Kingdom 🏰

2.2K 184 92
                                    

"Jace kalk artık." Diyerek hızlıca Jace'in odasına dalmıştım. Yanındaki kız sıçrayarak uyandığında Jace öylece uykulu gözlerle bana bakmaya başlamıştı.

"Ne var yine?" Deyip gözünü ovuşturdu.

"Kahvaltıdan sonra kılıç antrenmanı yapacağız unuttun mu?" Deyip kollarımı göğüsümde birleştirip onun yataktan çıkmasını beklemeye başlamıştım.

"Tamam da gün çuvala mı girdi, ne bu acelen?"

Yanda duran kıza küçük bir bakış attığım anda kız toparlanıp odadan çıkmıştı.

"Hadi kalk yataktan." Deyip ayağım ile onun dizini dürttüm. "Kahvaltıya geç kalacağız."

"Senden nefret ediyorum biliyorsun değil mi?"

"Ben de seni seviyorum kardeşim ama yapmamız gereken şeyler birikiyor biliyorsun değil mi?" Deyip örtüyü üstünden çektim ve yana attım. "Üstünü giyin gel, seni kapının önünde bekliyorum."

"Aynı babam gibisin he, o da küçükken sürekli yataktan böyle çıkartıp antrenman yapmaya götürürdü."

"Bu kadar iyi kılıç kullanma nedenimiz de bu işte kardeşim, hadi söylenme. Kahvaltıya geç kalırsak annemin tepkisinin ne olacağını çok iyi biliyorsun."

...

"Sonunda geldiniz." Dedi annem masanın başından bize seslenerek. "Niye geç kaldınız?"

Göz ucuyla Jace'e baktığımda Jace elini kaldırıp suçlunun kendi olduğunu belirtircesine gülmüştü.

"Benim suçum kraliçem, Alec'in geç kalmasına neden oldum."

Her ne kadar annem Jace'ten ona ismiyle seslenmesini istese de Jace ona her daim kraliçem diye seslendirdi.

Onu annesi olarak gördüğü için değil ona son derece saygı duyduğu içindi bu çünkü annem hiçbir zaman Jace'i bizden ayırmamıştı ve kendi çocuğu gibi sahip çıkmıştı. Bu da Jace'in ona sonsuz saygı duymasına neden olmuştu.

"Abim yine yorucu bir gece geçirmiş anlaşılan." Dedi Isabelle gülerek. Jace ona göz kırpıp yanına oturmuştu.

"Uykusuz gözüküyorsun Alexander, bir sorun mu var?"

Annem onun yanına oturduğum anda yüzümü kavrayıp incelemeye başlamıştı.

"Bir sorun yok, gece birkaç kitap okudum. O yüzden geç uyudum."

"Ben de dün gece farklı şekilde yoruldum."

"Jace nasıl yorulmuş anlamadım ben." Dedi Max kafası karışmış bir halde bize bakarak.

"Çocuğa kötü örnek oluyorsun." Deyip gülümseyerek Max'e baktım. "Jace de talim yapmış."

"Evet evet talim yaptım. Yorucu bir talim." Deyip kahvaltısına yöneldi Jace ama annem onu durdurmuştu.

"Kahvaltıya başlamadan önce sizinle konuşmam gereken bir şey var."

"Noldu anne? Bir sorun mu var?"

"Biliyorsunuz ki Krallık babanız öldükten sonra tamamen benim sorumluluğumdaydı ve tek başıma elimden geldiğince krallığı yönettim."

"Harika bir şekilde hem de." Dedi Jace gülerek.

"Teşekkürler Jace. Ama artık kendimi yorulmuş hissediyorum bu yüzden krallığı artık devretme kararı aldım. Biliyorsunuz ki bunun için Alec'i küçüklükten beri eğitiyorum."

"Henüz erken değil mi?" Dedim tereddüt ederek.

"Hemen olmayacak zaten ama bu yıl içinde başına o tacın konulduğunu görmek istiyorum oğlum. Ve tabii bir prenses ile evlilik töreninin yapılması gerekiyor. Tabii sen de istersen. Belki henüz hazır değilsindir evliliğe."

"Aslında ben de senin gibi düşünüyorum. Krallığın başına geçtikten kısa bir süre sonra bir prenses ile hayatımı birleştirmem en iyisi olacak."

"Seni öyle düşünemiyorum." Dedi Jace gülerek. "Kıza şimdiden acıyorum, onunla doğru düzgün ilgilenmezsin bile sen."

"Ben de senin evleneceğin kıza acıyorum. Sen de fazla ilgilenirsin."

"Ben evlenmeyi düşünmüyorum kardeşim. Hayatımdan gayet memnunum. Ama tabii kraliçem benim için de güzel ve zeki bir prenses bulursa belki fikrim değişir."

"Prensese acırım." Dedi annem gülerek. Jace sahte bir üzüntü ile yüzünü asarken Isabelle ile gülmeye başlamıştık. "Benim güzel oğluma en güzel prensesi bulurum ben." Deyip Jace'in yüzünü kavradı annem. "Tabii uslu bir prens olmaya karar verirse."

"O zaman işimiz zor." Dedi başını olumsuz anlamda iki yana sallayarak.

"Söyleyeceklerim bitti, artık kahvaltınızı edebilirsiniz çocuklar."

Annemin izni ile kahvaltımızı etmeye başlamıştık ama açıkçası ben fazla heyecanlı olduğum için pek bir şey yiyememiştim.

Bu günün geleceğini biliyordum ama bu kadar çabuk olmasını beklememiştim.

....

Should See Me in the CrownHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin