I Heard That I Am Poor (BL) Novel

Bölüm 126

Kaşıntılı

Dayanamayarak kutuyu tekrar açtı ve içindekilere bir kez daha baktı. Yu Nian kendini tatmin ettikten sonra şifre kutusunu dikkatlice yerine koydu. Bir şarkı mırıldanarak mutfağa gitti, satın aldığı bifteği çıkardı ve ardından Meng Yuan'a görüntülü bir arama yaptı.

Yu Nian'ın tavrını gören Meng Yuan kıkırdadı, "İyi gitti mi?"

Yu Nian'ın gözleri hilal gibi kıvrılırken başını salladı, "Evet, her şey yolunda gitti. Bambu fişleri satın aldım bile!"

"Tebrikler! Sonunda bu meseleyi hallettin." Meng Yuan da mutlu oldu ve sordu: "Ee, ne oldu? Neden Kardeşin Meng'i aradın?"

Yu Nian taze brokoli ve domatesleri yıkarken, "Albüm için bir şarkı daha yazmayı planlıyorum," diye cevap verdi.

"Bu harika! Albüm tamamen senin tercihlerine bağlı. Şirket herhangi bir şart koşmayacak." Meng Yuan konuşmasını bitirdi ama bir şeylerin ters gittiğini hissetti. "Bir dakika, özellikle bana bunu söylemek için görüntülü arama yaptın. Demek ki bunu önemli buluyorsun ya da benim önemli bulacağımı düşünüyorsun. Peki, bu şarkıda sıra dışı olan ne?"

Yu Nian doğrudan konuya girdi, "Planım bu şarkıda Xie You'nun piyano çalması, benim de şarkı söylemem, başka hiçbir eşlik veya düzenleme yapmamam."

"Ben-" Meng Yuan'ın sesi tökezledi. Endişeli bir ifadeyle yakasını gevşetti. "Durun, düşüncelerimi toparlayayım. Başkan Xie piyano mu çalıyor? Evet, evet, Başkan Xie piyanoda yeteneklidir; çocukluğundan beri öğrenmiştir ve Leto Müzik Konservatuarı'nda öğrenciydi... Hayır, bekle, asıl mesele ikinizin işbirliği yapıyor olmanız mı?"

Yu Nian neşeyle gülümsedi, "Evet, kesinlikle. İşbirliği yapıyoruz. Jenerikte şöyle yazacak: Söz, müzik ve vokaller Yu Nian'a ait. Piyano Xie You'ya ait."

"Bu turda, ne tür bir fırtına bekliyoruz..." Meng Yuan bir süre kendi kendine mırıldandıktan sonra, "Küçük velet, bunca zamandır sessizsin ama ne zaman konuşsan büyük bir şey duyuruyorsun, öyle mi?" demekten kendini alamadı.

Yu Nian başını salladı, "Haddimi biliyorum."

Yu Nian'ın sözlerini duyduktan sonra Meng Yuan bir süre düşündü ve daha fazla üzerinde durmamaya karar verdi. "Bu sana bağlı, bu sana bağlı. Ben kontrol edemem!" Konuyu değiştirdi, "Rou Rou sana söyledi, değil mi? İnternet yine çalkalanıyor ve yeni bir kaos dalgası imajını etkiliyor."

Yu Nian bir bıçak tutarak kiraz domatesleri kesti "Rou Rou abla bahsetti. Herkesin çağrışım yapma yeteneği gerçekten etkileyici."

Yu Nian'ın sakin tonunu duyan Meng Yuan, bu durumdaki herhangi birinin yanlış tanıtılmaktan ve manipüle edilmekten rahatsız olacağını biliyordu. Teselli etti, "Söylediğin gibi, vızıltıyı bastırmayı başardım. Ancak son zamanlarda pek göz önünde değilsin, yine de dedikodular hala yoğun. Bunun da ötesinde, Qingshan Yu klanının bir üyesi olarak şanlı aile geçmişin, seninle uğraşma eğilimi ve cömert harcamaların, imajınızı kasıtlı olarak manipüle etmeden bile seni gündemde tuttu."

"İşin püf noktası şu ki, şu anda 360 derecelik bir bakış açısıyla işaret edebileceğin bariz bir kusurun yok. Dolayısıyla, itibarını lekelemek isteyenler için istismar edecekleri bir nokta olarak ebeveynleriniz kalıyor. Demek istediğim... sadece bunu çok ciddiye alma."

Meng Yuan'ın kendisi için endişelendiğini anlayan Yu Nian gülümseyerek, "Evet, biliyorum. Ama forumlardaki ve Weibo'daki pek çok yorumun oldukça benzer olduğunu fark ettim. Su ordusundan olabilir mi?"