Serkan
Şimdi şurada mutluluktan bayılabilirdim... Eylül bana tamamen kendi isteğiyle sarılmış, üstüne bir de beni sevdiğini söylemişti. Bu sevgisi Ali'ye olan sevgisi gibi olmasa da beni havalara uçurmaya yetmişti...Serkan: ben de seni seviyorum Eylül... ki sen bunu zaten biliyorsun...
Eylül: biliyorum evet...
Kolları hala boynumdaydı, sanırım ayrılmaya niyeti yoktu. Zaten bana göre hava hoştu. Ben de kollarımı onun beline sardım. Sevdiğim kadına sarılmak... doya doya sarıldım... birazdan ayrılacaktı biliyorum, bu yüzden bu anın tadını çıkarmaya karar verdim, onun yumuşak, sıcak vücuduna sarılmak... mutluluktan başka bir şey düşünemez olmuştum.
En sonunda kollarını çözüp tekrardan eski yerine geçti. Beni öptüğü seferki gibi değildi, pişmanlık yoktu gözlerinde, sadece huzurlu bir ifade vardı. Ve sanırım mutluydu...
Serkan: ne oldu? Babasızlık temalı hikayem bu kadar mı acınası göründü sana?
Eylül: hayır tabii ki... öyle değil...
Bal gibi de öyle...
Eylül: sadece.. bilmiyorum Serkan. Seni sevdiğimi söylemek istedim sadece.
Serkan: istediğin zaman istediğin kadar söyleyebilirsin Eylül... bunu söyleyemeyen bir benim. Oysa sana bunu her zaman söyleyebilmeyi çok isterdim. Ama bunun seni huzursuz ettiğini görebiliyorum...
Eylül: alışmam gerekecek Serkan... ne olur bana biraz zaman ver
Serkan : tabii ki... istediğin kadar
Akşam olmuştu bile... ama ben hiç gitmek istemiyordum. Keşke kalabilme şansım olsaydı... yine de Eylül'ün benimle aynı evde kalmaya ikna olduğunu düşündükçe... sabredecektim.
Eylül: Masal... hadi kızım, geç oldu, yat artık...
Masal trenin başından kalkıp kucağıma atladı ve bana iyi geceler diledi. Ben de ona iyi geceler öpücüğü verdim ve koşarak odasına gitti. Eylül de onun arkasından giydirmek için Masal'ın odasına gitti. Hala gitmemi istememişti, sanırım bu güzel bir şeydi, değil mi?
Eylül gelip yine yanıma oturmuştu.
Eylül : aslında bugün çok yoruldu ama sırf şununla oynayabilmek için direniyordu... yeni oyuncağa asla dayanamıyor...
Serkan : gördüm gördüm, oynarken gözleri kapanıyordu... ve sanırım senin de uykun geldi...
Eylül : biraz... ama dayanılmayacak kadar değil. Biliyorsun, yorucu bir gündü, yani arkadaşlarımız.. Masal... işte her açıdan...
Serkan : biliyorum... ben gidiyim, sen de biraz dinlen olur mu? Yarın yine görüşür müyüz?
Eylül : olur tabii... aslında, düşündüm de... sabah kahvaltıya gelmek ister misin?
Şaşırmıştım.. kahvaltı mı? Adam akıllı kahvaltı etmeyeli seneler olmuştu... çok çalışıyordum ve genelde kahvaltı etmek yerine sabahları bir kahve içip direkt öğlen yemeğine geçiyordum...
Serkan: kahvaltı mı?
Eylül : şey ben.. yani yarın pazar ve kahvaltı güzel olur diye düşünmüştüm ama... doğru sen kahvaltı etmiyordun değil mi? Unuttum...
Serkan : gelirim... yani çok isterim.
Eylül gülümsedi ve konuşmamız burada bitti.. sabah yine görüşecektik.. bunun mutluluğuyla ayağa kalktım. O da arkamdan gelip kapıya kadar beni geçirdi.
Eylül : iyi geceler...
Serkan : iyi geceler...
Bugün, daha az önce bana sarılışından güç alarak ben de ona yaklaşıp alnından öptüm. Çok mu ileri gitmiştim bilmiyorum. Onu zorlamak ya da istemediği bir şekilde yaklaşmak istemiyordum ama bunun üzerinde fazla düşünmemiştim. Sadece karşımda öylece dururken, ona yakın olmak istemiştim, hepsi bu. Korkarak yüzüne baktım ama beklediğim gibi bir tepki ile karşılaşmadım. Aksine hafifçe, utangaç bir tavırla gülümsüyordu...
Eylül
Serkan'ın ufacık temasından sonra bütün vücudum alev almıştı. Daha fazlasını istiyor ama beni zorlamak istemiyordu ve açıkçası bundan memnundum çünkü henüz neyi ne kadar istediğimden emin değidim.O gittikten sonra odama geçtim ve uyumaya çalıştım ama bir türlü yapamadım. Bir süre Serkan'ı düşündüm... onu ve kendimi.. ilk başta Ali'ye ihanet ediyormuşum gibi geliyordu ama şimdi öyle değildi. Onun geri dönmeyeceğini çok iyi biliyordum ve bana söylediğini yapıyordum, artık her anımı onu düşünerek geçirmiyor, geçmişe değil önüme bakıyordum... artık sürekli Ali'yi düşünüp, bundan sonraki hayatını bana ve kızıma adamaya razı olan bir adamı kırmak istemiyordum. Onu sevmek, gerçekten sevmek için uğraşacaktım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Emanet
ChickLitKarısıyla çok mutlu olan bir adam en yakın arkadaşına eşini ve çocuğunu emanet eder ve sonradan olanlar ile her şey değişir...