٭97٭

1.8K 241 185
                                    

14:59

"Allah aşkına. Bakın Allah'ın adını verdim, beni delirtmeyin artık."

Rüzgar evin içinde bas bas bağırırken pıtı pıtı bir koşma sesi duydu önce. Sonra da çocuklarının, 'Baba biz yaramazlık yapıyoruz, bizi döv.' anlamı taşıyan kıkırtılarını duydu. Tabi ki dövmezdi ama onlara yastık fırlattığı birçok anın hayalini kurmuştu daha önce. Ama maalesef ki onlara sinirlendikçe babalarını dövüyordu. Yapacak bir şey yoktu.

"Ekin kardeşini de alıp gel çabuk."

"Asel benim yanımda değil ki baba."

Yatak odasından, "Nerede peki?" diye bağırdığında Ekin, "Bilmiyorum." dedi. Rüzgar alnını ovuşturup ofladı. Bu kızın evin içinde kaybolup durmasından bıkmıştı artık. Yakında onu sırtına bağlayıp öyle gezecekti.

"Asel neredesin kızım? Bak babaya gideceğiz daha, hadi gel üstümüzü değiştirelim."

Barış kozunu kullanmış olmasına rağmen cadı kızından hiçbir tepki alamayınca tekrar ofladı. İş başa düşmüştü yine, bütün evi talan etmek zorundaydı. İlk durağı olan mutfağa girdiği an gördüğü görüntüyle bal gözleri şokla açıldı.

"Ne yapıyorsun sen burada?"

Babasının sesini duyunca korkuyla olduğu yerde sıçradı Asel. Sonra sırıtarak elindeki paketi Rüzgar'a gösterdi.

"Çubuk yiyoyum."

Rüzgar mutfak çekmecesinin içinde oturan kızını kucağına alıp, "Bebek kilidini nasıl açtın sen?" diye sordu. Asel çubuk krakerini minik dişleriyle ısıra ısıra ufaltırken, "Abim açtı." dedi. Duyduğu şeyle Rüzgar sinir rotasını Ekin'e doğru çevirdi.

"Ekin, o kilitler kardeşin oraları kurcalayamasın diye var. Neden açıyorsun oğlum?"

Ekin Rüzgar'a omuz silkip, "Ne olacak ki?" dediğinde Rüzgar çığlık çığlığa bağırma isteğini zar zor durdurdu.

"Ne demek ne olacak? Kendine zarar verebileceği bir sürü şey var mutfakta. Bıçaklar var, çakmaklar var."

"Bıçakların olduğu çekmeceyi açmadım ki, abur cuburların olduğu çekmeceyi açtım. Ben o kadar salak mıyım baba?"

Asel duyduğu kelimeyle kıkır kıkır gülüp, "Salak." dediğinde Rüzgar hemen kaşlarını çattı. Papağan gibi Ekin ne söylese onu tekrar ediyordu.

"Onun kötü bir kelime olduğunu biliyorsun Ekin. Bir daha ağzından duymayacağım."

Evde her ne kadar bu tarz kelimeler kullanılmasa da okulda duyduğu kötü sözleri engellemenin hiçbir yolu yoktu. Yine de ufak tefek cezalarla ve yaptıkları konuşmalarla küfür ve hakaret içeren sözcükleri kullanmaması için ellerinden geleni yapıyorlardı. Elbet öğrenecekti ama önemli olan bilip de söylememesiydi.

"Özür dilerim balım."

Rüzgar oğlunun saçlarını okşayıp, "Balın olarak senden rica ediyorum. Böyle şeyler söylediğinde çok üzülüyorum, lütfen üzme beni." dedi. Ekin kafasını hızlı hızlı sallayıp, "Tamam." dediğinde gülümsedi. Anladığını düşünüyordu. Eğer anlamadıysa Barış anlatırdı, yapacak bir şey yoktu.

"Mutfağı toplayıp geliyorum. Sakın yaramazlık yapmayın."

"Tamam baba."

Mutfağa doğru yürürken Asel peşine takıldığında arkasını dönüp, "Abiyle kal cadı." dedi. Asel elindeki çubuk krakeri yerlere döke döke ısırdığında tek gözü seğirdi. Evi daha bugün temizlemişti. Kenarda duran robot süpürgeyi yeniden çalıştırıp mutfağa geçti.

𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin