I Heard That I Am Poor (BL) Novel

Bölüm 12

O Bunu yapmaz.

Sabah, Meng Yuan gösteri kaydı için Yu Nian'ı almak üzere arabayı sürdü. Yu Nian yardımcı pilot koltuğuna oturdu ve gülümseyerek sordu, "Meng Abi erken geldi, kendini daha iyi hissediyor musun?"

Meng Yuan ona yan gözle baktı, keyfi yerindeydi, "İyiyim, Lao He beni barbeküyle nasıl baştan çıkarırsa çıkarsın, kalbime sadık kalmaya karar verdim!"

Yu Nian, "Yine Müdür He'yi takip ederek mi kalbine sadık kalacaksın?" diye cevap verdi.

Meng Yuan güldü, "Nian Nian, beni iyi tanıyorsun! Gastroenterit beni nasıl durdurabilir ki?"

Araba sorunsuz bir şekilde yeraltı otoparkına girdi ve ikisi de arabadan inerek çıkışa doğru yürüdüler. Meng Yuan arabanın anahtarlarını parmaklarıyla daire şeklinde çevirdi ve Yu Nian'a sordu: "Bu tur için bireysel yeteneğini göstermelisin. Xia Mingxi neyi seçti?"

Yu Nian, "Mingxi piyano, keman, flüt çalmayı biliyor ve hip-hop dansı yapabiliyor, o yüzden henüz karar vermedi. Önce Xu Xuan ve Fang Huai'nin ne seçeceğini göreceğini ve sonra farklı bir seçim yapacağını söyledi."

Meng Yuan başını salladı, o anda otoparkın beton sütunlarının arkasından birkaç kişi aniden fırladı. Her birinin elinde Yu Nian'ın Fotoğrafları veya Q düzenleri vardı ve ayrıca sırt çantalarında bir sürü avatar ve rozet vardı.

İkili hemen durdu. Meng Yuan biraz şaşırdı, "Programını bilen hayranların mı var?"

Şu anda Yu Nian'ın etrafı hayranlarıyla çevriliydi. İlk kez böyle bir durumla karşılaşıyordu ama Meng Yuan ve Shi Rou daha önce de pratik yapmasına yardım etmişlerdi, bu yüzden paniğe kapılmadı.

"Merhaba, ben-"

"Yu Nian, senden çok hoşlanıyorum, bana bir imza verir misin?" Yuvarlak yüzlü ve büyük sırt çantalı genç bir kız ön tarafta durdu. Gülümseyerek boş bir defteri işaret etti ve ona uzattı.

"Tamam, neyi imzalamamı istiyorsun?" Yu Nian nazik bir gülümsemeyle sordu ve almak için uzandı.

O anda, kız aniden ellerini ileri uzattı ve sonra sanki sert bir şekilde itilmiş gibi birkaç adım geri attı ve ağır bir şekilde yere düştü.

Bir sonraki saniye, Yu Nian'ın etrafını sarmış olan diğer "hayranlar" çığlık attı:

"İmza atmak istemiyorsan sorun değil, ama insanları nasıl böyle itersin!"

"Böyle bir insan olduğun ortaya çıktı! Seni bu kadar sevmiş olmam çok yazık!"

Değişim sadece birkaç saniye içinde gerçekleşti ve çevrede sıkıştırılan Meng Yuan'ın yüzü aniden değişti ve kısık bir sesle "Lanet olsun!" diye küfretti.

Tam Yu Nian'ın önüne geçtiğinde, Yu Nian'ın etrafını sarmış olan yedi sekiz kişi "Güvenliği bile çağırmışsın!" diye bağırdı. Kısa süre sonra kaçıp gözden kayboldular.

Yu Nian, Meng Yuan'ın arkasında durdu ve hafif bir nefes aldı, "Bunu bilerek yaptılar." "Onu ben itmedim, gerçekten." diye vurguladı. Son ses biraz titriyordu.

Meng Yuan arkasını döndü ve Yu Nian'ın o insanların kaybolduğu yöne baktığını gördü. Dudaklarını sıkıca büzdü ve "Onu gerçekten itmedim" cümlesini tekrarladı, kalbi açıklanamaz bir şekilde somurtkan hissediyordu.

"Biliyorum, birileri tarafından tuzağa düşürüldük ve onlar sadece bir olay yaratmak istediler."

Birkaç saniye sonra Yu Nian gülümsedi, "Yani... yine arananlar listesinde mi olacağım?"