15:43
"Kalbim yerinden çıkacak gibi Barış."
Rüzgar odanın içinde bir o tarafa bir bu tarafa yürüyüp dururken Barış da pantolonunun fermuarını çekip dolaptan kemerine uzandı.
"Balım heyecandan doğuracaksın şimdi, otur biraz."
Rüzgar omuz silkip aynanın önüne geçti. Ekin'e hamileyken en ama en çok sevdiği siyah tulumunu giydiği için kendini çok güzel hissediyordu. Yan dönüp kocaman olan karnını okşadı.
"Hamile olduğum belli oluyor mu?"
Barış kemerinin tokasını takarken kurduğu cümle yüzünden gülmeye başladı. Neredeyse sekiz aylık hamileydi. Yere baktığında karnı yüzünden ayaklarını göremediğinden şikayetleniyordu ama karşısına geçip hamile olduğunun belli olup olmadığını sorabiliyordu. Garip bir sevgilisi vardı. Kesinlikle çok garipti.
"Aşkım tabi ki belli oluyor, bu nasıl soru?"
Rüzgar alaycı tavrı yüzünden sinirle kaşlarını çattı.
"Sanane nasıl sorduğumdan, sen sadece cevap vermekle yükümlüsün Barış."
Barış bugünkü fırçasını da afiyetle yedikten sonra güzel bebeğinin yanına yürüyüp kırmızı dolgunluklarına bir öpücük bıraktı. Onu sakinleştirebilmek için beline sarılıp dudaklarını boynuna yaslayarak minik minik öpmeye başladı.
"Cevap veriyorum, çok hamile görünüyorsun."
Rüzgar öpücükleri yüzünden kapanan gözlerini açıp Barış'tan birazcık uzaklaşarak bal gözlerini yüzüne dikti.
"Neden çok çok çok demedin de çok dedin?"
Sevgilisi hamileydi. Bu yüzden onu sorgulamaması gerekiyordu. Zaten bu konuda fazlasıyla deneyimli bir kocaydı.
"Çok çok hamile görünüyorsun bebeğim."
Rüzgar puflayarak, "Neden çok çok diyorsun? Çok çok çok hamile görünmem gerekiyor." dediğinde Barış başını yere eğip sabır çekti. Bazen kendisini delirtebiliyordu ama tabi ki güzel bebeğine asla kızamazdı. Başını kaldırıp samimi bir şekilde gülümsedi.
"Çok çok çok hamile görünüyorsun güzelliğim. Kocaman böyle, kocaman hamilesin."
Rüzgar söylediği şeyle dudağını büzdüğünde Barış yediği bokun tam o an farkına vardı. İçinden kendine küfürler etmeye başladığı sırada Rüzgar onu ittirip ellerini karnına sardı.
"Kocamanım demek. Şişmanım yani, öyle mi?"
"Aşkım, ben öyle demek istemed-"
"Sus Barış sus. Şişman değilim ben, hamileyim. Kocaman bir göbeğim olabilir ama çileğim var içeride, yağ yok yani. Gerçekten o kadar korkunç bir kocasın ki beni hep ağlatıyorsun. Seni babama şikayet edeceğim."
Barış iki dakika içinde dünyanın en kötü kocası ilan edildiği için ne yapacağını şaşırırken yediği tehdit yüzünden, "Bebeğim, babanı karıştırmasak?" dediğinde Rüzgar ona arkasını döndü.
"Neden, korkuyor musun babamdan?"
"Hayır, korkmuyorum da-"
"Neden korkmuyorsun?"
"Yani, çok korkuyorum. Çok çok çok korkuyorum."
Rüzgar arkası dönük olduğu için kendi kendine sırıtırken Barış göğsünü sırtına yaslayıp karnına sarıldığında gözlerini kapattı.
"Şişmanım ben, bırak. Şişman olmayan birini bul sen."
Barış tek bir kelime yüzünden yediği okkalı tripten kurtulabilmek için sihirli öpücüklerine başvurdu yine. Bir yandan da karnını okşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭
Teen Fiction[TAMAMLANDI] -MPREG- Rüzgar kendi bebekti, bir bebeğe nasıl bakabilirdi? Eşcinsel evliliklerin yasal olduğu ve erkeklerin doğum yapabildiği bir evrende geçmektedir💞 25.11.2023 26.08.2024