KAİ LANE: Başlangıç

Bölüm 118: Ölümsüz Ejderha'nın Gücü

Kai kılıcını eline alıp ayağa kalktığında 3 Efsane de dikleşmişti. Kai'ın direk Kral Modu açtığını görünce de heyecanlarına engel olamamışlardı.

İlk ileri atılan Aslan İvan oldu. Ellerindeki pençeler bir anda bedeni ile bütün oldu ve Aslan Moduna geçti.

Aslan yüzlü İvan'ın yakışıklı suratı gitmiş olsa da gücü kendine dahi dedirtmeye yetecek kadar artmıştı. Aslan Modu da çok güçlü bir Mod olsa da Kral Modu gibi Beden Yolunun Sınırlarına ulaşmış bir mod ile kıyaslanamazdı.

İvan hızla pençesine savurdu ve Kai'ın göğsünü derin olmayacak şekilde 0,5 cm derinliğinde boydan boya bir kesik attı. Fakat kesişi ile Kai'ın bedeninin iyileşmesi bir olmuştu. İvan Kai'ın iyileşme hızına şaşırırken Kai'ın yumruğunu göremedi ve yüzüne yediği acı yumruk ile 20 adım geriye savruldu.

Kai'ın dikkati İvan da iken ona doğru dört bir yandan gelen sarmaşıkları hissedememişti.

Yer altından 4 sarmaşık çıkarken her birinin dikenlerinin ucundaki zehir göz kamaştırıyordu. Kai en güçlü zehiri yapmış olabilirdi fakat Mor Yıldırıma gelene kadar o hale zehirlerden etkileniyor olacaktı.

4 zehirli sarmaşık Kai'a dolandı. Kai bakışlarını çevirip Autumn'a çevirirken normalde hiç de fark edilmeyen ellerindeki o Mana Silahını gördü.

Dikenler Kai'ı tamamen sarmadan ve onu zehirlenmeden küle dönmüştü. Kai sadece biraz oynamıştı ve alevleri Sarmaşıkları küle çevirmişti. Autumn'un şaşkın bakışlarını umursamıyordu. Kılıcını salladığında düşecek kafayı umursuyordu.

Fakat kılıcını salladığında birinin o mükemmel güçte ki kılıcı çıplak elleri ile tutacak cesarete sahip olacağı kimin aklına gelirdi.

Kai Monari'nin o güzel yeşil gözlerini gördü. Şimdi o gözler küçümseme ile parlıyordu. Eğitimini unutmuş ve içindeki kibiri serbest bırakmıştı.

O an Monari'nin göğsünden bir kolye sallandı. Kai kolyenin bir anahtar olduğunu fark edince bunun ay ışığı anahtarı olduğunu anladı.

Kai Monari'nin pis sırıtışını da fazla izlemek istemedi ve ellerini ateşe verdi. Dalgalar halinde Cennetsel Element Kılıcından yayılan alevler Monari'nin yüzündeki gülümsemeyi yok etmişti ve bir kez daha ona kibirin yaptıklarını hatırlamıştı. Yanmış ellerini geriye doğru çekerken yaptığı hatadan dolayı kendine lanet ediyordu.

Kai Monari'nin haline acırken sırtında hissettiği rüzgar ile kılıcını çevirdi ve pençeleri karşıladı. İvan'ın pençeler sert ve güçlüydü. O kadar güçlüydü ki Sirius'a bile dayanabiliyordu.

İvan ayağı ile Kai'ın bacağına vurdu ve Kai'ı tek dizinin üzerine düşürdü. Ardından düşen bacağı yerden çıkan Sarmaşıklar tarafından yakalandı ve İvan tüm gücüyle Sirius'u ittikten sonra Kai'ın yüzüne dönerek bir tekme attı.

Kai'ın diğer dizi de toprağa düştüğünde Autumn o dizi de Sarmaşıkları ile yakaladı ve Kai'ın kaçmasını engelledi.

Kai bir anlık yediği tekme ile kendinden geçerken Monari'yi gördü. Monari bir Kovucuydu. Hali ile acısını engelleyebilmişti fakat hala sinirliydi. Boynundaki anahtarı çıkarıp Kai'a doğru tuttu.

"Seni Dünya Turnuvasından sileceğim!!"

"Ay Işığı Kapısı!! Açıl!!!"

"Ayın Aydınlık Yüzü!!!!"

Ay Işığı Anahtarı siyah beyaz Işığı ile parladı ve anahtarın ucunda bir geçit açıldı.

Geçit dönüşürken bembeyaz bir renk aldı. Monari Ay enerjisini kullanabiliyordu. Kai da Ayın Aydınlık Yüzünün bir enerji olduğunu anlamıştı.