I Heard That I Am Poor (BL) Novel

Bölüm 11

Güven bana, haklıyım.

Yu Nian her zaman öz disiplinli olmuştur. Ertesi gün şirkete zamanında gitti ancak Shi Rou tarafından Meng Yuan'ın hasta olduğu söylendi.

Taze sıkılmış meyve suyunu eline aldı ve kaşlarını çatarak, "Meng Kardeş'in nesi var? Dün gece gösteriyi kaydettiğimizde iyi değil miydi?"

Shi Rou dikkatle şöyle dedi: "Meng Kardeş dün gece bizimle şarkı söylemeye gelmedi ve Müdür He ile barbekü yapmaya gitti. Ne olduğunu bilmiyorum. Müdür He bugün iyiydi ama Meng kardeş kustu, ishal oldu ve yüksek ateşi vardı."

Yu Nian gülse mi ağlasa mı bilemedi: "Meng Kardeş daha önce sağlığını korumak ve kelliği önlemek istediğini söylememiş miydi? Erken uyumak ve gece geç saatlerde atıştırmaktan vazgeçmek istemiyor muydu?" "Meng Kardeş'in ailesinde ona bakacak kimse var mı?" diye endişelendi.

"Olmamalı." Shi Rou'nun sesi biraz daha kısıktı, "Meng Ge aslında evlenmeyi düşünmeyen biriydi. Ama sonra gerçek aşkıyla tanıştı ve yarım ay içinde evlendi, bu da o zamanlar pek çok insanı şok etti. Ama sonra ikisi anlaşamadı ve boşandılar."

"Pekala" Yu Nian hiç tereddüt etmeden meyve suyu bardağını yere bıraktı, "Öğleden sonra Öğretmen Zhao Xi'den izin alıp Kardeş Meng'i ziyaret edeceğim, sen de benimle geliyor musun?"

Shi Rou başını salladı, "O zaman gidip bir şeyler alacağım."

Meng Yuan Xingyao'ya çok yakın bir yerde yaşıyordu. Yu Nian ve Shi Rou geldiklerinde, Meng Yuan somurtkan bir ruh hali içinde kapıya yaslanmıştı. Onları görünce, "Giyecek ayakkabılarınızı bulun ve suyu kendiniz dökün. Babanız Meng cennete yükselmek üzere. Sizi karşılayacak havada değil."

Yu Nian önce bir çift misafir terliği buldu ve Shi Rou'ya verdi, sonra kendisi giydi ve Meng Yuan'a dikkatle baktı, "İlaç aldın mı?"

Meng Yuan pijamalarını giymişti ve halsizdi, "Yedim ve doktor da beni görmeye geldi. Kahretsin, Lao He neden tamam......". Sonra Yu Nian'ın taşıdığı şeyi gördü ve hemen güldü, "Hey, buraya gelmek istiyorsan, sadece gel. Neden bu kadar çok şey aldın, yemek mi yapmak istiyorsun?"

Yu Nian mutfakta bir koltuk buldu ve dudaklarını büktü, "Meng Kardeş, şimdi çeşitli yiyecekler yiyemezsin, yoksa daha da kötüleşir. Senin için biraz yulaf lapası pişireceğim."

Meng Yuan çok sevindi, "Tamam, rica ederim, tencere ve tavaları istediğin gibi kullanabilirsin! İki yemek daha yapalım, sen ve Shi Rou da burada yiyeceksiniz!"

Meng Yuan'ın mutfağı tertemizdi, bir kavanoz tuz bile yoktu. Yu Nian ileri görüşlü olduğu ve tüm baharatları satın aldığı için şanslıydı. Yemek pişirme konusunda yetenekliydi. Bir saatten kısa bir süre içinde dört yemek ve bir çorba masaya geldi ve Meng Yuan'a verilen parçalanmış tavuk lapası dumanı üstünde tütüyordu.

Meng Yuan kokuyu aldığında açgözlülükle doldu. Üfleyip tadına baktı ve gözleri parladı, "Bu nasıl tanrı seviyesinde bir yemek? Eğer gelecekte eğlence sektöründe tutunamazsan, kariyerini tamamen değiştirip şef olabilirsin!"

Rendelenmiş tavuk lapasını bir kaşıkla karıştırdı ve inkâr edercesine başını salladı, "Hayır, şu anki ivmene göre eğlence sektöründe çok popüler olacaksın."

"Size şunu söyleyeyim, dün gece He Qiubai ile barbekü yaptık ve..... bundan bahsederken karnım ağrıyor!" Meng Yuan tısladı ve ardından elindeki makasla karşılaştırdı, "İkinci bölüm kesildi. Eğer bir kaza olmazsa, iki sıcak aramayı tekrar paketleyebilirsin!"