Kafamı inatla iki yana salladım... böyle bir şey mümkün değildi... bu bir kabus falan mıydı? Gerçek olamazdı... benim bildiğim Serkan bana bunları asla söylemezdi...
Serkan: git ve o adamla ol... Tamer midir nedir.. git onunla ol, o sizi korur, böyle tehlikelerin içinde dolaşmaz. Benden sana fayda yok... ben seni mutlu edemem
Eylül: gerçekten mi? İçinden geçenler bunlar mı Serkan? Nasıl dayanacaksın peki? Beni Tanerle görmeye dayanabilecek misin? Kıskandığını söylemiştin... bizi birlikte görünce kapıma dayanan sen değil miydin?
Serkan: ama o zaman her şey farklıydı... Masal kollarımda vurulmamıştı...
Eylül : ve böylece tüm hislerin birdenbire kayıp mı oldu? Bunları bana nasıl söylersin? Taner ile olmamı nasıl söylersin? Bunu görmeyi nasıl kaldırabilirsin ki? Ben bile seni bir daha Mine ile düşünemezken...
Cümlemi tamamlayamadım.. aslında son söylediğime pişman bile olmuştum. Beni bu şekilde kovduktan sonra ona bunu söylememin bir anlamı kalmamıştı artık...
Serkan: ne? Ne düşünememesinden bahsediyorsun sen Eylül? Sen beni sevmiyorsun bile!
Sevmiyor muydum? Ona sürekli onu sevdiğimi söylerken bunu bana nasıl söylerdi?
Serkan: yalan mı? Ben Mine ile nişanlanırken mutlulukla gözümün içine bakan sen değil miydin? Nasıl düşünemeyeceksin? Bal gibi de olur...
Söyleyecek bir şeyim yoktu. Beni istemiyorken kendimi savunmayacaktım...
Eylül: peki ne yapacaksın? Ben Taner ile olursam sen de ona mı döneceksin?
Serkan: belki... bilmiyorum...
Kalbim paramparça olmuştu... bunu hissediyordum... ama neden böyle olmuştu? Ona dönse ne olurdu ki? Zaten birkaç ay kadar önceye kadar benim de istediğim bu değil miydi? Şimdi neden bunu düşünmeye bile dayanamıyordum? Neden böyle olmuştu şimdi?
Eylül: kahretsin! Sana güvenmiştim Serkan! Ben sana güvenmiştim...
Artık gözyaşlarımı tutma zahmetine bile girmemiştim... umrumda değildi...
Eylül: sana güvenmiştim ben! Seni hayatıma almıştım! Kahretsin! Evimi bile bıraktım senin için... Ama kafamı sokacak bir çatım bile yok artık!
Serkan: evin eski haliyle duruyor... hala kiracısın, yani hemen evine gidebilirsin. Dönebilirsin...
Eylül: inanmıyorum...
Serkan: artık git Eylül... git! Hayatımdan da evimden de çık git...
Tüm bunlara inanmak zordu ama kendimi hemen toparladım... ben gurursuz değilim.
Eylül: tamam... öyle olsun Serkan. Ama bir daha beni göremezsin. Ne beni ne de Masal'ı. Hayatından tamamen çıkıyoruz. Sakın gelmeye, ya da uzaktan falan izlemeye kalkma çünkü bu sefer geri dönüşü yok. Bu kapıdan çıktığım an geri dönüşü yok!
Serkan inanılmaz bir şekilde kafasını salladı... hala bu yaptığına inanamıyordum. İnanılmaz sinirliydim ve hala anlayamıyordum...
Yine de eşyalarımın olduğu odaya gittim. Henüz ne Masal'ın bavulunu ne de kendi bavulumu açmamıştım, iyi ki açmamışım. Bu işimi zorlaştırırdı... iki bavulu da çekiştirerek kapıya doğru ilerledim...
Eylül: her şeyi aldım, sanırım.. yine de bir şey kalmışsa biriyle gönderirsin
Serkan: peki...
Eylül: peki o zaman...
Kapıyı açtım... her şey bitmişti, gidiyordum. Dediği gibi hem evinden hem de hayatından çıkıyordum. Aslında yavaş hareket etmiyordum ama sanki bir film sahnesiymiş gibi hissediyordum.
Tam arkamda kapıyı çekip çıkacaktım ki arkamdan bir ses duydum...
Serkan: Eylül...
Olduğum yerde durdum ama dönüp arkama bakma zahmetine girmedim bile... daha ne söylecekti? Ona olan duygularım böylesine değişmişken daha kalbimi nasıl paramparça edebilirdi ki? Ona henüz söylemediğim için şükrediyordum...
Bunca zaman hep inkar etmiştim ama şimdi onun haklı olduğunu anlamıştım, Songül haklıydı. Ben aşıktım... Serkan'a aşıktım... bu basit bir hoşlanma, ya da anlaşmalı bir hayat arkadaşlığı falan değildi... yanımda olmasını istememim sebebi beni mutlu etmesi, güldürmesi değildi... Asıl, mutlu olmamım sebebi yanımda olmasıydı... yanımdaki o olduğu için iyiydim ve mutluydum...
Bunu anlamam için demek ki önce onu kaybetmem gerekiyordu... çünkü ben aşıktım, ona da aşıktım...
Ali ilk aşkımdı, Serkan ise son aşkım... bu yüzden bu sözleri beni böyle paramparça etmişti. Bu yüzden gözyaşlarımı durduramıyordum... onu aylar önce bu yüzden öpmüştüm... Ali'ye rağmen söylemesi zor olsa da ben o zaman bile Serkan'a aşıktım. Ama ben bunu daha yeni anlamışken, o da aynı anda kalbimi söküp yerinden çıkarmış, yere fırlatmış bir de üstünde tepiniyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Emanet
ChickLitKarısıyla çok mutlu olan bir adam en yakın arkadaşına eşini ve çocuğunu emanet eder ve sonradan olanlar ile her şey değişir...