٭47٭

3.4K 323 111
                                    

20:14

"X'i karşı tarafa atıp karesini al balım. Sonra bulduğun sonucu denklemde yerine koy. Diğer denklemi zaten bulmuşsun. En son ikisini alt alta koyup-"

"Barış dur, beynimden duman çıkıyor."

Barış kalemini masaya fırlatıp test kitabının üzerine uzanan sevgilisinin güzel saçlarını karıştırıp sırıttı.

"Yatarak öğretmen olunmuyor Rüzgar Bey. Hadi kalk, öğrenmen lazım bunları."

Rüzgar acıklı bir ifadeyle dudağını büzdüğünde Barış asla taviz vermeyeceğini belli edercesine yüzüne beklenti dolu bir şekilde bakınca Rüzgar oflayarak kalemini eline aldı.

"Baştan alabilir miyiz?"

Barış kafasını sallayıp tekrar anlatmaya başladığında Rüzgar Barış'a dikkat kesildi yeniden. O sırada Ekin de dişleyip durduğu oyuncağı kenara fırlatıp Rüzgar'a doğru emeklemeye başladı. Masanın altına girip bir süre sandalyelerin ayaklarıyla oyalandıktan sonra ikisinin sandalyesine doğru emeklemeye devam etti. Sonunda varış noktasına ulaştığında sandalyenin kenarına tutunarak ayağa kalktı. Boncuk gözleriyle Rüzgar'a bakarken kendisini fark etsin diye elini bacağına koydu. Rüzgar bakışlarını ona çevirdiğinde büyük bir iş başarmış gibi gamzelerini ve geçen ay çıkan iki dişini göstererek sırıttı.

"Sıkıldın mı bebeğim, gel."

Rüzgar koltukaltlarından tuttuğunda Ekin onu alsın diye kollarını yukarı doğru uzattı hemen. Amacına ulaşıp Rüzgar'ın kucağına oturduğunda masanın üstündeki şeyleri merakla incelemeye başladı.

Rüzgar mis kokulu bebeğini manyak gibi öperken Barış'a dönüp, "Oğlum geldi, onunla ilgilenmem lazım. Yoksa sıkıldığımdan değil yani, yanlış anlaşılma olmasın canım kocam." dediğinde Barış daha fazla çalışmayacağını bildiği için test kitabını kapatıp kenara kaldırdı.

"Ekin uyuduktan sonra devam edeceğiz. Eğer yine bahane uydurursan kaçama diye seni kucağıma oturtur öyle anlatırım, haberin olsun Rüzgar."

Rüzgar Barış'ın söylediği şeye sırıtırken, "Kucak mı? O zaman senin dikkatin dağılmaz mı aşkım?" dediğinde Barış boğazını temizleyip, "Profesyonel davranabilirim." dedi. Rüzgar iki saniye içinde o anların hayalini kurduğunu bakışlarından bile anlarken kıkır kıkır güldü.

"Düşünsene sevgilim. Ekin uyumuş, biz ders çalışıyoruz. Sonra sen beni masaya yatırıyorsun. Sonra-"

Barış ağzına bir tane vurup, "Sus güzelim. Yoksa hemen şimdi masaya yatıracağım seni." dediğinde Rüzgar kocasının ona olan hassasiyeti yüzünden keyiflenerek gülmeye devam etti. Kucağında Ekin'le beraber sandalyeden kalkıp koltuğa oturdu. Tatlı bebeğinin ellerini tutup kendi yüzünü kapattırdıktan sonra, "Baba nerede?" diye sordu. Ekin ellerini yüzünden çektiğinde, "Buradaymış." diye neşeyle cıvıldadı Rüzgar. Babasını bulma oyununa bayıldığı için Ekin de tatlı bir şekilde gülmeye başladı.

"Balım, Ekin'e yemek yedirecek misin?"

"Evet ama çorbasını pişirmedim daha, kalkacağım birazdan."

Barış harfler ve sayılar birbirlerine girmesinler diye ders çalışırken taktığı dinlendirici gözlüğü çıkardıktan sonra ağrıyan gözlerini ovuşturdu. Hem kendi sınavına hazırlandığı hem de Rüzgar'ı sınava hazırlamaya çalıştığı için ilaç isimleri ve trigonometri terimleri bir süre sonra el ele tutuşup beyninin içinde dans etmeye başlıyorlardı. Yine de şikayetçi değildi Barış. Ne yapıp edip Rüzgar'ın o sınavdan geçmesini sağlayacaktı. Neredeyse iki ay kaldığı için de daha çok çalışması için Rüzgar'ı sıkıştırıp duruyordu. Neyse ki fazlasıyla zekiydi de her şeyi çabucak kapıyordu güzel sevgilisi. Eski bilgilerinin çoğunu hatırlıyor oluşu da ikisi için büyük bir artı olmuştu.

𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin