٭90٭

1.6K 246 238
                                    

15:28

Rüzgar avcuna sıkıştırdığı kumları ağzına sokmaya çalışan kızının bileklerini yakalayıp hemen durdurdu onu.

"Mama versem yemezsin, su versem içmezsin ama kumları yemeye çalışıyorsun Asel."

Babası bıkkın bir şekilde konuştuğunda Ekin kıkır kıkır güldü. Kardeşinin yaptığı yaramazlıklar o kadar komik oluyordu ki balının girdiği sinir krizleri Ekin'i çok eğlendiriyordu.

"Ben de yiyebilir miyim?"

Rüzgar espri yapabilecek kadar büyümüş olan oğluna ters bir bakış atıp, "Babanız doktor diye sapıtmayın." dediğinde Ekin şımarık bir şekilde gülmeye devam etti. O ne yapsa Asel de aynısını yaptığı için ellerini birbirine vurup kumlardan kurtulmaya çalıştığında taklitçi kardeşi de sıkı sıkı kapattığı avcunu açarak ellerini yere doğru silkelemeye başladı.

"Aferin kızıma."

Evde sadece abisinin sözünü dinliyordu. O kadar şımarıktı ki Rüzgar'ı hiç takmıyordu. Barış'la olan ilişkisi ise çok korkunçtu. Ona istediklerini yaptırmak için sadece dudaklarını büzmesi bile yeterli oluyordu. Kocasının sarsılmaz otoritesi Asel'e karşı asla ama asla çalışmıyordu. Bunun en büyük sebebi ise göz renginin sonunda netliğe kavuşmuş olmasıydı. Rüzgar'ınınkiyle tıpatıp aynı olan bal gözleri, Barış'ın en büyük zaafıydı. Artık hayatında bal gözlerini kırpıştırarak onu parmağında oynatan minik bir canlı daha vardı ve Barış'ın ona karşı koyması imkansızdı.

"Oğlum, üşümüyorsun değil mi?"

Ekin yere serdikleri örtünün üstünde kumla oynarken, "Hayır balım." deyip kafasını iki yana salladı. Martın sonunda oldukları için havalar yavaş yavaş ısınmaya başlamıştı ama güneş tam tepede olmasına rağmen yine de biraz soğuktu. Üstelik sahilde oldukları için de rüzgar çok sert esiyordu. Bu yüzden oğlunu da kızını da bir güzel giydirmişti.

Ekin'in üstünde kalın bir trençkot, kafasında da Spiderman'li bir şapka vardı. Asel'in üstü ise henüz bebek olduğu için biraz daha kalındı. İçinde ince bir badi, altında da kalın bir pijama vardı. Onların üstüne de peluş şapkası olan kahverengi zıbınlı bir sweat giydirmişti. Peluş şapkanın içine başına güneş geçmesin diye Aylin ablasının hediyesi olan çilekli şapkayı takmayı da ihmal etmemişti. Neredeyse dizine kadar çektikleri çoraplarıyla ve siyah Converseleriyle tamamladıkları kombini sayesinde güzel kızı tam bir ikondu.

İki çocukla dışarı çıkmaya çalışmak çok zor olduğu için onları eksiksiz bir şekilde hazırlamış olmasına rağmen kendi üstüne ceket almayı unutmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İki çocukla dışarı çıkmaya çalışmak çok zor olduğu için onları eksiksiz bir şekilde hazırlamış olmasına rağmen kendi üstüne ceket almayı unutmuştu. Bu yüzden tir tir titriyordu. Geldiklerinden beri sayısız kez hapşırdığı için de hasta olacağı neredeyse kesindi. Buna rağmen eve dönmek istemiyordu çünkü çocuklarının D vitaminine ihtiyacı vardı. Hazır hava bu kadar iyiyken bu fırsatı kaçırmak istemiyordu.

𝑩𝒂𝒃𝒚'𝒔 𝒃𝒂𝒃𝒚 ٭bxb٭Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin