KAİ LANE: Başlangıç

Bölüm 178: ######

....

Gökyüzünden 30 metre büyüklüğünden devasa bir yıldırım savaş alanına düştü. Yıldırımın büyüklüğü ve şiddetli aurası bütün saldırıları gölgede bırakmıştı. Savaş alanına bu şiddetli anda bir çok kişi her şeyi ile savaştığından inanılmaz saldırılar oluyordu fakat bu yıldırım hepsinden daha korkutucuydu ve en önemlisi bu saldırı yüzünden Gökyüzü adası titremeye başlamıştı.

Zaman donmuş gibiydi. Her şey ortada donmuştu ve yıldırım düşmesi ile adadaki Krallar, Koruyucular ve Lordların bedeninde inanılmaz bir his uyanmıştı.

Kimse devam etmeye cüret edemiyordu.

Sanki o yıldırım ile beraber göklerin iradesi yeryüzüne düşmüştü.

O sessizlik oradaki insanlar için yüzlerce yıl gibiydi fakat gerçekte geçen zaman 1 saniye bile değildi.

Gökyüzü Adasından hayali beyaz-mavi bir enerji yükseldi ve adadaki bütün insanlara teker teker ulaşmaya başladı.

Enerji yavaşça şekillendi ve Alain'in alnında bir taç dövmesi ortaya çıktı. Sadece onda değildi. Bütün Kralların alnında bir taç ortaya çıktı. Koruyucuların sırtında korudukları şeyin sembolü belirdi ve Lordların da göğsünde kalplerinin olduğu yerde silahlarının şekli belirlendi. Tabii ki bu işaretler çok belirgin değildi ve biraz soluktu. Zamanla derinin altında kalacaktı ve sadece o bedenin sahibi istediğinde iz ortaya çıkacaktı.

Aynı şekilde diğer insanların gözlerinde sahip oldukları duygunun yıldırımı ortaya çıkıyordu. O yıldırım zamanla daha da parlaklaşıyordu.

Bu adada kimse bunun ne olduğunu bilmiyordu. Melony'nin geçmiş hayatından kalan anı parçalarında bile buna dair bir iz yoktu. Sadece Kronos'un içindeki Fenrir nefessiz kalmıştı. Sadece o dehşete düşmüştü. Böyle bir şeyin şu anda olacağını hiç beklemiyordu.

Normal insanların Potansiyel uyanışı duygularının sınırlarını zorlayarak ve biraz da yetenekle elde edilen bir şeydi. Her akademide en az 1 kişi potansiyelini uyandırmış olurdu.

Krallar, Koruyucular ve Lordlar ise daha farklıydı ve onların potansiyel uyandırması 6. Basamaktan Açılan Gökyüzüne ulaşmaktan daha zordu. Bu yüzden böyle insanlar görünse bile hepsi Atalar Diyarının en büyük Dahileriydi. Kai'ın geçmiş hayatları bile böyle birini görmemişti ve hali ile onlar da bu seviyeye erişememişti.

Ama şimdi onlardan onlarca vardı! Gökyüzü Topraklarındaki bütün Ünvan sahibi kişiler potansiyelini uyandırmıştı ve diğer kişiler de yavaş yavaş potansiyelini uyandırıyordu.

Yıldırımın etkisi yok olduğunda herkes savaşa devam etti. Bu durumda kim neler olduğunu düşünmeye cüret edebilirdi? Her bir saniye senin ölümüne sebep olabilirdi.

O an Alain başını kaldırdı. Bedeninden bir çatırtı sesi duyulurken bir anda gökyüzüne sıçradı ve havadaki adamın bacağını yakaladı. O Bir ışık gibi hızlıydı ve bedeninin çevresinde gri bir enerji dolanmaya dolanmıştı. Hayatta olan 4 yaşlı da dişini sıkmıştı.

"Yarım Adım 2. Basamak!!"

Ve Alain sıradan bir Yarım Adım 2. Basamak değildi. Artık o İlahi Potansiyele sahip bir Kraldı!

Alain havadaki adamı anında çekti ve yere fırlattı. Önceden belki 6 yaşlıya karşı hayatını vererek bile kazanamazdı fakat şimdi, Alain'in ne kadar güçlendiğini ondan başkası bilemezdi.

Fakat Yaşlılar da artık daha güçlüydü. Onlar zaten zirveye ulaşmıştı ve potansiyelleri kurumuştu. Güçleri biraz artmıştı fakat bu Isaac ve Alain'in güç artışı yanında bahsedilmeye bile değmezdi.