٭88٭

2.1K 274 202
                                    

11:24

"O fındık burnunu yerim senin."

Rüzgar kendisine cilvelenen kızının yüzünü yorganla örttü. İki saniye sonra tekrar açıp, "Ce-ee." dediğinde Asel neşeyle cıvıldadı. Tatlı cıvıltısı Rüzgar'ın daha çok delirmesine sebep olduğunda yüzünü karnına dayayıp minik ısırıklarla gıdıklamaya başladı bebeğini.

"Bal mıymış benim kızım, çok mu tatlıymış?"

İki buçuk aylık kızının kıkırtıları Rüzgar için dünyanın en güzel melodisi gibiydi. O kadar ama o kadar tatlıydı ki onu bütün olarak yutmamak için kendini çok zor tutuyordu.

"Rüzgar."

Kızını yeme partisi kocasının sesiyle yarıda bölündü. Rüzgar yüzü Asel'in karnına dayalıyken, "Efendim." dediğinde Barış yanlarına yürüyüp yatağın kenarına oturdu. Onu görür görmez heyecanı ikiye katlanan kızının yanağını sevip alnından öptü.

"Ekin seni istiyor."

Rüzgar Asel'in ellerini tutup bir yandan onu oyalamaya devam ederken, "Neden ki?" diye sordu. Oğlunun normalde böyle huyları yoktu. Üstelik Asel'i uyutmaya gittiğini de biliyordu.

"Bilmiyorum, huysuz biraz."

Şaşırtıcı bir durum olduğu için, "Allah Allah." deyip oturduğu yerden kalktı Rüzgar. Asel'i burnunun ucundan, Barış'ı da saçlarından öpüp, "O zaman siz uyuyun, ben de fasulyeme bakayım." dediğinde Barış, "Tamam aşkım." deyip yorganın içinde kaybolmuş olan kızına çevirdi bakışlarını. Uykusu olduğu için tatlı tatlı esniyordu.

O sırada Rüzgar da yatak odasından çıkıp kapıyı arkasından çekti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

O sırada Rüzgar da yatak odasından çıkıp kapıyı arkasından çekti. Ekin'in nerede olduğunu bilmediği için, "Oğlum?" diye seslendiğinde Ekin, "Buradayım babacım." diye bağırınca odasına doğru yürümeye başladı. Ekin'e aşılamaya çalıştıkları nezaket kuralları gereği kapıyı çalıp, "Girebilirsin baba." cümlesini duyunca içeri adımladı.

"Aşkım, ne yapıyorsun burada?"

Bakışlarını odanın içinde gezdirdiğinde perdesini çekip odayı kararttığını gördü. Kendisi de yatağında, yorganın içinde duruyordu.

"Öğle uykusuna yatmak istiyorum."

Kreşte öyle uykusuna yatsa da hafta sonları evdeyken asla yatmıyordu. Bu yüzden bu isteği de fazlasıyla şaşırtıcıydı. Yine de bir şey demedi. Yatağın köşesine oturup oğlunun saçlarını okşarken, "Bu yüzden mi çağırdın beni?" dediğinde Ekin bakışlarını kaçırdı.

"Sen uyut beni, olmaz mı? Yanıma yatabilirsin, yatağım kocaman zaten."

Utana sıkıla konuştuğu için derdinin ne olduğunu hemen anladı Rüzgar. Minik oğlunun beklenti dolu kahvelerine şefkat dolu bakışlarla karşılık verip, "Olur bebeğim." dediğinde Ekin'in gamzeleri yüzünde beliriverdiler hemen. Ona yer açmak için kenara kaydığında Rüzgar da yorganın içine girip oğlunu kolunun altına aldı. Ekin göğsüne yattığında saçlarına bir öpücük bıraktı.

𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin