Bölüm 186: Aile Sırrı

356 57 8
                                    

Zaman geçiyordu. İnsanlar olabildiğince hızlı bir şekilde iyileşmeye uğraşıyordu. Bu ada artık nimetlerle dolu bir cennet değildi. Hayır burası çoktan bir cehenneme dönmüştü.

Şehirdeki evlerin çoğu savaşın şok dalgaları yüzünden yıkılmıştı. Kalanlar ise pek sağlam sayılmazdı. Bu yüzden insanlar genellikle dışarıdaydı ve kendilerine yaptıkları yatakta kalıyorlardı. Bazıları yine antrenman yapıyordu. Bazıları ise aldıkları yaraları iyileştirmeyi amaçlamıştı.

"Artık gitmeliyiz. Burada kaldığımız her an içimde boğucu bir his oluşuyor. Açıkçası evimi özledim."

Bir kaç kişi aralarında konuşurken aralarından biri iç çekti.

"Bende gitmek istiyorum. Avcıların buraya gelmesi ile her şey çığırından çıktı. Ne zaman bir savaşa girdiğimizi ve savaşın ne zaman o raddeye geldiğini bile fark edemedim. Sağ çıkmam bile beni gururlandırdı."

Gökyüzü Topraklarının dışında bu insanlardan her biri göklere meydan okuyan canavarlar olarak adlandırılırdı. Fakat burada onlar en fazla ortalamaydı. Gerçek yetenekler ellerini sallayarak onları öldürebilirdi. Kai için ise onlar sıradan insanlardan farksızdı.

Orada bir kaç grup vardı. Ve hepsi sadece konuşuyordu. Onlar yaralılardı. Antrenman yapacak durumları yoktu. Güçlerini arttırmak için sadece bilgilerini paylaşabilirlerdi.

"Hey... O... "

O sırada sarı saçlı bir genç yavaş yavaş yürüyerek onların arasından geçti. Saçları kulaklarını kapatıyordu. Artık saçlarını kesmiyordu belli ki. Yüzünde eskiden olmayan soğuk bir ifade vardı. Eskiden sıcak kanlı bir insandı. Şimdi ise arzuları varmış gibi görünmüyordu.

Masmavi gözleri çok solgındu. Bir kolu yoktu. Diğer kolu ise sanki onun kontrolünde değilmişçesine sallanıyordu. Fakat buna rağmen onun duruşu diğerlerinden tamamen farklıydı. Kimse onu küçük görmeye cüret edemezdi. Onun yaraları hala çok ağırdı. Fakat o bu ağır yaralarla bile onlardan on tanesini aynı anda rahatça öldürebilirdi.

"Bu manyak Adayı ikiye böldü gerçekten."

Savaş alanında kimse farkında değildi. Herkes öldürebildiğince fazla Avcıyı öldürmek istemişti ve bu yüzden bir çok kişi sınırlarını aşmıştı ve akıl almaz teknikler kullanmıştı. Fakat Kai doğrudan Gökyüzü Adasını ikiye bölmüş, Isaac ise sayısız düşmanı aynı anda kendisi ile beraber taşa dönüştürmüştü.

Şimdi ise geri dönüp baktıklarında Kai'ın oluşturduğu vadide dolan suyu görebiliyorlardı. Yani Kai'ın yaptığı sadece bir vadi oluşturmak değil, gerçekten adayı ikiye bölmekti. Gökyüzü Topraklarında olan enerji dalgaların adayı ayırmasını engelliyordu.

"Ne kadar kötü, eğer Kai tam gücünde olsaydı adadan rahatlıkla ayrılabilirdik. Ama artık yapacak bir şey yok. O elinden geleni yaptı."

Herkes durumu biliyordu. Kai önce Ryuga'yı öldürmüş sonra da onları kurtarmak için geri dönüp akıl almaz gücünü sergilemişti.

Buradaki kimse birbirine karşı kötü düşünce beslemiyordu artık. Kai da bitmişti zaten. Şunun gözlerine baksanıza...

Oradaki insanlar sadece Kai'ın arkasından bakabildiler. Ardından ise yaptıkları işe geri döndüler.

***

Zaman yavaş yavaş geçiyordu. Çoktan 2 ay geride kalmıştı. Gelişimciler iyileşmeye odaklanmışken Avcıların ardından kalan az sayıda Avcı panik haldeydi. 13 Liderden geriye sadece 2 kişi kalmıştı. Sayıları da sadece bir kaç bindi. 5 Bin civarı olan Gelişimciler ile eşit sayılırlardı fakat onlarla savaşmaya kalktıkları anda böcek gibi ezilirlerdi büyük ihtimalle.

KAİ LANE: BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin