٭16٭

4.9K 357 122
                                    

00:48

"Çok kötü şeyler söyledi bana, çok korktum Barış."

Rüzgar Barış'a sıkı sıkı sarılıp göz yaşı dökmeye devam ederken Barış koltukta oturan bedeni yan bir şekilde kucağına çekti. Rüzgar anında boynuna sokuldu. Barış'tan bir santim bile uzaklaşmak istemiyordu.

"Ağlama bebeğim. Evimizdeyiz, güvendeyiz. Kimse zarar veremez size."

"Gelmeseydin-"

Barış ona sıkıca sarılıp, "Geldim, hep gelirim. Sana bir şey olmasına izin vermem." dediğinde Rüzgar ona iyice sığındı.

"Bundan sonra bir metre bile yaklaşamaz sana. Gidip şikayet edeceğiz o piçi."

Rüzgar kafasını salladı. Uzun zamandır görmediği için varlığını unutmuştu ama ona olan korkusu bu geceyle beraber yeniden ortaya çıkmıştı.

"Ailesi çok varlıklı, korurlar onu." dediğinde Barış'ın bedeninin gerildiğini hissetti Rüzgar. Hâlâ çok sinirliydi ama onun için sakin kalmaya çalışıyordu.

"Sikerler onların varlığını. Yarın ilk iş okuldan atılmasını sağlayacağım."

Normalde hiç küfür etmezdi ama şu an ne ettiği küfürlerin, ne de sesinin fazlasıyla yüksek çıktığının farkında bile değildi. Rüzgar da hiçbir şey demedi.

"O orospu çocuğunu daha en başından halletmem gerekiyordu benim. Ne cesaretle yaklaşıyor sana? Ne cesaretle-"

"Barış."

Korku dolu sesini duyduğunda sustu Barış. İçindeki öfke bir türlü dinmiyordu. Sakinleşmesi için saçlarını okşarken, "Özür dilerim güzelim." diye mırıldandı. Zaten çok korkuyordu, Barış da onu korkutmaya devam ediyordu.

"Yatağımıza gidelim mi?"

Rüzgar başını salladığında Barış kucağında onunla beraber ayağa kalktı. Sanki kaçıp gidecekmiş gibi boynuna sıkı sıkı tutunmuştu. Her şeyden korumak için elinden geleni yaptığı sevgilisinin bu hâlde olması Barış'ı delirtiyordu.

Rüzgar'ı dikkatli bir şekilde yatağa bıraktı. Arkasını döndüğü an Rüzgar panikle bileğini tuttu.

"Nereye?"

Barış gözlerindeki korkuya üzülerek baktı. Rüzgar bu hâldeyken onu nasıl yalnız bırakacaktı, nasıl nöbete gidecekti hiç bilmiyordu. Ona hafifçe gülümseyip, "Mutfağa gidiyorum güzelim, su alıp geleceğim." dediğinde Rüzgar başını salladı. Eskiden sokakta yalnız kalmaktan korkarken, şimdi evinde bile korkuyordu. Barış geceleri olmadığında hep kötü hissediyordu ama şu anda hissettikleri, çok çok daha kötüydü.

Barış odaya girip kapıyı kapattığında, "Işığı kapatma." diye mırıldandı Rüzgar. Gözlerini kapattığında bile aklına Berk'in yüzü geliyordu. İstemsizce nefesi daralırken yanına yatan kocasının göğsüne sokuldu.

"Yarın işe giderken seni annemlere bırakmamı ister misin sevgilim?"

Evde yalnız kalmak istemediği için, "Olur." diye mırıldandı Rüzgar. En azından Barış dönene kadar Canan annesiyle zaman geçirebilirdi.

"Akşam gelip seni alırım, beraber geliriz evimize." dediğinde Rüzgar kafasını salladı. Üstündeki korkuyu atana kadar başka çareleri yoktu.

Barış durmadan derin nefesler alıp verdiğini hissettiği için onu neşelendirebilmek adına elini karnına atıp okşamaya başladı.

"Bugün karnın baya güzel doydu fasulyem. Baban sağolsun, dünyaları yedi." dediğinde Rüzgar duyduğu şeyle gülüşünü tutamadı. Barış'ın göğsüne vurup, "Çok kötüsün." dediğinde Barış da gülümsedi. Rüzgar'ı ancak bebekleri kendine getirebilirdi.

𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin