13:24
"Bakalım bebeğimiz ne yapıyormuş içeride?"
Rüzgar çok uzun bir aradan sonra bebeğini görecek olmanın mutluluğuyla kocaman gülümsedi. Randevusunun olduğu gün başına gelenler yüzünden, Barış'ın gösterdiği ultrason görüntüleri haricinde bebeğini neredeyse bir aydır görmüyordu. Bu yüzden de ekstra heyecanlıydı.
"Boy atmışız birkaç günde, kırk altı santim olmuşuz."
Bebeğinin bir buçuk santim olduğu zamanları hatırlayınca duygulanarak dudağını büzdü. O kadar çabuk büyümüştü ki, zamanın nasıl geçtiğini hiç anlamamıştı Rüzgar. Heyecanlı heyecanlı, "Kaç kilo peki?" dediğinde doktoru kontrollerini yaptıktan sonra gülümseyerek cevap verdi ona.
"İki kilo altı yüz elli gram."
Rüzgar söylediği kilonun iyi olup olmadığını anlayamadığı için bakışlarını Barış'a çevirip, "Normal mi kilosu?" dediğinde Barış, "Normal aşkım." diyerek tuttuğu eline bir öpücük kondurdu. Rüzgar rahatlayarak yeniden ekrana çevirdi bakışlarını.
"Hocam-"
"Baktım Barış, bir sıkıntı yok."
Rüzgar neyden bahsettiklerini anlamadığı için kaşlarını çattı hemen. Neden şifreli konuşuyorlardı ki?
"Neye baktınız? Bana neden söylemiyorsunuz?"
"Önemli bir şey değil Rüzgar'cım. Tomografiye girdiğin için bu aralar vücudun çok fazla radyasyona maruz kaldı. Bir de kullandığın ilaçlar var. Bebek üzerinde olumsuz bir etkileri olmuş mu diye baktım ama merak etme, hiçbir sorun yok."
Hamile olduğunu öğrendiğinden beri ne yiyip içtiğinden, nasıl oturup kalktığına kadar her şeye dikkat etmişti Rüzgar. Tabi arada kaçamak yapıp kendi tansiyonunu yükselttiği zamanlar da olmuştu ama ona her zaman çok iyi bakmıştı. Bu yüzden bebeğinin bir zarar görmesinden çok korkuyordu. Doktoru sorun olmadığını söylemesine rağmen içi rahat etmeyince ona yavru kedi gibi bakmaya başladı.
"Kandırmıyorsunuz beni değil mi? Sahiden iyi mi? Çok mu iyi yoksa çok çok mu iyi? Çünkü çok çok iyi olsun istiyorum da ben."
Aylardır onun tatlılığına maruz kaldığı için her seferinde içi neşeyle dolan doktoru, gülümseyerek Rüzgar'ın elini tuttu.
"Çok çok çok iyi Rüzgar'cım. Bana güveniyorsun, değil mi? Ben seni asla kandırmam."
Rüzgar doktoruna çok güveniyordu. Bu yüzden gülümseyerek başını salladı. Eğer iyi diyorsa, bebeği gerçekten de iyi olmalıydı. Hatta çok çok çok demişti. Demek ki hiçbir sorun yoktu.
"Tamam o zaman, devam edelim mi kontrolümüze?"
"Hıhım, edelim."
Doktoru ultrason aletini karnında gezdirdikçe bebeğinin oynayıp durması Rüzgar'ı gülümsetti yine. Yaptığı hareketleri ekrandan izleyebiliyor olmak da apayrı bir mutluluktu.
"Hm, demek böyle yaptığında hissettiğim şey ayakları değilmiş. Gerçekten dışarı çıkmaya çalışıyor."
Barış yeni bir gezegen keşfetmiş gibi konuşmasıyla gülmeye başladığında Rüzgar da kendi söylediklerine güldü ama doğru söylüyordu. Resmen poposunu dışarı ittiriyordu. Kendi kendine sırıttı, öğrendiği iyi olmuştu. Artık bu hareketi yaptığında poposuna vurabilirdi.
"Size kavuşmak için çok sabırsız."
Rüzgar heyecanla dudağını kemirirken, "Ben de çok sabırsızım." dedi. Gerçekten çok az kalmıştı ve bebeği yakında kucağında olacaktı. Barış'ın sesi çıkmayınca ekrana daldığını fark edip dürtükledi onu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭
Teen Fiction[TAMAMLANDI] -MPREG- Rüzgar kendi bebekti, bir bebeğe nasıl bakabilirdi? Eşcinsel evliliklerin yasal olduğu ve erkeklerin doğum yapabildiği bir evrende geçmektedir💞 25.11.2023 26.08.2024