Bölüm 30: 1. Bölge Turnuvası (3)

967 126 11
                                    

Herkes arenada toplanmıştı. 32 kişi ise yerlerinde bekliyordu. Herkes onlara bakıyordu. Onlar 1. Sınıfların 1. Bölgede ki en güçlüleriydi. Kesinlikle eşsiz değillerdi fakat kalabalık içerisindeki çoğu 1. sınıftan daha güçlülerdi.

Bütün turnuvalar aynı gün oluyordu. O yüzden sadece 1 arena yoktu. 5. sınıflara kadar sayısız öğrenci dövüşüyordu. Binlerce kişi vardı ve arena sayısı 10'dan fazlaydı. Her biri bir futbol sahası kadar büyüktü. Şüphesiz akademi devasa bir yapıydı. Michael ise akademi tarihinde 1. bölgede turnuvasında hakemlik yapan ilk müdür olmuştu.

Ne kadar buradakiler 1. bölgedeki en güçlüler olsalar da 2. bölgedeki en güçsüzlerle ancak kapışabilirlerdi. Belki onları bile yenemezlerdi. Akademi müdürünün böyle sıradan bir turnuvaya hakem olması garipti. Oysaki 5. sınıfların akademinin en güçlü öğrencilerini belirlemek için yaptığı 2. bölge turnuvası çok daha heyecanlı ve aksiyonlu geçiyordu.

Michael arenanın ortasında uçarken herkes ona bakıyordu. Uçması ne inanılmazdı. Her biri bir gün bunu yapabilmeyi hayal etti.

Arena da en az 30 bin insan vardı. Yaklaşık 20 bini diğer elenenlerdi. Diğerleri ise onların evlerinden olan 2. bölge bireyler ya da maçı izlemek isteyen başkalarıydı.

"Evet!! Herkes geldiğine göre son 32'ye başlayabiliriz! İlk sırada ki dövüşün katılımcıları... " herkes heyecanla bekliyordu. Kimin ilk dövüşü olacağına inanmak zordu. Fakat herkes Boyd ile Melony olmasını istiyordu. Melony dörtlü de ki en güçlü kişiydi. Ama Jack ve Kevın'la arasında çok az bir mesafe vardı.

"...Kai Lane VS Toma Sanchez!"

Beklentileri boşa çıkan insanlar üzüldü fakat sonunda Kai'ın elenecek olmasına sevinenler de vardı.

Toma bir kızdı. Mızrak kullanmakta olağanüstüydü. Yetenekleri açıkça 1. sınıflar arasında en iyisiydi. Bu sayede kendi seviyesinde diğerlerinden daha iyi olmuştu ve hatta mızrağı yeterince iyi kullanarak mavi yıldırımın altında herkesle rekabet edebiliyordu. Kumral saçları omuzlarına geliyordu. Mavi gözleri ise Kai'ınkilere çok benziyordu.

Gerçek gücünün sınırları bilinmese de herkes onun bir sonraki tura çıkacağına inanıyordu.

Kai sahaya çıkarken herkes onu yuhalıyordu. Toma sahaya çıkarken ise herkes ona destek veriyordu. Toma ise bunları hiç umursamamıştı. O kazanmayı önemsiyordu. Kai seyircilere doğru orta parmak gösterdi. Bu insanların onu yuhalamaya ne hakkı vardı?

"Adaletle savaşın." Dövüş başlarken Toma pozisyonunu almıştı. Mızrağını geriye doğru tutarken bacaklarını kırmıştı. Gözleri yeşil ışıkla parlarken sol üstten göz bebeğine doğru ilerleyen bir sarı yıldırım belirdi.

Kesinlikle yarım adım değildi fakat zirvedeydi. Sarı yıldırımın zirvesinin zirvesi.

Kai ise başını öne eğmişti. Gözleri gözükmüyordu.

Kai bir anda kaybolurken Toma havaya uçtu. Taklalar atarak yere düştü. Artık hareket edecek hali kalmamıştı.

Dövüş bir anda bitti. Toma'nın ayağı yerden kesilmiş ve sahanın dışına çıkmıştı. Elenmişti. Tek bir hamlede...

Kai Toma'dan biraz ilerde yeniden belirdi. Hala başı eğikti. Yaklaşık 20 metre ilerdeydi. En başında onunla uzaklığı ise 40 metreyi geçiyordu. Bu gerçekten hayranlık verici bir hızdı. Saniyede onlarca metre hareket etmişti.

Kai öylece orada durdu. Bir şey söylemesine gerek yoktu. Başını kaldırdı. Onun gücü karşısında şok olan kalabalığın gerçekleri görmesine izin verdi. Bu şöhretin tadını çıkarmak istedi. Fakat arkadaşlarını görünce de dikkatli olması gerektiğini anladı. Bilinçli yaşamazsa zayıflayıp gelişimde duraklama noktasına varabilirdi.

KAİ LANE: BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin