Don't 😟

1.4K 130 146
                                    

Magnus odamın camından dışarıyı izlerken ben de istemsizce onu izlemeye başlamıştım.

"Annemler yarın geliyor, bu konuda biraz heyecanlıyım." Dediğinde ayaklanıp ona yaklaştım ve arkadan ona sarıldım.

"Heyecanlı olma, onları çok güzel ağırlayacağız."

"Annemden yana sorun yok, sorun babam." Deyip başını bana çevirdi Magnus. "Babam nazik bir insan değildir. Biraz bu konuda endişem var."

"Endişe etme, her şey güzel gidecek." Deyip onun boynuna yavaşça dudaklarımı bastırdım. "Kendine yeni parfüm mu hazırladın? Kokun öncekinden daha farklı geldi burnuma."

"Evet, bu yeni bir esans. Hoşuna gitti mi?"

"Hem de çok. Bu kadar fazla yeteneğin olmasına her seferinde hayran kalıyorum."

Onun kokusunu tekrar içime çekip omzuna küçük bir öpücük bıraktım.

"Başımı döndürüyorsun."

"Aynısından sana da yapabilirim istersen, bu kadar beğendiysen."

"Magnus..." deyip başımı geriye çektikten sonra gülmüştüm. "Tam havaya girerken böyle masum şeyler yapıyorsun..."

"Üzgünüm, ben olayı yanlış anladım sanırım."

"Evet yanlış anladın ama olsun." Deyip yüzümü tekrar boynuna gömmüştüm. "Ben senin bu hallerini seviyorum."

"Diana saraydan ne zaman gidecek?"

"Birkaç güne." Deyip onun kokusunu tekrar içime çektim. Magnus bir şeyler diyordu ama onu dinleyecek halde değildim.

"Konuşmayı niye bu kadar çok seviyorsun?" Deyip onu kendime çevirdim ve kaldırıp pencerenin pervazına oturmasını sağladım."

"Seviyorum işte, çok mu rahatsız ettim."

Başımı hayır dercesine sallayıp elimi çenesine koydum ve dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım.

"Sana bir şey söylemem gerekiyor."

"Söyle."

"Saraya yeni birkaç kız getirilecek, belki duymuşsundur."

"Duymadım."

"Onlardan birisini seçmek istiyorum, hem sen biraz dinlenirsin diyordum."

Geriye çekilip Magnus'un yüz ifadesine bakmıştım bir süre.

"Ama... başta demiştin ki..."

"Başta ne dediğimi hatırlıyorum ama sana bu konuda söz vermedim biliyorsun. Hem sadece kısa bir süreliğine. Bu ikimiz için de iyi olacak, benim de biraz araya ihtiyacım var."

"Neden ki? Sana yetmiyor muyum? Yeterince iyi değil miyim? Neden başkasına ihtiyaç duyuyorsun ki?"

Magnus'un öne düşen yüzünü görmek için parmağımla onun çenesini tuttum ve yüzüme bakmasını sağladım.

"Senin için büyük bir problem mi?"

"Olsa bile bir şey fark edecek mi?" Dediğinde başımı hayır dercesine salladım. "O zaman bir şey dememeyi tercih ediyorum."

"Güzel. Ailen gittikten sonra yaparım tabii, onlar varken onlara ayıp olmasın."

Onun dudaklarına bir öpücük bıraktığında bana karşılık vermemişti. Geriye çekilip yüzüme bakmaya başladı.

"Yapmasan..."

"Neyi?"

"İşte yapmak istediğin şeyi. Ben... yapmak zorunda değilsin ki. Yani..."

Susup öylece bana bakmaya devam etmişti. Onu böyle görünce dayanamayıp gülmeye başladım.

"Uff ne yapsam ki... kızlar da bayağı güzel olacakmış."

"Alec... sana karışmak istemiyorum. Zaten hakkım da yok ama..."

"Magnus tamam, devam etmene gerek yok." Deyip yüzünü tuttum ve gülümsedim. "Şaka yapmıştım."

"Şaka mı yapmıştın?"

"Kız filan gelmiyor saraya, gelse bile böyle bir şey aklımın ucundan bile geçmez. Hem bana sen yetiyorsun hem de fazlaca."

"Yaa böyle şaka mı olur?"

Magnus oturduğu yerden kalkıp benden uzaklaşırken gülmeden edememiştim.

"Nasıl korktum biliyor musun sen?"

"Fark ettim. Ama çok tatlı gözüküyordun. Özellikle yapmasan dediğin kısım çok şekerdi."

"Kalbime inecekti. Bana böyle şakalar yapma."

"İnanmazsın sanmıştım aslında ama inanınca biraz devam ettireyim dedim."

Öne uzanıp onu kendime çektim ve pencere pervazına arkamı yasladım.

"Bu kadar mı korkuyorsun başkası ile olmamdan?" Deyip onun belinde ellerimi birleştirdim. Sonrasında saçına bir öpücük bırakmıştım.

Saçına başımı gömüp yavaşça kokusunu içime çekmiştim. Sonrasında birden kollarını sıkıca bana sardı ve bana iyiden iyiye yaklaştı.

"Seni başkası ile düşünmek istemediğim için bana kızamazsın."

"Kızmadım zaten güzelim, kızar mıyım sana hiç?" Deyip yüzüne birkaç kez daha öpücük bıraktım. "Kendime kızdım şu an böyle bir şaka yaptığım için."

Yüzüme bakıp gülümseyerek dudaklarıma bir öpücük bıraktı. Sonra birkaç öpücük daha bırakıp geriye çekildi.

"Lütfen bana bir daha böyle şakalar yapma olur mu? Yani... ben zaten bazı fikirlere kendimi yeni alıştırıyorum. Böyle şeyleri kaldırmam pek kolay olmaz."

"Tamam söz veriyorum bir daha olmayacak. Hayır, normal zamanda bile gidip birileri ile takılan bir adam olmadım. Hayatımda sen varken bunu yapacağımı düşünemezsin sanmıştım."

"Benden sıkıldığını düşündüm birden."

"Neden senden sıkılayım?" Dediğimde sessiz kalmıştı. "Senden sıkılmış gibi miyim?"

"Sıkıcı birisiyim çünkü." Deyip gözlerini benden kaçırdı. "Ve çok konuşuyorum."

"Çok konuştuğun kısma katılıyorum ama sıkıcı olduğun kısma kesinlikle katılmıyorum. Çünkü ben senden kat be kat daha sıkıcıyım. Yüzünü de önüne düşürüp durma, bu hallerin hoşuma gitmiyor."

Ona yaklaşıp yine dudaklarına birkaç öpücük bırakmıştım. O da bana karşılık vermeye başladığında onu yine kendime çektim.

"Ayrıca ailen yarın buraya geliyor ve bunun için mutlu olmalısın. Yaptığım bu şakayı ciddiye almayı bırak."

"Yatağa geçelim mi?"

"Geçelim ama benim uykum var." Dediğimde gülümsemişti.

"Uyuyalım o zaman."

...

Bunlar niye hiç sapık değil ya olay asla sevişmeye gitmiyor sürekli uyuyorlar. Timk malecini özledim şimdiden annsmsmsd onlar bu konuşmayı yaptıktan sonra 2-3 tur sevişirdi...

Should See Me in the CrownHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin