𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭

٭15٭

18:48

Rüzgar aynanın karşısında kendisini süzerken yana doğru dönüp büyümüş karnına baktı. Önden küçük gibi görünse de, yandan bakınca kocaman duruyordu. Bebeğinin büyümesi hoşuna gittiği için gülümsedi.

"Barış, güzel oldum mu?"

Üstüne ceketini geçiren Barış aynanın karşısında kendini süzen güzelliğine bakıp, "Dön bakayım bana." deyince Rüzgar ona doğru döndü. Barış güzelliği karşısında bir iç geçirdi.

Ona aldığı kot tulumu giymişti. Karnıyla beraber o kadar tatlı duruyordu ki Barış deliriyordu. İçinde gri, siyah çizgili ince bir tişört, boynunda ise ipince yine siyah bir kolye vardı. Eskiden olsa birkaç yüzük de takardı ama şimdi alyansı olduğu için başka bir şey takası gelmiyordu çünkü yüzüğünü çok seviyordu Rüzgar.

(Kombinimiz🤧🐥🤏🏻)

Barış ona doğru yürüdü, belinin iki yanından tutup onu kendine çektiğinde Rüzgar kollarını boynuna sardı. Yanına yaklaştığı için daha yeni fark ettiği göz kalemi, Barış'ın bal gözlerine dalmasına sebep oldu.

Özenle yapmış olduğu dalgalı saçlarında elini dolaştırırken, "Bu kadar güzel olursan seni nasıl sokağa çıkartacağım?" dediğinde Rüzgar gülümseyerek en az kendisi kadar güzel olan gamzelerini sundu Barış'a.

Kocasının üstünü süzüp kravatını düzeltirken, "Sen bu kadar yakışıklı olurken benden izin aldın mı?" dediğinde Barış sırıtarak başını iki yana salladı, parlatıcılı kırmızı dudaklarına ufak bir öpücük kondurdu.

Barış, "En iyisi üstümüzü değiştirip hiçbir yere gitmemek. Yatağımıza girip öpüşebiliriz." dediğinde çok ciddi durduğu için kıkırdadı Rüzgar.

"Sanki benim mezuniyetim, ben bile senden daha hevesliyim Barış."

Barış yatağa oturup aynanın karşısında kulağına küpelerini takan bebeğini süzerken, "Gereksiz çünkü balım." dediğinde Rüzgar başını iki yana salladı.

"Altı sene tıp okudun sen aşkım, doktorsun. Tabi ki mezuniyetine gideceksin, kep atacaksın." dediğinde omuz silkti Barış. Boynundaki kravatı çekiştirdiğinde Rüzgar yeniden bozduğunu fark edince bıkkın bir nefes verip yanına gitti. Ellerini tutup onu ayağa kaldırdıktan sonra bugün üçüncü kez düzeltti kravatını. Hafif uzaklaşıp ceketini de düzelttikten sonra yeniden bir güzel süzdü kocasını.

Onu en son nikahlarında takım elbiseyle görmüştü. O zaman beyaz gömlekle siyah pantolon giymişti. Şimdiyse yine siyah bir takım vardı üzerinde ama gömleği lacivertti. Kravatı da gömleğinden bir tık daha koyuydu. Rüzgar ise zaten şu sıralar ağır kıyafetler giymekten hoşlanmadığı için, karnı belirginleşmeye başladığı zamanlarda Barış'ın kendisine hediye ettiği gri şortlu tulumunu giymişti. Yeterli olduğunu düşünüyordu. Hem kocası da bu tulumu giyince çok tatlı olduğunu söylüyordu. O yüzden Rüzgar hep giyiyordu.