Emanet

48

Serkan
Hala benim yanımda olmaktan rahatsızdı, pişman olduğunu da hisseder gibiydim. Onu zorlamak istemiyordum ama hazır kabul etmişken vazgeçmeyi de göze alamıyordum. Hiçbir bahane aramak zorunda kalmadan onu ve Masal'ı görme şansı... o kadar cazipti ki... son günlerimi onların kapısında bekleyip ufak ayrıntılarını izleyerek günümün ne kadar aydınlandığını düşündüğümde her gün beraber olduğumuzu düşündüğümde içim istemsizce tarif edilemeyecek kadar büyük bir mutluluk ile doluyordu.

Yine de benimle mutsuz olacağına bensiz mutlu olmasını tercih ederdim. Ama şimdi, o da kabul etmişken, bırakmaya gücüm var mıydı?

Serkan: elime bakmak mı? E Ali'ninkine bakıyordun ama...

Eylül: evet çünkü Masal çok küçüktü, bu yüzden. Ama şimdi o okula gidecek, gündüzleri ben ne yapıcam?

Serkan: kendi işini tabii ki. Mesleğini yap Eylül... öğretmenliğe devam et.

Eylül: gerçekten mi?

Serkan: sonsuza dek kasiyer olarak kalmayacaksın değil mi? Masal da okula, sen de...

Eylül: bu çok güzel olur... yani işimi yapmayı özledim, çocuklarla birlikte olmayı... çok çok güzel olur Serkan... ama bu saatten sonra beni almak isteyen bir okul olur mu? Biraz geç kalmadım mı?

Serkan: olur tabii ki. Araştıralım, tamam mı? Ben de bir kaç yere sordururum.

Eylül: ama Cemre... Cemre bana güvendi, şimdi onu yarı yolda bırakmak istemiyorum.

Serkan: Sen de okullar başlayana kadar devam edersin o zaman. O da o zamana kadar kasiyerini arasın.

Eylül: tamam, bu iyi fikir.

Serkan: Masal'ı okula kaydettirdin mi?

Eylül: hayır, henüz değil. Bir anasınıfına gittim ama pek gözüm tutmadı. Gerçi mecbur kalırsam tabii ki oraya da verebilirim ama... bilmiyorum

Serkan : neden gözünün tutmadığı bir yere kızını gönderesin ki?

Eylül: ücretlerden haberin var mı senin? Hepsi ateş pahası... daha uzakta uygun kreşler var ama onların servis parasını hesaba katınca daha yakındakilerden daha pahalıya geliyor...

Serkan: fiyatlardan haberim yok... ama sorun olacağını sanmam. En güzeline, en iyisine göndeririz onu. Birkaç tane iyi kreş duymuştum arkadaşlarımdan.. yabancı dil de öğretiyorlarmış. Onlardan birine kayıt ettiriz

İtiraz edecek gibi oldu ama susturdum...

Serkan : itiraz etmek yok. Ne demiştim? Her şekilde yardım edicem ve sen de itiraz etmeyecektin.

Eylül: bunu neden yapıyorsun Serkan?

Serkan: çünkü yapabiliyorum... imkanlarım var.

Eylül: hayır onu demiyorum... yani sen, biz... hala aklım almıyor.

Omuz silktim...

Serkan: çünkü seviyorum...

Eylül de hafifçe gülmüştü...

Eylül
Son bir saattir ilk defa bu kadar rahatlamıştım. Kendimi mutlu hissediyorum, hem de çok. Bu normal miydi? Ahmet'in teklifini düşündükçe buna razı olamıyordum. Ama Serkan... senelerdir tanıyordum, iyi de anlaşıyoruz. Sanırım zamanla alışırdım.

Ona iyi bir eş olmaya çalışırım. Benim ruh halimle aynı ruh haline büründüğü için onun yanında olabildiğince üzülmemeye çalışırdım. Gerçi onun yanında her zamankinden daha mutlu ve rahat oluyordum bu yüzden zor olacağını sanmıyorum.

Evine bir kadın eli değer, her şeyi düzenlerim. En özenli şekilde yemek pişirir, aç bırakmam. Zaten elimden başka bir şey de gelmez.

Masal'a bunu açıklamam gerekecekti ama mutlu olacağından şüphem yoktu. Ama diğerleri... Cemre, Songül, Güney... annemler, Serkan'ın annesi... onlar neler düşünecekti?

Serkan: hala bir sorun mu var? Her şeyi konuştuğumuzu sanıyordum. Başka ne kaldı aklında?

Eylül: Masal çok sevinecek ama diğerleri... arkadaşlarım, Güney... onlar neler düşünecek? Benim erkeksiz yapamayacağımı düşünecekler, hakkımda kötü düşünecekler...

Serkan : hayır tabii ki, böyle bir şey olmayacak. Onlar seni seviyor ve sana değer veriyorlar Eylül. Senin acını paylaştılar ve Ahmet'le hayatını birleştirmenin yolunu yapan da Cemre'ydi hatta...

Eylül: ama o yabancı! Sen... sen Ali'nin en yakınıydın...

Serkan : düşününce daha iyi değil mi? Bir yabancıdansa benimle olman...

Eylül: benim açımdan tabii ki öyle. Ama onlar neler düşünür? Başından beri sende gözüm olduğunu, Ali'nin ölmesini beklemiş olduğumu düşünmezler mi?

Serkan: hayır tabii ki. Eylül ben bile yıllarca seninle böyle yakın arkadaş olmamıza rağmen hiçbir şeyin farkında değildim. Seni seviyordum ama arkadaşçaydı benim için... Ali kardeşimse sen de kardeşim gibiydin... benim için hisler çok sonradan değişse de, senin için değişen bir şey olmadı ki onlar da bunu anlayacaklar. Kimse seni bunun için yargılamaz...

Ders programım açıklandı ve her gün sabahtan akşama dersim var, sanırsınız hala lisedeyim 🤦🏻‍♀️😂bakalım nasıl olacak 🙊❤️