19:43
"Aslan torunum benim, gel bakayım dedenin kucağına."
Rüzgar gülümseyerek Ekin'i Kemal Bey'in kucağına verdi. Neyse ki karnı doyduğu için fazlasıyla sakindi. Geri yerine oturduğunda Barış ona sarılıyormuş gibi kolunu koltuğun tepesine attı. Rüzgar yaptığı hareketle ona biraz daha yaklaşıp kolunun altına girdi. Birkaç saniye sonra parmaklarını kolunda hissetti. Hissedemeyecek olmaktan o kadar çok korkmuştu ki, gelen rahatlamayla dudaklarından istemsizce titrek bir nefes firar etti.
"Oğlum, senin ataman ne zaman belli oluyordu?"
Barış Canan Hanım'a dönüp, "Bu pazartesi." dediğinde Canan Hanım'ın yüzüne endişeli bir ifade yerleşti hemen.
"Yavrum ya çok uzak bir yere çıkarsa? Ne yapacaksınız oralarda minicik bebekle?"
Rüzgar bu aralar her şeyi kafasına çok fazla taktığı için tabi ki bu konuyu da düşünüp duruyordu. Barış'a daha önce de söylediği gibi, kendiyle ilgili hiçbir sıkıntısı yoktu ama Ekin'in düzenini bozacak olmak biraz tedirgin hissettiriyordu.
"Başka çaremiz yok anne."
İkisi bu meseleyi ciddi bir şekilde konuşurlarken Rüzgar bakışlarını Ekin'e çevirdi. Dedesini büyük bir merakla izlediğini görünce gülümsedi. Kemal Bey emziği ağzından çıkarırmış gibi yapıyor, sonra geri takıyordu. Ekin de daha minicik olmasına rağmen kendisiyle oyun oynadığını anladığı için her seferinde gamzelerini gösteriyordu dedesine.
Kapı çaldığında ayaklanmak üzere olan kocasını elini dizine bastırarak durdurdu Rüzgar.
"Ben açarım aşkım."
Ayağa kalkıp hızlı bir şekilde kapıya ilerledi. Şehir dışında olduğu için babasını en son iki hafta önce görmüştü. Bu yüzden fazlasıyla özlemişti. Kapıyı yüzünde büyük bir gülümsemeyle açtığı sırada babasının yanında gördüğü kişiyle gülümsemesi dondu.
Bakışlarını yüzüne zar zor bakan kadının üzerinden çekip babasına döndü Rüzgar. Sinirden gözünün önü karardığı için, "Bunun burada ne işi var?" diye sitem etti babasına. Selim Bey Rüzgar'ın yanına yaklaşıp mahcup bir şekilde baktı oğluna.
"Kusura bakma oğlum. Size geleceğimi anlayınca çok yalvardı, ne yapacağımı bilemedim."
"Beni arayıp onu evimde isteyip istemediğimi sorabilirdin."
Selim Bey başını eğdiğinde Rüzgar bir annesine bir de babasına bakıp ofladı. O sırada Barış yanlarına geldi, Ayça Hanım'ı gördüğü için biraz afallasa da bir şey demeden Rüzgar'ı kendine doğru çekip elini beline sardı.
"Baba hoşgeldin."
Selim Bey, "Hoşbuldum oğlum." diye mırıldandığında gülümsedi Barış. Kendisine kaçamak bakışlar atan kadına göz ucuyla bakıp Rüzgar'ı kapıdan biraz uzaklaştırarak kulağına eğildi.
"Benim için sorun değil sevgilim."
Rüzgar kaşlarını çatıp, "Benim için sorun. İstemiyorum onu." dedi hemen. Ekin'e parazit demesini de, Barış'a tokat atmasını da sindirememişti hâlâ. Yüzüne baktıkça sinirleri bozuluyordu.
"Sen nasıl istersen öyle olsun balım."
Rüzgar kapıya doğru bir bakış atıp annesinin başı öne eğik bir şekilde beklediğini görünce ne yapacağını bilemeyerek bir süre onu izledi. Onu o kadar çok kırmıştı ki, affetmeyi aklının ucundan bile geçirmiyordu Rüzgar. Yine de kapılarının önünde bu şekilde durması kafasını karıştırıyordu. Barış koluna dokunduğunda bakışlarına kocasına çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭
Teen Fiction[TAMAMLANDI] -MPREG- Rüzgar kendi bebekti, bir bebeğe nasıl bakabilirdi? Eşcinsel evliliklerin yasal olduğu ve erkeklerin doğum yapabildiği bir evrende geçmektedir💞 25.11.2023 26.08.2024