٭86٭

2.5K 285 259
                                    

17:24

"Sıcak mı?"

Rüzgar, "Biraz." dediğinde Barış musluğu sola doğru çevirdi. Rüzgar'ın bedenine tutmadan önce eliyle ısısını kontrol ettikten sonra ılıdığını hissedince omuzlarına doğru akıtmaya başladı suyu.

"Şimdi nasıl?"

"İyi aşkım, sağ ol."

Barış eğilerek omzuna bir öpücük bıraktı. Dikişlerine su değdirmemeye dikkat ederek saçlarını ıslattıktan sonra eline biraz şampuan döküp bebeğinin saçlarını köpüklemeye başladı.

Ekin doğduğunda eve geldikleri ilk gün ağlaya ağlaya banyo yapmıştı Rüzgar. Kendinden öyle çok nefret etmişti ki canı yandığı halde Barış'ı asla banyoya sokmamıştı. Şimdiyse kocasının ona duyduğu sevgiyi sorgulamayacak kadar bilinçliydi ve onu yıkamasını kendisi teklif etmişti. Duyduğu şeyden sonra Barış'ın gözlerinde gördüğü mutluluk ise paha biçilemezdi.

Onu kendinden uzaklaştırmadığı için o kadar çok sevinmişti ki salonun ortasında, "Biz Rüzgar'la banyoya giriyoruz." diye bağırıp onu elinden tutarak odaya sürüklemesinin aileleri tarafından yanlış anlaşılabileceği aklının ucundan bile geçmemişti. Rüzgar da her zamanki gibi deli kocası yüzünden kıpkırmızı olmuştu.

Tabi hâlâ aniden duygusallaşıp gözlerinin dolduğu oluyordu ama iyi şeyler düşünerek ya da kızı ve oğluyla zaman geçirerek üstündeki depresyon havasından hemen kurtuluyordu Rüzgar. Barış'ın onu bir dakika bile yalnız bırakmayışı da iyi hissetmesindeki en büyük etkenlerden biriydi.

"Rezil ettin bizi yine."

Barış Rüzgar'ın gözüne girmek üzere olan köpüklerin saçlarını geriye doğru tarayarak sırtından aşağıya dökülmelerini sağladı. Ellerini önce omuzlarına, oradan da beline doğru indirip bedenini nazikçe okşarken her zamanki savunmasını yaparak, "Evliyiz biz." dedi. Evlilerdi sonuçta, beraber banyo yapabilirlerdi.

"Evliyiz diye beraber banyoya gireceğimizi herkese ilan etmene gerek yoktu ki Barış, sevişeceğiz sandılar kesin."

Barış oturduğu yerden ona laf yetiştiren sevgilisine, "Gözlerini kapat güzelim." deyip çenesinden tutarak başını geriye atmasını sağladı. Saçlarını yavaş yavaş durularken, "Sevişedebiliriz." dediğinde Rüzgar kocasının çıplak bacağına şaplağı geçiriverdi. Gerçekten çok arsızdı.

"Sus."

"Neden ki, evliyiz biz."

Rüzgar tek gözünü açıp puflayarak, "Barış ya." diye sızlandı. Tam dibinde durduğu için ıslak baksırının içinden kendini hissettiren erkekliği sırtına değdikçe aklının uçmasına sebep oluyordu zaten, bir de Barış yangına körükle gidiyordu.

"Efendim bebeğim?"

Ona dokunuyor olmak bile Barış'ı delirttiği için yarı erekte olmuş sertliği Rüzgar'a hiç yabancı değildi. Göğüs uçlarında dolanan parmakları ve sırtında hissettiği baskı yüzünden gözlerini kapattı. Ona asla karşı koyamazdı. Birkaç saniye sonra elleri boynuna çıktı, sırtındaki baskı da azalınca Rüzgar ne zaman tuttuğunu hatırlamadığı nefesini bıraktı. Barış'ın kısık kahkahası kulaklarına dolduğunda onu iki saniyede dağıttığı için, "Oynama benimle." diye kızıp bacağına art arda vurmaya başladı.

Barış Rüzgar'ın önünde eğilip duş jeli döktüğü yumuşak lifi bacaklarında gezdirirken, "Beni döverken daha dikkatli ol güzelliğim, çıkan sesleri yanlış anlayabilirler." dediğinde haklı olduğu için dudağını ısırdı Rüzgar. Yüzündeki imalı sırıtış yüzünden kollarını göğsünde bağlayıp huylandığı için bacaklarını kıpırdattı. Kocasının masum dokunuşları bile tüylerini diken diken ediyordu. Tabi yıkıyor mu yoksa okşuyor mu belli olmadığı için ne kadar masum olduğu da tartışılırdı.

𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin