Yorumsuz kitap Rüzgar'sız Barış'a benzermiş, biliyor muydunuz 🥹
Hiç öylesine.. 🥲💖15:54
"Sıkıntıdan doğuracağım Barış. Çıkartın beni buradan artık."
Rüzgar oflaya puflaya odanın içinde dolanırken Barış oturduğu yerden kalkıp bal küpünden sinir küpüne terfi etmiş olan sevgilisini belinden tutarak yatağına yürütmeye başladı.
"Güzelim, biraz daha sabredelim."
Rüzgar ellerini ittirip sinirden kocaman olmuş bal gözlerini kocasının yüzüne dikti.
"Doğuracağım diyorum, duymuyor musun sen beni?"
Barış ona masum masum bakıp, "Bebeğim onun için de biraz sabredelim, hm?" dediğinde Rüzgar kenara tutunarak yatağa oturdu.
"Nefes alamıyorum bu odanın içinde artık. Evimi özledim."
Barış sabahtan beri sızlanıp duran sevgilisini nasıl ikna edebileceğini düşünürken odanın kapısı açıldı. Önce Selim Bey odaya girdi, ardından Kemal Bey ve Canan Hanım da içeri girip kapıyı kapattılar. Barış onlara kısa bir bakış attıktan sonra Rüzgar'ın önünde eğilip ellerini tuttu.
"Sevgilim, ben de evimizi çok özledim ama hâlâ ilaç kullanıyorsun. İki gün sonra kontrol amaçlı bir tomografiye daha gireceksin ve ondan sonra gideceğiz evimize. Hem biliyorsun, üç gün sonra eğitimim de bitiyor. Neredeyse üç ay boyunca hep yanında olacağım. Belki bencillik gibi gelecek ama seni gözümün önünden ayırmak istemiyorum Rüzgar. Her şeyi halledip birlikte dönelim evimize, olur mu?"
Rüzgar sözlerinden sonra süt dökmüş kediye dönerek başını eğdi. Zaten o da Barış olmadan dönmek istemiyordu eve. Dün gece onu bir saat sonra uyandıracağını söylemesine rağmen Barış'la beraber uyuyakalmıştı. İkisinin de uyuduğunu gören Canan Hanım Barış'ı mecburen uyandırmış, o sırada Rüzgar da uyanmıştı. Barış ise sanki daha yeni bakmamış gibi Rüzgar'ın her şeyini yeniden kontrol etmiş, iyi olduğuna emin olduktan sonra da acile inmişti. Canan Hanım dertli dertli günler sonra ilk kez uykusundan sıçrayarak uyanmadığını söyleyince kocasının hâline yine çok üzülmüştü Rüzgar. Bu yüzden bencillik yaptığını düşünmüyordu. Hep yanında olmak istemesini anlıyordu. Rüzgar da hep onunla olmak istiyordu.
Barış'ın ellerini sıkı sıkı tutarken, "Tamam aşkım." diye mırıldandı. O sırada neler olduğunu anlamaya çalışan büyükleri de meraklı gözlerle ikiliyi izlemeye başladılar.
"Rüzgar ne oldu oğlum, sesin dışarı kadar geliyordu."
Babasının söylediği şeyle utançla dudağını ısırdı Rüzgar. Hâlâ önünde eğilmiş hâlde duran sevgilisinin omzuna tutunarak ayağa kalktıktan sonra babasının kollarına girdi. Daha doğrusu girmeye çalıştı çünkü babasıyla arasında kocaman karnı vardı.
"Bir şey yok ki."
Selim Bey saçlarını okşayıp, "Neden bağırıyordun o zaman Barış'a? Üzüyor mu seni bu damat?" dediğinde Rüzgar onu ciddiye alarak başını hızla iki yana salladı.
"Yok yok, hiç üzmüyor. Hiç hiç hiç üzmüyor beni."
Tatlı bir şekilde savunmaya geçtiğinde Barış gülümseyerek oturduğu yerden kalktı.
"Gel yanıma, serumunu takayım."
Rüzgar puflayarak Barış'a döndü yine. Günlerdir serum yemekten içi dışına çıkmıştı. Yatağa oturup Barış'a kolunu uzattı. Sol kolu mosmor olmuştu. Bu yüzden serumunun yerini değiştiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭
Teen Fiction[TAMAMLANDI] -MPREG- Rüzgar kendi bebekti, bir bebeğe nasıl bakabilirdi? Eşcinsel evliliklerin yasal olduğu ve erkeklerin doğum yapabildiği bir evrende geçmektedir💞 25.11.2023 26.08.2024