٭50٭

3.6K 334 135
                                    

20:43

"Bal babam."

Rüzgar Ekin'den sadece yalakalık yapacağı zaman ama her seferinde içini eriten o hitabı duyduğunda başını kocasının göğsünden kaldırıp halıda oturan oğluna baktı.

"Efendim bebeğim?"

Ekin, "Çiş." dediğinde Rüzgar anında ayaklandı. Barış Rüzgar'ın ani kalkışı yüzünden az önce dalmış olduğu uykusundan uyanıp ne olduğunu anlayabilmek için bakışlarını ikisine çevirdi.

"Aferin oğluma, bak ne güzel söylüyorsun işte. Tuvalete gidelim mi hemen?"

Ekin'i ellerinden tutup ayağa kaldırdığında pijamasının paçalarına kadar ıslak olduğunu görünce çığlık çığlığa bağırmak istese de sustu. Sustu çünkü daha çok küçüktü ve tuvalet kavramını tam olarak algılayamamış olması çok normaldi. Gözlerinin içine mahcup bir şekilde baktığı için Rüzgar hemen gülümsedi. Biraz daha böyle bakarsa hüngür hüngür ağlayabilirdi.

"Bazen çişimizi tutamayabiliriz. Böyle şeyler olabilir. Benim güzel oğlum bir dahaki sefere çişini tuvalete yapacak, değil mi miniğim?"

Ekin pijamasının ıslaklığından rahatsız olduğu için Rüzgar'ın elini tutup, "Bıcı bıcı." dediğinde Rüzgar kafasını salladı.

"Hadi koş banyoya."

Ekin banyo yapmayı çok sevdiği için hevesli bir şekilde koşturmaya başladı. Sonra aklına bir şey gelmiş olacak ki aniden arkasını döndü.

"Ördekler de bıcı bıcı yapacakmış mı?"

Konu her zamanki gibi ördeklere geldiğinde gülümsedi Rüzgar. Bazen küveti köpüklü suyla doldurup plastik ördek ve balıklarla keyif yapıyorlardı. Ekin de bu rutine bayılıyor, durmadan istiyordu. Rüzgar ne yapacağını bilemediği için kararsız bir şekilde Barış'a baktığında Barış, "Ben bilmem eşim bilir." diyerek esnedi. Rüzgar ona ters bir bakış yolladığında bakışına karşılık tatlı bir öpücük attı.

Ekin kabul etsin diye gözünün içine içine bakarken, "Baba, ördekler." dediğinde Rüzgar çaresiz bir şekilde kafasını salladı yine. Yere eğilip Ekin'e tuvalet eğitimi vermeye başladıkları günden beri halıyı koruyan kalın örtüyü toplarken, "Sen ördekleri küvete koy fasulyem, ben de hemen gelip bıcı bıcı yaptıracağım size." dedi. Ekin kabul ettiği için şımarık bir şekilde sırıtarak koşa koşa banyoya gitti. Rüzgar da o sırada örtüyü tamamen toplayıp ayağa kalktı.

"Bebeğim, galiba Ekin bu durumu kullanıyor."

Rüzgar Barış'a dönüp düşünceli bir şekilde, "Öyle mi diyorsun?" dediğinde Barış yattığı yerden hafifçe doğrulup kafasını salladı. Bir yandan da esnemeye devam ediyordu. O kadar yorgundu ki daha saat dokuz bile olmamasına rağmen gözlerini açık tutamıyordu.

"Her seferinde banyoya gidip ördeklerle oynamak istiyor. Biz de onu yıkamak zorunda olduğumuz için hayır diyemiyoruz. Yani akıllı oğlumuz ördeklerle oynayabilmek için bilerek söylemiyor çişi olduğunu, unuttuğundan değil."

Rüzgar ufacık bebeğinin oyununa geldiği için sinir bozukluğuyla güldü. O burada onu çişe nasıl alıştıracaklarını kara kara düşünürken yaramaz fasulyesi banyoda oyuncaklarını küvete dolduruyordu.

"Ama çok mahcup bakmıştı yüzüme, nasıl yalan söylüyor olabilir?"

Barış, "Mahcup mu? Ben o bakışı biliyorum." diyerek sırıttığında Rüzgar kaşlarını çatıp, "Nereden biliyorsun?" diye sordu.

"Senin, 'Şundan şundan dolayı mantıksız hareketler sergileyebilirim aşkım, kızmadın değil mi?' cümlesini kurarken bana attığın bakışlara benziyor." diyerek kahkahayı bastığında Rüzgar'ın duyduğu şeyle kaşları iyice çatıldı. Yandaki yastığı Barış'ın kafasına fırlattığında Barış kendini koruyabilmek için kollarını yüzüne siper etti. Hâlâ gülmeye devam ediyordu.

𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin