Perde Arkası --- İblis Kılıcın Gözüken Bulutları

373 60 0
                                    


Kaynak Gökyüzü Kıtası'nın güneybatısı, Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesi... Küçülen ay ve dağınık yıldızlar altındaki gecenin ilerleyen vakitleri.

Yeni ayın eli kulağında olan gelişi, parlak ayın en tamamlanmamış durumunda olduğu zamandı. Şu an gecenin geç saatleriydi ve gökyüzü kara bulutlardan ince bir tabakanın arkasında kalmıştı. Eğer birisi kafasını kaldırıp uzağa bakarsa sadece belli belirsiz, bulanık hilali görebilirdi. Çok geçmeden, bilinmeyen bir kökenden gelen kara bulutlar sessizce süzülmeye başladı ve yavaşça ayın ve yıldızların ışığını engelleyene kadar birleşti ve tüm dünya bu nedenle ışıktan yoksun kaldı.

Küçülen ayın bu zamanındaki gece, aynı zamanda belirli bir mührün en zayıf olduğu zamandı.

Birisinin bir şey göremeyeceği kadar karanlık olan belli bir gizli yer altı alanında yavaş, hafif adımlar aniden yankılandı. Bu adım sesleri sabit şekilde yankılanıyordu. Ancak adımların sahibi ne bir fener ışığı ne de kaynak ışığı olmadan tamamen karanlık içinde yürümeye devam ederek bu yer altı alanının en dibine gelmişti.

Adım seslerinin durmasının ardından loş bir ışık yavaşça yandı. Bu ışık ışını loş bir griydi ve son derece kasvetli bir aura yayıyordu. Eğer normal birisi bu ışığı görseydi kontrol edilemez bir ürperti hissederdi.

Bu loş gri ışığı yayan şey şaşırtıcı bir şekilde bir kılıçtı... Bu kılıç iki metre uzunluğunda ve otuz santim genişliğindeydi. Tüm gövdesi zifiri karanlıktı ve garip bir siyah aura ile çevrelenmişti. Çok daha garip olan şey ise garip şekilli kılıç kabzasında yavaşça ortaya çıkan bir çift uzun ve dar siyah gözdü.

Bunlar sanki aniden uyanan bir iblisin gözleri gibiydi.

Bu zifiri karanlık gözler bazen netti, bazen de karanlıktı, sanki içeri giren insan figürüne dehşet verici bakışlarıı ile bakıyordu.

"Onurlu İblis Lordu, görüşmeyeli aylar oldu. Bugün sonunda küçülen aydaki en karanlık geceye geldik." İnsan figürü konuşmaya başladı. Ses orta yaşlı bir adamdan geliyor gibiydi.

Bu kılıçtaki mühür, en zayıf haline en karanlık küçülen ay gecesi geldiğinden dolayı kılıçtaki 'İblis Lordu' da kısa süreliğine özgürlüğünü kazanıyordu ve konuşabiliyordu. Aksi halde, eğer başka bir zamanda zorla ortaya çıkarsa bu sadece mührün içinde yutulmasını hızlandırırdı. Bu tür bir yutulma tersine de çevrilemezdi ve onun daha çabuk yok olmasına yol açardı.

Bu kılıca gelince... Onun oldukça bilindik bir ismi vardı.

Cennetsel Günah İlahi Kılıcı.

"Mührü çözme hazırlıkları nasıl gidiyor... ve Fen Juechen isimli o kişi nasıl?!"

Cennetsel Günah İlahi Kılıcı korkutucu bir ses çıkardı. Bu sanki acı içindeki bir iblisin yaslı kükremesi gibiydi, sesi dalgalar halinde bu zifiri karanlık alanda sekti.

Orta yaşlı adam hafifçe gülümsedi: "Her şey sorunsuz ilerliyor. İki ay sonra on üç yıldızın hizaya girdiği zaman olacak. Bu üç bin yılda bir kez oluyor ve tam olarak İblis Kılıç Konferansı'nın olduğu zaman gerçekleşecek. On üç yıldız hizaya girdiğinde dünyadaki Yin enerjisi zirvesinde olacak. Kaynak Gökyüzü Kıtası'ndaki tüm uzmanların gücü ile kesinlikle mühür açabileceğiz."

"O Fen Juechen'e gelince, o da o zaman orada olacak. Sonuçta, o Cennetsel Günah İlahi Kılıcını herkesten çok arzuluyor."

Loş ışığın altında birisi bu orta yaşlı adamın ağzının kenarlarının kıvrılarak aşırı hafif bir gülümseme oluşturduğunu belli belirsiz bir şekilde görebilirdi.

Against The God (ATG) (4.kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin