٭73٭

2.6K 321 192
                                    

02:54

Rüzgar sıcaktan bayılacak hale gelince üstündeki yorganı itekleyip kendine alan açmaya çalıştı. O kadar çok uykusu vardı ki gözlerini açık bile tutamıyordu ama nefes alamadığı için aniden uyanmıştı. Kocaman olan karnı yüzünden zar zor bir şekilde sağa dönmeye çalıştı. Yan tarafında duran yastığı bacaklarının arasına sokup bir bacağını dizinden kırarak kendine doğru çekti. Bu aralar en sevdiği uyku pozisyonu buydu.

En sonunda rahat bir pozisyon bulmuş olmanın verdiği mutlulukla tatlı mırıltalar çıkararak yeniden uyku moduna girdi hemen. Uykuyla uyanıklık arasında bir yerlerdeyken o sıcaklığı yeniden hissettiğinde sinirle olduğu yerde kıpırdandı. Sanki yorgan inadına yaparmış gibi durmadan onun üzerine çıkıyordu. Gözleri kapalı olmasına rağmen sinirli bir şekilde, "Git." deyip tüm gücüyle ittirdi yorganı. Tam o an bir patırtı ve ardından bir inleme sesi duyduğunda gözleri panikle açıldı. Emekleyerek yatağın kenarına gittiğinde yere yapışmış olan kocasını görünce elini ağzına kapattı.

"Barış, aşkım ne oldu sana?"

Barış yüzünü buruşturarak düştüğü yerden doğrulmaya çalışırken bakışlarını endişeyle kendisini izleyen sevgilisine çevirdi.

"Bebeğim, bir ihtimal beni yataktan atmış olabilir misin? Çünkü kendi kendimi ittirmiş olamam."

Rüzgar Barış'ın sözleriyle, "Ama ben, ben-" diye kekelemeye başladı. Dudağı büzülü bir şekilde kocasına biraz daha yaklaştı.

"Aşkım ben seni yorgan sandım."

Barış'ın dudaklarından kısık bir kıkırtı kaçtı. Bir insan kocasını yorgan sanabilir miydi? Sırtını yatak başlığına yaslayıp yere çarptığı omzunu ovuşturmaya başladı.

"Ben yorgan kadar yumuşak mıyım güzelim? Kocaman adamım."

Rüzgar ne diyeceğini bilemez bir şekilde olduğu yerde kıpırdanıp dururken omzunu ovduğunu görünce gözleri doldu. Kocasını yataktan attığına inanamıyordu. Ellerini gözlerine bastırıp hüngür hüngür ağlamaya başladı.

"Özür dilerim canım kocam. Ben çok sıcaklamıştım. O yüzden- o yüzden atmış olabilirim seni."

Barış mahcup bir şekilde konuştuğu için ona kıyamayarak yatakta dizlerinin üstünde duran bebeğini kendine doğru çekti. Rüzgar hemen göğsüne uzanıp sıkı sıkı sarıldı kocasına. Canının yandığını düşündükçe çok üzülüyordu.

"Önemli değil sevgilim. Eminim benim suçumdur, seni çok daraltmışımdır."

Rüzgar akan burnunu Barış'ın üstündeki ince kazağa sürttü. Hamileyken Barış'ın kazakları ve tişörtleri bir gün bile kuru kalmıyordu.

"Hayır benim suçum, özür dilerim."

Gecenin köründe yaşadıkları macera Barış'a bir iç çektirirken Rüzgar'ın saçlarını öpüp, "Hamilesin sen bebeğim, çok normal böyle şeyler." diyerek yatıştırmaya çalıştı onu. Çok merhametli olduğu için günlerce vicdan azabı çekeceğini biliyordu.

"Normal, değil mi aşkım? Hamile olduğum için mantıksız hareketler sergileyebilirim."

"Evet güzelliğim. Hem merak etme, hiç canım acımadı."

Uyuyor olduğu için neye uğradığını şaşırmış olması haricinde hiçbir sıkıntı yoktu. Birkaç kez ovunca omzunun acısı da geçmişti zaten.

"Yalan söyleme, acıdı işte. Öpeyim mi acıyan yerlerini?"

Barış sırıtarak, "Öpsene." dediğinde Rüzgar göğsünden kalktı hemen. Kocasının onunla dalga geçtiğini anlayamamıştı. Bu yüzden ciddi bir şekilde, "Neren acıdı canım kocam?" diye sordu. Barış omzunu gösterdiğinde Rüzgar karnını tutup dikkatli bir şekilde eğilerek kocasının omzuna birkaç öpücük kondurdu.

𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin