٭93٭

1.5K 232 147
                                    

07:43

"Ne yemek istiyormuş benim kızım?"

Asel Rüzgar'ın kucağında buzdolabındaki yiyeceklere bakarken işaret parmağını öne doğru uzatıp, "Şüşü." dedi. Rüzgar, "Yaşasın, yumurta şüşüyü gördüğüne çok sevinecek." deyip neşeyle cıvıldadığında Asel de heyecanla ellerini çırptı.

"Otur bakalım abinin yanına."

Kızını mama sandalyesine oturttuktan sonra sessiz sessiz kahvaltısını yapan oğlunun yanağını okşadı.

"Fasulyem, sen de ister misin?"

"İstemem."

Durgunluğu yüzünden dudağını büzdü Rüzgar. Mis kokulu saçlarına bir öpücük kondurup, "Tamam bebeğim, istediğin bir şey olursa söyle." dedi. Ağlayacak gibi durduğu için o da ağlamak istiyordu.

Asel'in omleti için tavada çok az bir tereyağı erittikten sonra beyaz peynirle çırptığı yumurtayı içine döktü. O kendi kendine pişerken kızının özel isteği üzerine dolaptan bir salkım üzüm çıkardı. Şüşü Asel dilinde üzüm demekti.

"Baba."

"Baba banyoda kızım."

"Baba."

Mama sandalyesinde yana doğru eğilip kapıya bakmaya çalıştığını görünce bıkkın bir nefes verip başını iki yana salladı Rüzgar. Barış'ın kuyruğuydu sanki, peşinden ayrılmıyordu.

"Sen de geleceksin, değil mi?"

Yıkadığı üzümleri ufak parçalar haline getirirken oğluna dönüp, "Geleceğim tabi ki aşkım." dedi. Ekin kafasını sallayıp kahvaltısına devam ettiğinde bakışlarını bir süre üzerinden çekemedi. Asel tekrar, "Baba." diye bağırdığında dağılan dikkatini toplayıp üzümleri doğramaya devam etti.

"Lütfen bağırma Asel, başım ağrıyor."

Hazırladığı tabağı mama sandalyesine bırakıp Ekin'in yanına oturdu Rüzgar. Elini alnına koyup, "Başın mı ağrıyor?" dediğinde güzel oğlu kafasını sallayınca dudakları büzüldü yine.

"Masaj yapsam geçer belki, ister misin?"

"İstemem."

Rüzgar suratı asık bir şekilde oturan oğluna endişeyle baktı. Neyse ki ateşi yoktu, kahvaltısını da yapıyordu. Hasta değildi ama kendini hasta hissediyor olmalıydı. Onu kendi haline bırakıp elleriyle her yere yumurta bulaştıran kızına döndü.

"Yumurta mı yiyecekmiş benim kızım?" Kocaman aç ağzını, hadi aşkım."

Asel ağzını açıp bir çatal dolusu yumurtayı hiç itiraz etmeden çiğnemeye başladı. Rüzgar, "Aferin kızıma." deyip kaşığa bir parça üzüm aldı. Yumurtayı yuttuğuna emin olduktan sonra üzümü de ağzına tıkıştırdı.

"Şüşü ve yumurta Asel'in karnında dans etmek istiyor, yuppi." deyip kızının minik göbeğine dokunarak dikkatini çekmeye çalıştı. Asel kendi göbeğine parmağını bastırıp büyük ihtimalle yumurta ve üzümün dansını görmeye çalışırken Rüzgar çoktan tabağını yarılamasını sağlamıştı.

"Doydum ben baba, eline sağlık."

Ekin sandalyesinden indiğinde Rüzgar tabağını bitirmese de neredeyse çoğu şeyi yediğini görünce bir şey demedi.

"Afiyet olsun bebeğim. Hadi sen dişlerini fırçala, ben de birazdan gelip üstünü giydireceğim."

Ekin başını sallayıp mutfaktan çıktığında stresle alnını ovaladı. Dün ortalarında yatmak isteyince bir gariplik olduğunu hissetmişti ama Ekin'in böyle davranabileceği aklının ucundan bile geçmemişti. Bu yüzden ne yapacağını şaşırmış durumdaydı.

𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin