٭35٭

4.3K 389 326
                                    

Çeyrekleri hazırladınız mı 👶🏻💖

2 Ağustos, 07:54

"Doğurmayacağım işte, doğurmayacağım Barış."

Barış durmaksızın aynı şeyi sayıklayan sevgilisini nasıl ikna edebileceğini düşünürken alnını ovalayarak sakinleşmeye çalıştı. Yoksa birazdan delirecekti.

"Balım, neden böyle yapıyorsun?"

Rüzgar yerinden hiç kıpırdamadan koltukta otururken bir yandan da karnını okşuyordu. Gözleri dolu dolu, dudağı her an ağlamaya hazır bir şekilde büzülüydü.

"Ben yapmıyorum, oğlumuz yapıyor. Hiç sancım yok. Demek ki doğmak istemiyor. O isteyene kadar doğurmayacağım."

Bu zamana kadarki en garip savunmasıydı bu. Hamile olduğu için mantıksız hareketler sergileyebiliyordu ama en mantıksızı kesinlikle buydu. Barış içinden sabır çekerken Rüzgar'ın önünde eğilip ellerini tuttu.

"Bebeğim biz hastaneye planlı bir şekilde gidiyoruz. Sence de sancının olmaması çok normal değil mi?"

Rüzgar söylediği şeyi bir süre düşündü. Biraz mantıklı gelmişti ama yine de inat etmeyi bırakmadı. Hızlıca omuz silkip bakışlarını kapalı olan televizyona çevirdi. Triplendiğinde kapalı bir televizyonu izlemek hoşuna gidiyordu nedense, sebebini bilmiyordu.

"Doğmak istemeyen çocuğumu zorla dünyaya getirip onun kişisel alanına müdahale etmeyeceğim."

"Güzelim, canım sevgilim. Doğmamış bebeğin kişisel alanı mı olur, beni çıldırtmak mı istiyorsun bebeğim?"

Tükenmiş ama hafif sitemli bir şekilde konuştuğunda Rüzgar kendisine kızdığı için dudağını büzdü yine. Ardından hemen kaşlarını çattı.

"Neden kızıyorsun ki Barış? Madem katlanamayacaktın, o zaman hamile bırakmasaydın beni. Ayrıca her bireyin kişisel alanı vardır. Oğlumun da var."

Barış sinirden gülmeye başladı. O kadar zorlu bir sabah oluyordu ki, dokuz ay boyunca böylesini yaşamamıştı. Saate bakıp artık evden çıkmaları gerektiğini fark edince eğildiği yerden kalktı.

"Bu kavgaya arabada devam edelim. Şimdi hastaneye gitmemiz lazım, hadi güzelim."

Rüzgar hastaneye gitmeleri konusunda direten kocasına ters ters baktı. Büyük ihtimalle uydurduğu bu bahanelerin altında doğum korkusu vardı ama kendine yediremediği için başka şeylerin arkasına sığınıyordu. Doğurmaya hiç hazır değildi. Bu yüzden yatak odasına kaçabilmek için oturduğu yerden hızlı bir şekilde kalktı.

"Doğurmayaca- Ah!"

Aniden iki büklüm olduğunda Barış panikle belinden tuttu. Rüzgar Barış'ın koluna tutunup ondan destek almaya çalışırken hissettiği yoğun sancı yüzünden tekrardan acıyla inledi. Böylesini daha önce hiç yaşamamıştı. Sanki on yerinden bıçaklanıyor gibiydi.

"Barış, doğuruyorum galiba."

Barış bugünü asla böyle hayal etmediği için ne yapacağını şaşırırken zar zor ayakta duran sevgilisini kendi bedenine yaslayıp kapıya doğru yürütmeye başladı. Neyse ki çantaları Rüzgar uyanmadan önce arabaya indirmişti. Bu yüzden yapmaları gereken tek şey, evden bir an önce çıkıp kapıyı arkalarından çekmekti.

"Barış bir şey yap."

Rüzgar'ın acıdan boncuk boncuk terlemeye başladığını görünce asansörün düğmesine art arda bastı Barış. Bir kez basmasının yeterli olacağı o an hiç aklına gelmedi.

𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin