٭83٭

2.5K 332 323
                                    

22:14

"Babası, bize bez verebilir misin acaba?"

Barış çantanın fermuarını açıp içinden bir tane bez çıkardıktan sonra Rüzgar'a uzattı.

"Teşekkür ederiz."

Yine tatlı tatlı konuşmaya başlamıştı. Barış onu yememek için kendine zar zor hakim olurken yatağın kenarına oturup kızlarının altını değiştiren bebeğini izlemeye başladı.

"Ağrın var mı sevgilim, ağrı kesici ister misin?"

Rüzgar cıklayıp pis bezi Barış'ın eline tutuşturdu. Barış yerinden kalkmadan bezi çöpe fırlattığında isabetli atışı yüzünden kıkır kıkır güldü.

"Yiyecek ya da içecek bir şey ister misin peki?"

"Teşekkür ederim aşkım, çok tokum."

Doktoru bir şeyler yiyip içmesine izin verdiği an Canan annesinin yemeklerine saldırmıştı Rüzgar. Tuzsuz hastane yemeklerini yemesi gerektiğini biliyordu ama dayanamamıştı işte. Barış da bir şey demeyince yemeye devam etmişti.

"Babası çileğime ne güzel bir künye almış, değil mi kızım?"

(Boş olan yerde Asel Vera yazıyor)

Ekin doğduğunda ona künye aldığı için tabi ki Asel'e de almıştı Barış

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ekin doğduğunda ona künye aldığı için tabi ki Asel'e de almıştı Barış. Rüzgar görmesin diye dolabında sakladığı için de doğumdan sonra hemen getirmişti. Rüzgar'ın hediyesini ise ona hastaneden çıktıktan sonra göstermeyi düşünüyordu.

Rüzgar Asel'in ellerini tutup üzerlerine birer öpücük kondurdu. O kadar güzel kokuyordu ki dünya üzerindeki hiçbir koku çocuklarının kokusunun yanına yanaşamazdı. Onu kucağına alıp süt kokulu boynunu da öptükten sonra yeniden yatağa bıraktı. Mamasını az önce yediği için dudağının kenarları beyaz beyazdı, çok tatlıydı.

"Ekin uyumuş mu Barış?"

Barış yanında olduğu için annelerini oğluyla beraber eve göndermişti Rüzgar. Annesi kalmak için ısrar etse de Ekin'le ilgilenmeleri gerektiğini söyleyip çenesiyle ikisini de bezdirmişti. Kızını düşündüğü kadar oğlunu da düşünüyordu işte, elinde değildi.

"Uyumuş aşkım, merak etme."

Üzülmesin diye ağlaya ağlaya uyuduğunu ona söylemedi Barış. Kardeşinin yanında kalmak istediği için eve gitmek istemese de Rüzgar onu bir şekilde ikna etmişti ama Barış Ayça Hanım'ı aradığında oğlunun hastaneye gelmek için tutturduğunu ve uyumamak için yatağını dağıttığını öğrenmişti. Onunla yaptığı iki dakikalık bir konuşmadan sonra ise on beş dakika içinde Ayça Hanım sonunda uyuduğuna dair bir mesaj atmıştı. Kardeşine bu kadar düşkün oluşu çok güzel olsa da düzeninin şaşmaması için her istediğine izin vermeleri imkansızdı.

"Babası mı uyutacakmış kızımı?"

Barış yüzünde tatlı bir sırıtışla söylediği şeyi duyunca kızlarını uyutma işini onun üstüne attığını fark ederek emrivakisini memnuniyetle kabul etti. Bu dünyada çocuklarıyla ve Rüzgar'ıyla ilgilenmekten daha çok sevdiği bir şey yoktu.

𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin