٭33٭

4.6K 353 253
                                    

Bebişin bir an önce doğmasını istediğinizi biliyorum ama şöyle düşünün, doğduktan sonra bir daha hamile Rüzgar göremeyeceğiz🥲
Eminim doğurduktan sonra da çok tatlı olur ama şimdilik
son günlerin tadını çıkartalım
Sonra bebeğimize kavuşacağız🐥
Çok ama çok az kaldı zaten🥹🥹

21:32

"Barış, koş çabuk."

Bulaşıkları makineye dizmekle uğraşan Barış, Rüzgar'ın aniden bağırması yüzünden yaşadığı panikle ellerini bile yıkamadan yatak odasına koşturdu. Koridorda bir kez yere kapaklanma tehlikesi yaşayıp odanın kapısına vardığında nefes nefese bir şekilde içeri girdi.

"Balım ne oldu, doğuruyor musun?"

Yatakta arkasına koyduğu iki tane yastıkla sonunda rahat bir pozisyon yakalamış olan Rüzgar, kocasının köpüklü ellerini görünce kıkır kıkır güldü.

"Aşkım doğurmuyorum ki, bir şey gösterecektim sadece."

Barış başını yere eğip derin bir nefes verdi. Sonra bakışlarını üstündeki mavi pijamayı yukarı doğru sıyırmış, parmağını karnına sokup duran bebeğine çevirdi.

"Güzelim doğurmuyorsan neden öyle bağırıyorsun, aklım yerinden oynadı Rüzgar."

Rüzgar gerçekten çok panik olduğunu görünce başını karnına doğru eğip utançla dudağını kemirmeye başladı. Aniden çok heyecanlanınca sesinin ne kadar yüksek çıktığını fark edememişti.

"Özür dilerim canım kocam. Hemen gelmezsen belki kaçırırsın diye şey etmiştim."

Mahcup bir şekilde mırıldandığında Barış isteyerek yapmadığını bildiği için gülümsedi.

"Önemli değil sevgilim. Ne gösterecektin bana?" dediğinde Rüzgar hevesle başını kaldırdı. Barış'ın ona hiç küs kalamaması çok hoşuna gidiyordu. Eğer ona kızsaydı Rüzgar çok fazla ağlayabilirdi. Neyse ki Barış hiç öyle biri değildi. Kendi kendine kocasına yeniden aşık olurken yanına gelmesi için elini hızlı hızlı salladı.

"Çabuk gel."

Barış köpüklü ellerini üzerine silip Rüzgar'ın yanına gitti.

"Dur, dönmem lazım. Bu tarafa gel."

Hiç sorgulamadan isteğini yerine getirerek yatağın öbür tarafına geçti Barış. Rüzgar ona döndüğünde yanına yaklaşıp göstereceği şeyi beklemeye başladı.

"Gösteri mi hazırladınız bana?"

Söylediği şeyle Rüzgar gamzelerini göstere göstere kocaman gülümsedi. Çok şirindi. O kadar şirindi ki Barış hâlâ onun olduğuna inanamıyordu. Peşinden koştuğuna kesinlikle değmişti. Dünyanın en tatlı insanı ile bir ömür geçirecek olmak, Barış için hayallere bile sığmayan bir mutluluktu.

"Bak şimdi, oğlumuzu dürtükleyeceğim. Kapı çalma oyunu oynuyoruz."

Barış ciddi bir şekilde parmağıyla karnını dürtükleyen bebeğine sırıtarak bakarken Rüzgar bakışlarını ona çevirdi. Sonra gözleriyle karnını işaret etti.

"Biliyorum bana çok aşıksın ama yüzüme değil, karnıma bakman gerekiyor Barış'çım."

Hem çok masum hem de kendinden fazlasıyla emindi. Barış lafını ikiletmeden bakışlarını karnına çevirdi.

"İzliyorum güzelim."

Rüzgar işaret parmağıyla karnını yan tarafından dürttü. Gülmemek için kendini zor tutarken, "Beyefendi, lütfen açar mısınız kapıyı?" dediğinde Barış dayanamayarak kahkahalarla güldü. Rüzgar da ondan etkilendiği için gülerken beklediği darbeler de gelmeye başladı.

𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin