٭7٭

6K 445 234
                                    

21:28

"Bulamadı mı acaba, nerede kaldı ki?"

Rüzgar evin içinde bir o tarafa bir bu tarafa yürürken Barış elinden tutup yanına oturttu onu.

"Otur bakayım biraz, başımı döndürdün."

Birkaç saat önce Barış eve gitmeleri gerektiğini söyleyerek uyandırmıştı onu. Sonra yüzünde güzel bir gülümsemeyle babasının aradığını, evlerini ziyaret edeceğini söylemişti ve Rüzgar o andan beri durduğu yere duramıyordu. Bütün gün aramasını beklediği babasının evlerine geleceğini duyunca mutluluktan deliye dönmüştü.

"Karnı aç mıdır ki, yemeğimiz var mı bizim?"

"Var bebeğim."

Rüzgar kafasını sallayıp yeniden ayaklandı. Oturarak beklemek çok zor oluyordu. Gelip gelmediğine bakmak isterdi ama camdan bakmasının da hiçbir faydası yoktu çünkü daire aşırı yüksekti. Aşağıyı görmesi imkansızdı.

"Balım."

"Hm?"

"Otursana."

Rüzgar camın önünde dikilmeyi bırakıp yemek masasının etrafında bir tur atarak Barış'ın önüne geldi yine. Barış yaptığı harekete gülerken beline sarılıp yanağını karnına yaslayarak kedi gibi sırnaştı Rüzgar'a.

"Haftaya bugün evli olacağız."

Rüzgar söylediği şeye gülümserken saçlarını hafifçe okşadı. Hayatlarında birçok problem olmasına rağmen Barış ile evli olma fikri Rüzgar'ı aşırı heyecanlandırıyordu.

"Eve her geldiğimde senin o güzel yüzünü göreceğim."

Karnına birkaç öpücük kondurduğunda Rüzgar mutlulukla olduğu yerde kıpırdandı.

"Nöbetten her döndüğümde soğuk bir yatağa girmek yerine senin sıcak bedenine sarılacağım."

Sarılışını iyice sıkılaştırdığında Rüzgar dizine oturup boynuna sarıldı. Sözleri çok hoşuna gidiyordu Rüzgar'ın. Aşık olduğu adamın kendisine böyle bir bağlılık duyması içini kıpır kıpır ediyordu.

"Kahvaltı da hazırlarım ki ben sana."

Söylediği şeyle Barış'ın yüzüne güzel bir gülümseme yerleşti. O ne kadar hevesliyse Rüzgar da bir o kadar hevesliydi. Üzerindeki burukluğun kendisiyle ilgili olmadığını biliyordu Barış. Onu mutlu etmek içinse elinden geleni yapıyordu.

"Keşke daha önceden hamile kalsaymışsın." diyerek güldüğünde Rüzgar utanarak omzuna vurdu.

"Kendi kendime hamile kalmadım ben. Senin tarafından saldırıya uğradım bir kere." dediğinde Barış ettiği lafa sırıtarak yanağına bir öpücük kondurdu.

"Saldırıya uğruyormuş gibi durmuyordun ama öyle diyorsan öyle olsun güzelliğim."

Onunla dalga geçtiği için kötü kötü baktı Rüzgar. Bal rengi gözleriyle hırçın bir kedi gibi duruyordu. Barış onun en az kendisi kadar minik olan sinirini hiç takmadan, "Balım benim." diyerek onu sıkıca sarmaladığı sırada zil çalınca Rüzgar onu ittirerek kucağından hızla kalktı.

"Babam, babam geldi Barış."

Kapıya doğru heyecanla koşturduğunda Barış arkasından, "Koşma, hamilesin sen." diye bağırdı. Adım sesleri anında kesildiğinde Barış gülerek ayağa kalktı. Üstüne başına çekidüzen verip yapılı saçlarını da üstünkörü düzeltti. Kötü bir izlenim vermemek için o da Rüzgar'ın arkasından kapıya doğru yöneldi. Zaten ilk tanışmaları pek iç açıcı olmamıştı.

𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin