٭22٭

4.7K 348 237
                                    

6:00

"Bu iş burada bitmedi."

Barış kulaklarında yankılanan sesle gözlerini açarken Rüzgar uyanmasın diye çalan alarmı hızlı bir şekilde kapattı. Ağrıyan başını ovalayıp yatakta biraz doğruldu. Rüzgar'a bakıp huzurlu bir şekilde uyuduğunu görünce kokusunu içine çekip saçlarının arasına bir öpücük bıraktı.

Temmuzun ortalarında olmalarına rağmen sağanak bir şekilde yağan yağmurun ve çakan şimşeklerin sesini duyduğunda başını dışarı doğru çevirdi. Gökyüzü aydınlandı, sonra bir şimşek daha çaktı. Barış üzerinde hissettiği rahatsızlıkla beraber yataktan kalktı.

Neden öyle saçma bir rüya gördüğünü anlamadığı için sinirleri bozulmuştu. Artık onlara zarar veremeyecek birisinin sözlerini kafasına hiç takmamıştı ama rüyasında görmek içini huzursuz etmişti. Kuruntu ettiğini düşünerek yüzüne birkaç kez soğuk su çarptı. Hapisten kaçıp karşısına dikilecek hâli yoktu.

Banyodaki işlerini hallettikten sonra dolabın önüne geçip sürgülü kapağı çok yavaş bir şekilde kenara ittirdi. Rüzgar'ın uyanmasını istemiyordu çünkü bu kadar huzurlu bir şekilde uyuduğu anlar artık çok nadirdi. Genelde uykuları bölük pörçük ve sancılı geçiyordu.

Üzerini değiştirdikten sonra arabanın anahtarını komodinin üzerinden alıp cebine attı. Kenarda duran cüzdanını da alacağı sırada eli gece lambasına çarptı.

"Sikeyim."

Üstündeki gerginlikle hem kendine hem gece lambasına söverken uyanmasını istemediği bebeği yatakta kıpırdandı, bal gözlerini aralayıp uykulu bir şekilde kendisine baktı.

"Barış."

Barış bir dizini yatağa koyup üzerine eğilerek Rüzgar'ın alnına bir öpücük bıraktı.

"Özür dilerim sevgilim, elim çarptı. Hadi kapat gözlerini, uykun açılmasın."

Zaten onu öpmeden göndermeyi sevmeyen Rüzgar başını iki yana sallayarak esnedi. Sonra kollarını kaldırarak kendisine sarılmasını istediğini belli etti. Barış ona biraz daha yaklaştığında boynuna sarıldı. Onun bakışları da pencereye doğru kaydı, hız kesmeden yağan yağmuru gördü.

"Dikkatli sür."

Barış kafasını sallayıp dudaklarına bir öpücük kondurdu. Bugün evden hiç çıkası yoktu ama mecburdu. O kadar kötü bir ruh hâliyle uyanmıştı ki, tek istediği Rüzgar'ına sarılıp uyumaktı.

"Sen de dikkatli sür sevgilim."

Bugün kontrolü olduğu için öğleden sonra hastaneye gelecekti. Barış'ın ise tek sığınağı buydu çünkü bugün onu akşama kadar görmezse eğer delirirmiş gibi hissediyordu.

Rüzgar gülümseyerek, "Tamam aşkım." dediğinde Barış eğilerek birkaç tane de oğlunu öptü.

"Babayı koru tamam mı aslanım?"

Rüzgar söylediği şeyle kıkırdarken elini karnına sarıp, "Hayır, ben onu koruyacağım." dediğinde Barış da gülümsedi.

"Sen onu koru, ben de seni koruyayım."

Rüzgar bilmiş bilmiş bakıp, "Seni kim koruyacak?" dediğinde Barış sırıtarak dudaklarına bir öpücük daha bıraktı.

"Bu hayattaki en değerli varlıklarım koruyacak beni, yani siz." dediğinde Rüzgar'ın gülümsemesi de büyüdü. Güzel gamzeleri ortaya çıktı. Barış dayanamayarak onları da hızlıca öpüverdi.

"Anlaştık babamız."

Barış havalı bir şekilde söylemesiyle ona göz kırptığında Rüzgar da göz kırptı. Tatlı görüntüsü Barış'ın bir iç çekmesini sağladı. Odadan çıkmak için yataktan doğruldu ama niyeyse ayakları geri geri gidiyordu.

𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin