Hayırlı Bayramlar 🌸
06:24
"Önce ben geldim, çekil şuradan."
Rüzgar kendisini ittiren kadına şaşkınlıkla bakarken elini karnına sarıp kızını korumaya çalıştı. Böyle biriyle muhatap olduğuna bile inanamıyordu.
"Önce sen gelmedin, beni ittirerek öne geçtin. Asıl sen çekil."
Kadını kolundan tutup geriye çekmeye çalışırken dükkan sahibi aralarına girip ikisini ayırdı.
"Kardeşim, gözünüzü seveyim sakin olun biraz ya. İkinize de yarımşar porsiyon hazırlarım, bölüşürsünüz. Olmaz mı?"
Bu fikir Rüzgar'ın çok hoşuna gitse de kadın aniden, "Olmaz, hepsini ben yiyeceğim." diye bağırınca olduğu yerde sıçradı. Sinirden patlamak üzereydi. Bu yüzden gözleri de dolu doluydu.
"Ne kadar bencil bir kadınsın sen? Ben de aşeriyorum, kebap yemek benim de hakkım."
Kadın kötü kötü gülüp, "Bir de ağlayacak mısın? Kızın gibi sen de ağlaksın." dediğinde kaşları çatıldı. Kendisine her şeyi diyebilirdi ama kızına asla laf edemezdi.
"Ne diyorsun sen be? Sensin ağlak. Ayrıca ikizler burcu en kötü burçtur."
Bakışları anlık kadının karnına değdiğinde aklına gelen detayla dudakları şaşkınlıkla aralandı.
"Sen- sen doğurmamış mıydın zaten? Neden hamilesin yine?"
Sorusuna cevap alamadan adam bir porsiyon Adana Kebap'ı yanlarındaki masaya bıraktığında Rüzgar'ın bakışları o tarafa doğru döndü. Canı o kadar çok çekiyordu ki bayılmak üzereydi. Kokusu onu ağlatacak kadar güzeldi. Tam sandalyeye oturacakken kadın tabağı önüne çektiğinde sinirden gözü seğirmeye başladı.
"Bana bak, çabuk bırak o tabağı."
Kadın sıcaklığını umursamadan eline aldığı kebaptan koca bir ısırık aldığında sandalyeye tutundu. Şimdi doğuracaktı.
"Geberteceğim seni."
Kadın gözünün içine baka baka kebabını yerken, "Ne yapabilirsin ki? Daha bir kebaba bile sahip çıkamıyorsun. Kızın bu yüzden kilo almıyor işte." dediğinde gözünün önü karardı. Göz yaşları yanaklarını bir bir ıslatırken kadının hamile oluşunu hiç umursamadan cinnet geçirerek saçlarına asıldı. Kadın kafası masadan sarkmış bir şekilde çığlık atarken masadaki ayranı başından aşağı boşalttı. Hem ağlıyor hem de kadını dövüyordu.
Elinde tuttuğu kebabı kendi eline alıp kadının ağzına zorla sokarken, "Boğul orospu." diye bağırdı. Kadın yolunmuş saçlarıyla altında can çekişirken göz yaşlarını elinin tersiyle sildi. Gözlerini yeniden açtığı sırada kadın aniden yok olunca elinde kebapla şaşkınlıkla etrafına bakınmaya başladı.
"Nereye gittin? Öldüreceğim seni."
Çığlık çığlığa küfür ederken bir yandan da ağlamaya devam ediyordu. Gözünün önü tekrar kararınca masanın kenarına tutundu. Kulaklarında uğuldayan bebek ağlama sesiyle kaşları çatılırken gözlerini sıkıca yumdu. Yer ayaklarının altından kaydığında olduğu yere yığıldı. Bebeğini korumak için doğrulmaya çalıştığı sırada kebapçı dükkanı da aynı o kadın gibi bir anda yok oldu. Rüzgar uykusundan kan ter içinde uyanarak panikle ellerini karnına sardı.
"Rüyaymış."
Yanaklarındaki ıslaklığı fark ettiğinde gerçekten ağladığını anladı. Rüyasında yaşanan şeyler çok ağır gelince dudağını büzüp hüngür hüngür ağlamaya başladı. Çok gerçekçi olduğu için kendini berbat hissediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭
Teen Fiction[TAMAMLANDI] -MPREG- Rüzgar kendi bebekti, bir bebeğe nasıl bakabilirdi? Eşcinsel evliliklerin yasal olduğu ve erkeklerin doğum yapabildiği bir evrende geçmektedir💞 25.11.2023 26.08.2024