16:41
Rüzgar Barış'ın kafasına elindeki yastığı fırlattığında Barış yastığı havada yakalayıp kenara bıraktı.
"Git, çık odamdan."
Barış içinden sabır çekip, "Bebeğim, burası bizim odamız." dedi ama der demez pişman oldu çünkü Rüzgar diğer yastığı da kafasına fırlattı.
"Gıcık gıcık konuşup daha çok sinirlerimi bozma. Çık diyorum sana."
Rüzgar sanki ortada bir sorun varmış gibi bas bas bağırdığında Barış, "Balım neden bağırıyorsun şimdi?" diye sızlandı. Bütün evi inlettiği için evdekilerin kavga ettiklerini sanmalarından korkuyordu ama ortada geçerli bir sebebi olan bir kavga bile yoktu. Zaten o Rüzgar'la değil, Rüzgar onunla kavga ediyordu.
"Boğasım geliyor seni, konuşup durma."
Rüzgar Barış'ın yüzünü görmeye katlanamadığı için arkasını döndüğünde Barış odadan çıkmak yerine tırsa tırsa yanına yürümeye başladı. Kendisini tırmalamasından çok korkuyordu.
"Özür dilerim güzelim."
Rüzgar sinir fışkıran bal gözlerini kocasının yüzüne dikip, "On kere yapma dedim, yine de yapıyorsun. Çok çok ama çok sinir oluyorum, ağlamak istiyorum." dediğinde Barış dudaklarını birbirine bastırdı.
"Elimden kaçtı bebeğim. Söz veriyorum, yapmayacağım bir daha."
Rüzgar kollarını göğsünde bağlayıp dolu gözleriyle, "Dünyanın en gıcık kocasısın. Odada hamile sevgilisi varken insan hiç- hiç banyo kapısını o kadar hızlı kapatır mı? Bizi hiç düşünmüyorsun ki, umrunda bile değiliz." diye çemkirdi. Kapının çıkardığı sese çok sinir olduğu için on dakikadır Barış'a bağırıp duruyordu.
"Rüzgar yüzünden-"
Rüzgar sözünü kesip, "Benim yüzümden mi yani? Şimdi suçlu ben mi oldum?" dediğinde Barış bıkkın bir şekilde gözlerini kapatıp açtı. Birazdan delirecekti.
"Sevgilim sen değil, hava akımı olan rüzgar. Rüzgar esince kapı da çok sert kapandı."
Rüzgar yanlış anladığını fark edince bir süre sustu, hiçbir şey demedi. Barış sonunda ikna olduğunu düşünürken Rüzgar yeniden kaşlarını çatınca başını geriye doğru attı.
"Sırf isimlerimiz aynı diye masum rüzgarı suçluyorsun çünkü beni sevmiyorsun. Kocaman elleriyle kapıyı hor gören bir adamı da ben sevmeyeceğim artık. Bugün kapıyı sertçe kapatan yarın beni de sertçe-"
Barış gülmemek için dudaklarını ısırırken, "Ne yaparım seni sertçe?" dediğinde Rüzgar'ın sinirden gözleri doldu. En olmadık yerde kekeleyesi tutmuştu. Etrafta ona fırlatabilecek bir şey ararken eline Barış'ın cüzdanı geçtiğinde onu da kocasının kafasına fırlattı.
"Döver. Beni de sertçe döver, çocuklarımı da döver. Bıktım artık, çık dışarı çık."
Barış ona katlanamayan bebeğinin sinirden doğurmasını istemediği için pes etmiş bir şekilde, "Tamam." diye mırıldandı. Kalbi hiç kırılmıyordu, söylediklerinin ve yaptıklarının gerçeği yansıtmadığının da farkındaydı ama her ne kadar sabırlı bir insan da olsa moralinin bozulduğunu da inkar edemezdi.
"Sinirin geçerse söyle, hazırlanalım."
Kendisine karşılık vermeyi aniden kestiği için Rüzgar'ın çatılı olan kaşları da kendiliğinden gevşedi. Kocasının asık suratı yüzünden dudaklarını dişlemeye başladı. Biraz fazla tepki vermiş olabilir miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭
Teen Fiction[TAMAMLANDI] -MPREG- Rüzgar kendi bebekti, bir bebeğe nasıl bakabilirdi? Eşcinsel evliliklerin yasal olduğu ve erkeklerin doğum yapabildiği bir evrende geçmektedir💞 25.11.2023 26.08.2024