٭60٭

3.2K 346 196
                                    

17:13

"Dikkat et oğlum, düşeceksin şimdi."

Ekin elinde uçağıyla beraber oradan oraya koşturup dururken Rüzgar Barış'ın dizine yatıp gözlerini kapattı.

"Saçlarımı sevsene Barış."

Barış elini bebeğinin yumuşacık saçlarına çıkarıp okşamaya başladı. Eğilerek alnına bir öpücük bıraktığında anında ortaya çıkan gamzeleri onun da sırıtmasına sebep oldu.

"Yerim seni."

Yüzüne vuran güneş ve hafif esen ılık hava kocasının öpücükleriyle birleştiği için Rüzgar şu an fazlasıyla huzurluydu. Ekin zaten bir dakika bile yerinde durmuyordu. Bu pazar pikniği üçüne de çok iyi gelmişti.

"Acıktın mı?"

Rüzgar cıklayıp, "Hayır ama Ekin'e yedirmemiz lazım." dedi. Barış'ın dizlerinde yatmak her ne kadar mükemmel olsa da evladı her şeyden önce geliyordu. Bu yüzden hafifçe doğrulup Ekin'in ne yaptığına baktı, kendi kendine oynadığını görünce bir sorun olmadığını anlayıp yeniden gözlerini kapattı. Zaten Barış'ın bakışlarının oğullarının üzerinde olduğuna emindi.

"Gelmez şimdi, sonra yediririz."

Rüzgar, "Tamam aşkım." deyip mayışık bir şekilde esnediğinde Barış eğilerek saçlarından öptü bu sefer. Aynı bir kedi yavrusu gibi sırnaşmış, tatlı tatlı kendini kaşıtıyordu. Aniden onu sevme isteğiyle dolduğunda ellerini yanaklarına koyup okşamaya başladı.

"Bebeğim."

"Hm?"

Yanaklarını iki eliyle sıkıştırıp dudaklarının büzülmesini sağladıktan sonra dolgun pembeliklere ufak bir öpücük bıraktı. Öpmeden önce Ekin'e bir bakış atmayı da ihmal etmedi.

"Canımın içi."

"Efendim aşkım?"

Bir şey söylemek amacıyla değil, sadece içinden geldiği için söylüyordu Barış. Rüzgar da bunu anlamadığı için cevap verip duruyordu.

"Güzel sevgilim."

Rüzgar en sonunda gözlerini açtı. Aşık aşık kendisine baktığını görünce yanağını okşamaya başladı. Barış avuç içine bir öpücük bıraktığında kocasının tatlılığına gülümsedi.

"Canım kocam."

Erken evlenmenin avantajlarını sonuna kadar kullandıklarını düşünüyordu Rüzgar. Hem çocuklarıyla beraber büyüyorlar hem de genç oldukları için evliliklerini dinç tutabiliyorlardı. Seneler de geçse Barış'ın onu bebeği gibi sevmesi Rüzgar'ın çok hoşuna gidiyordu. Büyük ihtimalle elli yaşına gelse bile öyle severdi ama şu an bunu düşünmenin zamanı değildi. Şu an, kocasına cilve yapma zamanıydı.

Barış eğilerek yüzünün her yerini öpücüklere boğarken, "Balım benim, güzelliğim." dediğinde Rüzgar kıkır kıkır güldü.

"Nereden çıktı bu sevgi gösterisi?"

Barış kokusunu içine çekip yanağına sıkı bir öpücük kondurdu. Öpmelere doyamıyordu.

"Çok güzel kokuyorsun."

Rüzgar cilveli bir şekilde sırıtıp, "Başka?" dediğinde Barış bir öpücük daha verdi sevgilisine.

"Çok güzelsin."

"Başka?"

Barış fısıltıyla, "Çok aşığım." dediğinde elini zavallı kalbine koydu Rüzgar. Sanki bir anda maraton koşmaya başlamıştı. Dudağını ısırıp, "Ben de sana çok aşığım Barış'ım." dedi. Barış dudaklarına eğildiğinde gözlerini kapatıp gelecek olan öpücüğü beklemeye başladı. Tam o sırada telefonu çaldı, öpücükleri yarım kaldı. Rüzgar yattığı yerden doğrulunca Barış da geri çekilmek zorunda kaldı.

𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin