Azıcık hızlanalım...
3. Kişi Ağzından;
-2 ay sonrası-
2.5 ay...
Magnus gideli 2.5 ay olmuştu.
Bugün Clary ve Jace'in düğünü vardı. Olan şeylerden ve Alec'in üzüntüsünden dolayı ertelemişler ama artık düğünü yapmaya karar vermişlerdi.
"Nasıl görünüyorum Alec?" Deyip Alec'e baktı Jace.
"Mükemmel görünüyorsun kardeşim." Deyip Jace'e yaklaştı Alec ve yakasını düzeltti. "Biliyor musun, ben de böyle bir kıyafet istemiştim düğünüm için."
"Hadi ya, diktirdiğin şey çok farklıydı ama."
"Lydia ile değil, Magnus ile düğünümü kafamda planlarken böyle bir şey geçmişti aklımdan. Gidip o kıyafeti Lydia ile harcamak istememiştim." Deyip geriye çekildi Alec. "O kıza da yazık ettim zamanında."
"Evlensen daha da yazık edecektin." Dedi Jace aynada kendine bakarak.
"Eğer onca şey yaşanmasaydı..." deyip başını önüne eğdi Alec. "Şu an Magnus ile evli olacaktım. O yanımda olacaktı, gece uyurken ona sarılacaktım. Onun hayaline değil."
"Alec lütfen... bugün benim en mutlu günüm. En azından bugün yüzün gülsün."
"Gülemiyorum Jace, o özelliğimi kaybettim ben. Hepsi de benim suçum."
"Hiç mi bir haber yok? Onca asker nasıl bulamaz bu zamana kadar?"
"Adamlar büyücü Jace, bulsalar bile bir şekilde kaçarlar."
"Haklısın bu konuda."
"Magnus kendi gelmeyi istemeden ortaya çıkmayacaktır."
"Tekrar bir düğün ayarlasan, ya da ne bileyim hastalık uydursak senin hakkında. Gelmez mi?"
"Gelsin istemiyorum, bunu istesem uyduracak çok şey var. Bunları ben de düşündüm. Ben dönsün istiyorum Jace. Beni affedip dönsün. Ama bunun için ne yapabilirim bilmiyorum. Af dilesem bile affedilmeyeceğim."
"Çocuğunuz için dahi olsa affetmez mi seni?"
"Tek umudum o yönde. Aslında çocuk için affetsin de istemiyorum. Durumum çok karışık Jace. Şu halime bak, zamanında Magnus'un onu affetmem için bebeği kullanabilme ihtimalini düşünürken şimdi tam tersine o ihtimali ben düşünüyorum."
"Sence cinsiyeti ne olacak?"
"Bilmem... kız olacağını hissediyorum ben. Rüyama öyle girdi bir keresinde. Ya da belki rüya değildir."
"Magnus mu yaptı sence?"
"Yaptı diyemem. Sanki bir şekilde onunla bağlantım var gibi hissediyorum. Mesela burada değil ama iyi olduğunu biliyorum. Daha doğrusu bunu hissediyorum. Belki de o benim kaderimdi ve ben onu tamamen fırlatıp attım."
"Eğer kaderinse Alec..." deyip ona yaklaştı Jace. "Mutlaka gerçekleşir. Bende olduğu gibi."
"Ben neden bu kadar aptalım Jace? Yaptığım şeyleri bilmiyorsun, ona söylediğim şeyleri bilmiyorsun. Nasıl davrandığımı bilmiyorsun. Hiçbirini hak etmemişti. Gitmeden önceki halini hatırlıyorum, düğünü iptal ettikten sonra neşeli halde bana sarıldığını ve buraya dönmek için plan yaptığını hatırlıyorum. Ve ben ona gitmesini söyledim. En kötüsü de ne biliyor musun? O an gitmesini istemiştim, gidip bir daha dönmemesini... yaptığı şeyden sonra tüm gururum ayaklar altına alınmıştı, herkesin içinde beni rezil ettiğini düşünmüştüm. Oysa o sadece... bebeği için çabalıyordu, benim için çabalıyordu ve ben bunu göremedim bile. O düğüne kim bilir kendini nasıl bir riske atarak gelmişti."