٭75٭

2.8K 329 133
                                    

10:23

Barış güzel bebeğinin mis kokusuyla uykusundan uyanırken burnunu ensesine gömüp kokusunu iyice içine çekti. Sabahları Rüzgar uyanmadan önce onu öpücüklere boğmayı çok seviyordu. Pijamasının askısını indirip çıplak omzuna birkaç tane öpücük bıraktıktan sonra öpücüklerini yukarı kaydırdı. Öne doğru dağılmış olan kumral tutamlarını geriye tarayıp açığa çıkan boynuna da bir öpücük kondurdu. O kadar güzel kokuyordu ki öpmeden duramıyordu.

Rüzgar huylandığı için birazcık kıpırdandığında gülümseyerek yanağından öptü bu sefer. Bedenini ona iyice yaklaştırdıktan sonra elini karnına sarıp okşamaya başladı. Kısa pijamasının açıkta bıraktığı beli çıplak vücuduna temas ettiğinde teninden yayılan sıcaklık Barış'ın da içini ısıttı.

Masum olacağını umarak başlattığı öpücükleri yeni uyanmış olmasının getirdiği hassasiyetle gitgide sertleşirken ince derisini dudaklarının arasında sıkıştırıp boynunu ıslak bir şekilde emdi. Dünyanın en leziz şeyini yiyormuş gibi bir hazla dudaklarını bulunduğu yere gömdüğünde Rüzgar da öpücüklerini hissedince yavaş yavaş gözlerini aralamaya başladı. Başta anlamlandıramadığı ıslaklığın kocasının dudakları olduğunu kavradığı an başını geriye doğru attı.

"Barış."

Barış öpe öpe uyandırdığı sevgilisinin dudaklarına bir öpücük bırakıp, "Günaydın bebeğim." dediğinde Rüzgar da, "Günaydın." deyip gülümsedi. Koluna tutunup sırt üstü döndüğünde Barış da sağ kolunun dirseğinden destek alarak üzerinde hafifçe yükseldi. Yeniden boynundaki yerini aldığında Rüzgar aldığı zevkle gözlerini kapatıp kocasının çıplak gövdesini okşadı.

"Ne oluyor sabah sabah?"

Barış onu nefes bile almadan öperken kafasını kaldırıp uykudan uyandığı için şiş şiş duran bal gözlerine baktı.

"Bir şey olmuyor." deyip dudaklarına kapandığında Rüzgar yaşadığı şaşkınlıktan dolayı birkaç saniye durakladıktan sonra elini ensesine sarıp Barış'a karşılık vermeye başladı. Kocasının hızına yetişebilmek için dudaklarını çok hızlı hareket ettiriyor, elinin altındaki yumuşak tutamları parmaklarının arasında sıkıştırarak kafasını kendine doğru bastırıyordu.

Barış alt dudağını dudaklarının arasına alıp deli gibi emerken Rüzgar da üst dudağını kavradı. Tutku dolu öpüşmeleri Barış'ın dizinin arkasından tutup bacağını kırmasını sağlamasıyla iyice şiddetlendi. Uyluğunu okşayan eli şortundan içeri sızıp kalçasıyla buluştuğunda Rüzgar nefes nefese geri çekildi.

"Barış, annemler evde."

Barış dudaklarından yanağına, oradan da boynuna doğru ıpıslak bir yol çizerken, "Bir şey olmaz." dedi. Rüzgar fısıltıyla, "Ne demek bir şey olmaz?" dediğinde Barış kızartmamaya özen göstererek boynunu hafifçe emdi yine. Her yerini izleriyle doldurmak istiyordu ama daha fazlasını yapamıyordu.

"Pat diye odamıza girecek halleri yok ya."

"Duyarlar."

"İzin vermem."

Rüzgar sabah sabah günün ilk öğününde onu yemek için uyanmış olan kocasına karşı koyamadığı için boynunda gezinen dudaklarına başını yana doğru çevirerek izin verdi. Hamilelikten dolayı iyice dolgunlaşmış olan kalçalarını sertçe okşuyor olması onun içindeki ateşi de harladığı için eliyle kocasının sertliğine uzandı. Barış boynunda oyalandığından yatakta ondan biraz daha aşağıda durduğu için eli bir türlü yetişmeyince, "Barış." diye sızlandı. Barış ne istediğini anlayarak Rüzgar'ı yeme işine birkaç saniyelik ara verdi, altındakilerden tamamen kurtulup yatakta yukarı kaydığında Rüzgar da sonunda isteğine kavuşarak kocasının sertliğine elini sarıp okşamaya başladı. Bir yandan da anneleri için endişe etmeye devam ediyordu. Hem deli gibi sevişmek istiyor hem de çok çekiniyordu.

𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin