarla gülerken ben ona katılmamıştım... bu komik değildi, aksine tatlıydı. Üç yaşında bir çocuktan gelebilecek bir hediyenin olabileceği kadar tatlı ve bizim için bir anlamı vardı. Aslında işin komik kısmı, bu hediye Mine'nin bana aldığı kalemden çok daha anlamlıydı. Mine bunu anlayamıyorsa bu benim suçum değildi. Ve bu çerçeveyi ofisime koyma konusuda son derece ciddiydim...
Herkes gittiğinde içimi bir huzursuzluk kaplamıştı, ne yapıyordum ben? Sırf evlenmek için, sevmediğim bir kadınla mı evlenecektim? Bütün hayatımı onunla geçirebilir miydim?
Hiç aşık olmadan, hiç sevmeden? Sırf anlaşıyoruz, çoğu konuda da zevkimiz uyuyor diye onunla evlenip bir önür geçirebilir miydim? Zamanla onu sever miydim yoksa sadece kendimi mi kandırıyordum?
Hayatımı yapayalnız geçirip kafama göre yaşamak mı daha iyiydi yoksa beni seven biriyle evlenmek mi? Hiç duygu olmadan... onunla hiçbir gelecek hayali kurmadan... bir aile istemeden... ona dokunmak bile istemezken... yapabilecek miydim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Emanet
ChickLitKarısıyla çok mutlu olan bir adam en yakın arkadaşına eşini ve çocuğunu emanet eder ve sonradan olanlar ile her şey değişir...