٭99٭

1.7K 230 393
                                    

Upuzun bir geçmiş bölümüyle
geldim yine 🥹🥹
(Kazayla 7K yazdım..)

İyi okumalar 💖

9 sene önce, Mart

11:24

"Araban serviste, değil mi? Ben bırakayım oğlum seni."

Rüzgar sofradan kalkmaya yeltenen babasına, "Yok, hiç gerek yok. Sağ ol babacım." deyip hemen durdurdu onu.

"Bıraksaydı Rüzgar, neden istemiyorsun?"

Rüzgar yüzüne bile bakmadan konuşan annesine hiçbir açıklama yapmak istemese de mecburen ılımlı olmaya çalıştı. Bugün onu rahatsız etmesini hiç ama hiç istemiyordu.

"Şey, akşamüstü arkadaşlarımla yeni açılan bir restorana gideceğiz anne. O yüzden yürümek istiyorum biraz, kilo almayayım şimdi durduk yere."

Ayça Hanım çayından bir yudum alıp, "Aferin sana." dedi. Yüzüne güzel bir gülümseme yerleştirip ona gurur dolu bir şekilde baktığında Rüzgar annesinin yanına gidip yanağından öptü. Ondan sevgi görebilmek için onun istediği gibi bir evlat olmaya çalışmak çok zoruna gidiyordu.

"Sen yine de çok fast food tarzı şeyler yeme bebeğim. Biliyorsun, çok zararlı."

"Biliyorum anne. Akşam geç gelirim ben, merak etmeyin."

Yemek takıntısı olsa da neyse ki bu tarz konularda onu darlamıyordu. Tabi Barış'ı bir öğrense delirirdi ama ondan böyle şeyler beklemediği için sevgilisinin olabileceği de hiç aklına gelmiyordu.

"Tamam oğlum, dikkat et."

Selim Bey samimi bir şekilde konuştuğunda Rüzgar babasına da bir öpücük verip, "Tamam babacım." dedi. Salondan çıkarken ikisine de tatlı tatlı el sallayıp, "Görüşürüz." dedikten sonra yanlarından ayrıldı. Ayağına siyah Converselerini geçirip askılıktan kot ceketini aldı, sırt çantasını da taktıktan sonra dış kapıyı açıp kendini evden dışarı attı. İçine derin bir nefes çekip temiz havanın tadını çıkardı, sonunda özgürdü.

Barış'ın kollarının arasına girdiğinde daha da özgür olacaktı.

Bahçe kapısını çekip evinin sınırları içerisinden tamamen kurtulduğunda cebinden telefonunu çıkarıp tuş kilidini açtı. Barış'ın neredeyse on dakika önce mesaj atmış olduğunu görünce adımlarını hızlandırdı. Sevgilisini bekletmek istemiyordu. Bir diğer sebep ise onu çok çok çok özlemiş olmasıydı.

Her seferinde olduğu gibi bugün de onu evlerinin bir alt sokağında bekliyordu. Kollarını göğsünde bağlamış, tüm karizmatikliğiyle dörtlülerini yaktığı arabasının önünde dikiliyordu. Rüzgar ona bakarken içinin eridiğini hissetti, gerçekten çok yakışıklıydı. Üstündeki siyah deri ceketle, bacaklarını saran kot pantolonuyla ve ceketinin içine giydiği, ona doğum gününde hediye ettiği ince siyah kazağıyla mükemmel görünüyordu. Yanından onlarca güzel kız, onlarca yakışıklı erkek geçmesine rağmen kafasını yerden hiç kaldırmıyor, ondan mesaj beklediği için gözlerini telefonundan ayırmıyordu.

Bir sene önce bugün, bu mükemmel adamın çıkma teklifini kabul etmekle hayatının en doğru kararını almıştı.

Telefonunu çantasının ön kısmındaki fermuarlı cebe koyduktan sonra şirin şirin sırıttı. Barış'ı arkası dönük yakaladığı an bu hareketi yapmadan duramıyordu. Barış da zaten onu yaramaz yavru kedilere benzetiyordu.

𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin