٭19٭

4.5K 353 130
                                    

00:43

"Ee, sonra ne olmuş?"

Aylin Hanım karşısında bal gözlerini kocaman açmış, meraklı bir şekilde anlatacağı şeyi bekleyen oğlanın ağzına bir yaprak sarması daha soktu.

"Sonra adam bunları yakalamış, diğer adam da korkudan balkondan atlamış. Bacağı kırılmış, sonra kadının kocası aşağıya inip dövmüş. Diğer bacağını da o kırmış."

Rüzgar hayatında ilk defa dedikodu yaptığı için duyduğu şeyleri şok içinde dinlerken pipetini dudaklarının arasına alıp evde yapılmış meyve suyundan bir yudum aldı. Zaten hazır şeyler tüketmeyi bırakalı baya olmuştu.

"Kadın ne yapmış peki?"

"İkisini de dolandırıp kaçmış."

Rüzgar şok üstüne şok olurken Aylin Hanım'a doğru uzandı. Aylin Hanım ne istediğini anladığı için ağzına bir yaprak sarması daha soktuğunda Rüzgar gülümseyerek çiğnemeye başladı.

Barış bugün gece yarısından sonra geleceği için Aylin Hanım Rüzgar'ı yalnız bırakmamak için onun yanına gelmişti. Artık korkmuyordu, yalnız kalabiliyordu ama son ayları olduğu için yalnız kalması riskliydi. Bu yüzden bazı geceler Barış'ın ailesinin evinde uyuyor, bazı geceler de Aylin ablası ile sözleşip Barış gelene kadar onunla oturuyordu. Barış'ın neredeyse üç haftası falan kaldığı için nöbetleri iyice sıklaşmıştı, bu yüzden ikisi de bu duruma sabretmeye çalışıyorlardı.

Şimdi de Aylin ablası ile yemek partisi yapan Rüzgar, bir yandan da onun eski mahalle anılarını dinliyordu. O kadar fazla garip insanın varlığını öğrenmişti ki, her anlattığı şeyle hayretler içerisinde kalıyordu.

"Ama adam zaten karısını sevmiyormuş ki, neden öyle yapmış?"

Aylin Hanım sorduğu soruyla kafasını sallayıp, "Çünkü bazı insanlar böyledir oğlum. Kendi yaptıkları göze batmaz ama başkası yapınca en kötü onlar olur." dediğinde Rüzgar da kafasını salladı.

"Anladım."

Çocuk gibi onaylaması Aylin Hanım'ı gülümsetirken tabaktaki son sarmayı da Rüzgar'a uzattı.

"Bir tabak daha istemek yok tamam mı?"

Bu ikinci tabağıydı. Aslında artık geceleri çok bir şey yememeye çalışıyordu ama bugün kendini tutamamıştı işte. Sevdiğin birisiyle sohbet ederken yemek yemek çok zevkli oluyordu.

Kocaman gülümseyip, "Tamam, yarın yerim devamını." dediğinde Aylin Hanım da gülümseyerek kafasını salladı.

"Aylin abla, bir şey sorabilir miyim?"

Aylin Hanım çayından bir yudum alıp, "Sor oğlum." dediğinde Rüzgar yağlı ağzını peçeteye silip ona biraz daha yaklaştı.

"Ben bebeğimin acıktığını nasıl anlayacağım?"

Aylin Hanım masum sorusu yüzünden ona şefkatli bir şekilde baktı. Elindeki bardağı sehpaya bırakıp Rüzgar'a döndü.

"Yeni doğan bebeklerin iki üç saatte bir beslenmesi gerekir. O sana acıktığını anlatamayacağı için sen doktorunun söylediği mama ölçüleriyle onu doyurmalısın oğlum. Bir süre sonra yaptığı hareketlerden ya da ağlayış stilinden bile anlarsın ne derdi olduğunu."

Annesiyle konuşuyor olsa belki böyle şeyleri ona sorardı Rüzgar. Ya da sormazdı. Bebeği onun yüzünden aç kalabilirdi. Kesinlikle ona sormazdı. Aklına aniden annesinin gelmiş olmasıyla dağılan dikkatini kafasını iki yana sallayarak yeniden topladı.

𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin