Bölüm 14: Kaza (2)

1.3K 139 20
                                    

İyi okumalar

Kai arkasından duyduğu sesle hemen arkasını döndü ve o pis yaralarla dolu adamın yüzüne baktı. Saçları arkasından bağlı kıyafeti kan içindeydi. Sakalları da yine biraz uzundu. Aynı o kişiye benziyordu. Karşısında ki bu adamın da elinde bir balta vardı. Yanında Kai'ın az önce gördüğü adamlar vardı. Hepsi pis bakışlarını Emma'nın üzerinde gezdiriyordu. Niyetleri iyi değildi. Emma'nın küçük yaşı bunlar için sadece sayıydı. Hapis ise gidebilecekleri bir yer değildi.

" Kaçabileceğini mi sanıyorsun? " adamın sesi hiç olamayacağı kadar iğrenç çıkmıştı.

Kai, O adamın yüzüne baktıkça hastane de ölen ufak kızın aklına gelmesine engel olamıyordu. Derinlerde bütün duyguları aynı anda yaşıyordu. Öfke, aşk, korku, heyecan, merak ve huzur...

Kai'ın bütün duyguları hissetmesi ile beraber gözlerinin rengi bir kez daha değişti ama garip bir şekilde bu sefer gözleri kırmızı olmamıştı. Gözbebeğine doğru ilerleyen herhangi bir yıldırım da yoktu. Gözleri tamamen mor olmuştu!

Kai'ın gözlerinin rengi bu sefer mor olmuştu. Aynı zamanda Kai gözlerinden yayılan gücü hissedebiliyordu. Vücudu yine önceki gibi ölüm meleği formuna girmişti. Bembeyaz teni ve kırmızı dudakları aynı önceki gibiydi. Bembeyaz saçları da rüzgarla dalgalanıyordu.

Kai bu dönüşüm hakkında pek bir şey bilmese de Jace'in bu konu hakkında bir şeyler bildiğinden emindi. Eğer buradan kurtulmayı başarırsa ona bu dönüşümün ne olduğunu sorması gerektiğine karar verdi.

Kai önündeki yirmi kişilik gruba bakarken zamanın kısaldığının farkına vardı fakat yapacak bir şey yok gibi gözüküyordu bu formuna güvenip o adamı yenmesi gerekiyordu.

"Sanırım konuşmamıza gerek yok." dedi Kai. Kai'ın yüzünde oluşan şeytani gülümseme bilerek yaptığı bir şey değildi. Ona ait değildi. Kai hayatı boyunca hiç bu şekilde gülmemişti fakat işe yarıyor gibi görünüyordu. Adamlar korkmuştu.

"21'e tek mi? En iyisi bende katılayım. Yoksa sorun olacağa benziyor."Kai bir anda duyduğu sesle başını 20 metre ilerden bakan yeşil gözleri parlayan neredeyse Kai ile aynı boyda olan 16 yaşlarındaki siyah saçlı çocuğa doğru çevirdi.

Evet, bu kadar uzun bir betimleme böyle bir anda gereksizdi.

Bu genç çocuk Jace idi. Onun gözleri yeşil bir şekilde parlıyordu. Kafasını Kai'a çevirdiğinde yüzü garip bir hal aldı. Belli ki Kai'ın görünüşü onu şaşırtmıştı ve düşünceli bir hale girmişti.

"Hmm, bu nedir bilmiyorum ama akademiye gidince sorarız."

Kai başını sallayıp 21 kişiye baktı. Hepsi birbirinden güçlü görünüyordu. Başını yine çevirince Jace'in yanına geldiğini gördü.

"Sizin gözleriniz yeşil mi oluyor?"

"Evet, sen dışında herkeste yeşil olur."

"Tamam, peki plan ne?"

"Sen onları götür ben idare ederim."

Kai ilk başta Jace'in dediklerini anlamamıştı. Hepsi birbirinden güçlü bu adamlarla tek başına mı dövüşecekti? Duyguların sahip olduğu güçlerle bile Jace bu adamları yenemezdi. Çünkü Kai engelliyordu! Kai bir Kral Katiliydi fakat bu zamana kadar onu kim korumuştu? Kim Kai'ın üzerine gelişim tabanlarını engelleyen bir taş yerleştirmişti? Kai mor gözlü haline girdiğinde bu taş kırılmıştı fakat Jace daha tüm gücünü geri alamamıştı. Buna rağmen tek başına dövüşmek istiyordu.

Kai ona minnettar bir şekilde baktı.

Diğerlerine döndüğünde Jack uyanmıştı ama kolunu tutuyordu. Kevın iyileşmişti. Emma da ise herhangi bir değişiklik yoktu. Kai Jack'e baktı.

KAİ LANE: BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin